Ziraat mühendisleri

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi'nin yönetim seçimleri, iki yılda...

Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi’nin yönetim seçimleri, iki yılda bir yapılagelen ritueli gerçekleşti geçtiğimiz pazar. Tarımın farklı alt sektörlerinde, uzmanlıklarında çalışan meslektaşlarımız, bu kutsal demokrasi ritueli ile bir araya geliyorlar yıllardır…

Ülke nüfusunun dörtte birini oluşturup gayri safi hasılasının altıda birine katkı koyan tarımcıların teknik ve bilimsel ayağı ziraat mühendisleri, örgütlülüğün, dayanışmanın farklı yansımalarını da gösteriyorlar bu süreçde…

Üye sayısının yüzde biri ile genel kurul, dörtte biri ile seçim yaparken, aynen ülkenin geneli gibi de yansıma çıkarıyor: Durağan…

ZMO üyesi olan ya da olmayan meslektaşlarımla yıllardır yaptığım görüşmelerimde mesleki liyakat, dayanışma, tarımsal üretimde, öğretimde, teknik, bilimsel paylaşımda örgütlülüğü konuşuruz. İzmir Şube’nin 20 yıla yakındır yönetiminde, suyun başında olan meslektaşlarımın genel dağınıklıklarından, mesleki dayanışamamalarından, ZMO’ya aidiyet hissettirmemelerinden, tabana yayılmamasından, asli tüzük görevlerini yapmamalarından şikayet eden meslektaşlarım, değişimden ve gelişimden büyük iştahla bahsediyorlar. Ama iş, görev noktasına geldiğinde, oy kullanmaya, ses yükseltmeye geldiğinde, klasik toplumsal hastalığımız nüksediveriyor gene: Ezilmişten, haksızlığa uğramıştan yana gözüküp inceden güçlünün-kralın yanından saf tutma…

Sebep; pay almak mı, ego tatmini mi, kralın düşüşünü görememek mi, memnuniyet mi, biat mı?

Ortaya karışık…

30 yıla yakındır oda örgütlenmesinin, dayanışmasının içinde, bilgim, kaabiliyetim ve zaman ayırabildiğim sürece katkı koymaya çalışırım. 10 yıldır da ortak paydamızın azami olduğu meslektaşlarımla dayanışma, gelişme ve değişim temeline dayanan “Tarımcılar Elele” birlikteliğinde, ZMO İzmir faaliyetlerinde yer alırım. Mesleki liyakata, uzmanlığa, çok sesliliğe omuz verme gayretiyle çok da keyif alır, aynı anda ideallerimi parlatırım…

Bu ara, hem genel kurullar arası dönemde, hem de seçim sürecinde, beş bine yakın üyesi olan şubenin, sen-ben-bizim oğlanla geçen koşuşturmalarına üzülürüm. Kamu kurumu niteliğindeki bu meslek odasının diğer mühendislik odalarında olduğu gibi sırf ideolojik tutumundan dolayı bir çok yetkisi budanmışken, değişime, gelişime (özellikle 60 yaş üstü üyelerin sayısal etkisiyle) kapalı olması da önemli handikap…

Tarımsal üretimin içinde bilgisiyle, emeğiyle zorluklarla boğuşan genç ve orta yaş meslektaşlarımın desteğe ve dayanışmaya muhtaç sayıları da hızla artıyor. Asli görevinden uzak, durağan ve hantal abilerinin, amcalarının dar çerçeveli yönetimindeki odalarından umudu kesmişler, kendilerini oraya ait hissetmiyorlar…

İşte en acı tespit ve ulusal tarımını geleceğini en olumsuz etkileyecek nokta da burası zaten…

Her seçim döneminde pasif yönetim noktalarına genç, mesleki ve kişisel ideallerin enerjisinde ama tecrübesinde olmayan meslektaşlarımın yazılması ile değişimler, gelişimler olmuyor yazık ki…

Ya da adet yerine bulsun tarzından tarımın yok edilişine yönelik basın açıklamaları ile ulusal tarımın dış bağımlılığı ve kadim Anadolu çiftçisinin endüstriyel tarıma merdiven olmasının önüne geçilemiyor…

Odaya üye veya değil, kırsalda tarımsal üretimin göbeğindeki meslektaşlarımızın seçimden seçime hatırlanması ya da aba altından sopa gösterme de tarımsal üretime reel katkı hiç koymuyor…

Kadın-erkek genç arkadaşlarımızın yönetimlerde aktif görev almaları, tarımın yoğun yapıldığı taşrada örgütlenme ile tabana yayılması ve odanın asıl tüzük görevi mesleki dayanışma, bilgilendirme, denetim, tarımsal üretime reel destek ayakları geliştirilmezse, bu kadim örgüt daha da hantallaşır. Ve sonucu, tüm tarım paydaşlarının olumsuz etkilenmesi olur…

“Yenilen pehlivan güreşe doymaz”mış ama bu, pehlivanın değişmeyeceği ve daha gençlerinin devreye girmeyeceği demek değildir…

Haydi genç meslektaşlarımız, gelin meslek odanıza sahip çıkın. İddialarınızı, hayallerinizi ortaya koyun…

Aynen 28.dönem ZMO İzmir seçim sürecindeki gibi…

Vazgeçmeyin ideallerinizden. Her kaybediş, bir kazanımdır doğru dersler alınırsa, unutmayın…

Bu vesile ile seçim sürecinde gerek şahsıma, gerekse ideallerde buluştuğum “Tarımcılar Elele” grununa teveccüh gösteren, açık-kapalı destek veren, grubumuza oy vermese de hiçbir kişisel beklenti içinde olmadan mesleki dayanışmamızı artırma idealindeki tüm ziraat mühendislerine şükranlarımı sunarım…

İki yıl sonraki şube genel kurul sürecinde ve bu aradaki tüm oda faaliyetlerde, daha genç meslektaşlarımızı görmek dileğiyle…

Sevgi ve saygıyla…

Bakmadan Geçme