ZİRAAT BANKASI VE ÖTEKİ BANKALAR

İki yıl önce Ödemiş'te temelden bir ev satın almıştım. Gecikmeli de olsa evin inşaatı bitti. Artık...

İki yıl önce Ödemiş’te temelden bir ev satın almıştım. Gecikmeli de olsa evin inşaatı bitti. Artık evin tapusunu alacağım. Firma, tapu teslimi için gereken ön hazırlıkları tamamlayarak Tapu Dairesi’nden gün aldı. Telefonuma gelen bir mesajla tapu harcı olarak sekiz bin dört yüz TL, döner sermaye için de yüz seksen bir TL’yi Ziraat Bankası ile birkaç banka adı vererek yatırmamı istediler. Tapu harcını yatırdıktan sonra 09.30’da tapu dairesinde hazır bulunmam isteniyordu.

Ben bütün işlerimi Ziraat Bankası’nda görürüm. Bankalar içinde her zaman ilk tercihim Ziraat Bankası oldu. Hesaplarım, otomatik ödemelerim hep orada duruyor. Maaşımı oradan alıyorum. Bu nedenle öteki bankaları düşünmeden sat 09.00’da Ziraat Bankası’na gittim. Bir an önce harcı yatırıp Tapu Dairesi’ne gitmek istiyordum. Sıra fişi aldım. Sıra bana geldiğinde tapu harcı yatıracağımı belirttim. Verilen yanıt karşısında şaşkına döndüm. Kafamdaki Ziraat Bankası imajı birden silinmeye başladı

Yanıta bakar mısınız:

– Elden tapu harcı almıyoruz. ATM’den yatıracaksınız.

-Ben ATM kullanmıyorum. Benim gibi ATM kullanmayan ya da kullanmasını bilmeyen onca insan var. Ne yapacağız?

-Beyefendi, öteki bankalar elden alıyor. Herhangi birine yatırın.

-Siz niye almıyorsunuz?

-Emir böyle.

-!

Çaresiz Ziraat Bankası’ndan çıkıp karşıdaki başka bir bankaya gittim. Sıramı aldım, biraz bekledim. Vakit hızla geçiyordu. Ziraat Bankası’nın bu tutumuna hiç bir anlam veremedim. Ziraat Bankası ne yapmak istiyor? Memur parayı elden almıyor, başka bankaların elden aldığını, o bankalardan birine yatırmamı öneriyordu. Bu kendi ayağına kurşun sıkmak değil midir?

Bu düşünceler içinde gidip gelirken sıram geldiğinde gişede oturan bayan güler yüzle karşıladı beni. Gişeye vardığımda:

-Hoş geldiniz beyefendi, buyurun.

-Tapu harcı yatıracağım.

-Hemen alayım beyefendi. Telefonundaki mesaja bir bakayım.

O mesaja bakarken ben parayı hazırladım. Sekiz bin beş yüz seksen bir TL’yi sundum. Saydı. Üç tane makbuz kesip verdikten sonra:

-Maaşını nereden alıyorsun?

-Ziraat Bankası’ndan.

-Ne kadar alıyorsun?

-İki binin üstünde.

-Maaşını bize taşırsan 450 TL promosyon veriyoruz.

-Kaç yıl karşılığı?

-Üç yıl.

-Şu anda vaktim yok bir düşüneyim, sonra gene gelirim, dedim ve bankadan ayrıldım.

Şimdi düşünüyorum. Gönül verdiğim bankanın tutumuna bakın, öteki bankalardan birinin tutumuna bakın. Ziraat Bankası’nın bu tutumu, müşterinin öteki bankalara doğru yönlendirilmesi değil midir? Müşteri bir kaçarsa onu geriye döndürmek çok zordur. Diğer bankalar müşteri için çırpınırlarken Ziraat Bankası müşteri kaçırmaya mı uğraşıyor?

Bu durum, Ziraat Bankası’nın varlık fonuna devredilmesinden önce var mıydı yoksa sonra mı uygulanmaya kondu?

Kaymakçılı hemşehrim, Ziraat Bankası’nın sayın müdürü, bu konuda ne düşünüyor bilmiyorum. Bana sorarsanız bu gidişle maaşımı o bankaya taşıyarak önce bir promosyon almayı sonra da Ziraat Bankası’ndaki hesaplarımı kapatarak o bankada hesap açtırmayı düşünüyorum. Elbette ki otomatik ödeme talimatlarım da dahildir.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme