Yurtlar kapasitesiz, tarikatlar hazır kıta!

Yeni İzmir Gazetesi’nden Berivan Kaya’nın haberine göre, üniversite tercih dönemi başladı. Öğrenciler geçtiğimiz yıllarda yaşanan barınma...

Yeni İzmir Gazetesi’nden Berivan Kaya’nın haberine göre, üniversite tercih dönemi başladı. Öğrenciler geçtiğimiz yıllarda yaşanan barınma sorunuyla yeniden karşı karşıya. 6 Şubat günü meydana gelen depremlerin ardından derinleşen konut krizi üniversite öğrencilerini de birinci dereceden etkiledi ve okullar hibrit eğitime döndü. Zaten yetersiz olan KYK yurtlarına depremzedelerin yerleştirilmesi sonucu eğitim- öğretim gözden çıkarıldı.

KONUT SORUNU

Derinleşen ekonomik kriz konut krizini de arttırdı. Kira artışına yüzde 25 sınırlama getiren düzenleme 1 yıl uzatıldı. Kiracı- ev sahibi arasında zorunlu arabuluculuk dönemi ise 1 Eylül’de başlayacak.  İzmir Emlak Kulubü Başkanı Rıdvan Akgün konut krizine ilişkin yaptığı açıklamada, “1 Eylül’de arabuluculuk sistemi başlayacak. Artık bundan sonra kiracı ve ev sahibi kavgalarında mahkemeye gitmek yerine ara buluculuya gidilecek. Arabulucu bu işi çözecek. Bu tartışma, bu kavga bitmez. Çünkü piyasada üretim yapılması lazım. Hükümet banka konut kredilerinin faizlerini düşürmediği müddetçe barınma ihtiyacı ve sorunu çözülemez.  Vatandaş barınma ihtiyacını karşılamak için konut alacak ki piyasada kiralık konut arıza oluşacak. Vatandaş yüksek faizlerden daire alamadığı için kiralık konutlara hücum ediyor. Hücum edince de fiyatlar artmaya devam ediyor” dedi.

“ÇADIR KURACAK SEVİYE”

Öğrencilerin barınma sorunlarının devam edeceğine dikkat çeken Rıdvan Akgün, “Öğrenciler üniversitelere yerleştikten sonra ilgi değişiyor. Gidenler oluyor, gelenler oluyor. Piyasada talep fazlalığından dolayı zaten bir sorun var. Kira fiyatları oldukça yüksek. 15 bin TL’nin altında kiralık konut yok. Öğrencilerin gelmesini bekleyen mülk sahipleri var.  Öğrenciler mülk sahiplerinin ilginç talepleriyle karşı karşıya kalmaya devam edecek. Bugün 15 bin TL olan kiralık konut, öğrenci sayısına göre kiralanacak.  Mesela üç öğrenci kaldığı zaman kişi başı 7 bin TL istiyorlar. 15 bin TL olan kiralık konuttan 21 bin TL gelir elde ediyorlar. Kurnaz davranan mülk sahipleri karşılarına çıkacak. Öğrenciler kiralık daire bulamayacaklar.  Talepler çok haliyle kavgalar da artıyor. Her gün gelen on, on beş insanın ya kiracısıyla ya da ev sahibiyle sorunları var. İzmir içerisinde metropol alanında kiralık daire bulma sorunu var. İnsanlar üniversitelere yakın olsun istiyorlar. Böyle olunca da üniversite çevresindeki pansiyonlar, özel yurtlar veya müstakil evlerin  fiyatları oldukça yüksek. Yani neredeyse insanlar çadır kuracak boyuta gelecek” ifadelerin kullandı.

Haber

“ÖĞRENCİLER, UYANIK OLUN”

Kira artış oranlarına getirilen yüzde 25 sınırı maalesef üniversite kazanan öğrenciler için geçerli olmayacak. Yeni yerleşen bir öğrenci mülk sahibinin istediği fiyattan ev tutabilecek. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Rıdvan Akgün, “Eğer bir kontrat varsa, öğrenci mesela dört yıl okumak için gelmişse ve bu süreç içerisinde 2 yıllık kiracı ise artış oranlarını yüzde yirmi beşten fazla yapamaz. Hiçbir mülk sahibi yüzde yirmi beş üzerinde kira artışı yapamaz. Bu yasal değil. Yapanlar ise bir yılla üç yıl hapis cezasıyla cezalandırılır ve hapis tazyiki vardır. Yani bu konuyla ilgili öğrencilere yüzde 25’ten fazla artış yapamaz. Ama beş sene geçmişse tespit davası açılabilir ve yeni kira tespiti yapılabilir. Hiçbir kimse öğrenciye ‘çık’ diyemez. Öğrencilerin bu konuda çok bilinçli olması lazım. Yüzde yirmi beş sınırı şu anda hükümetin öngörüsünü almış olduğu yasal bir karardır. Bunun üzerine de kimse arttıramaz, kimse de zorlanamaz. Yeni ev tutacak insanlar için yüzde yirmi beş sınırı yok, Bir yıl sonra yapılacak artıştır yüzde beş. Yeni güncel fiyatlar neyse konutu tutacak kişiler o fiyatlar üzerinden anlaşır. Eski kira fiyatı baz alınamaz, güncel fiyat neyse mülk sahiplerinin özellikle talebine göre kiracı kiralamak zorunda kalıyor. Çünkü daire yok, üretim yok” diye konuştu.

“ÖĞRENCİYE EV VERMEM DEMEK SUÇ”

Akgün açıklamasının devamında, “Şimdi öğrenciye ev vermem demek suç. Dava açılsa mülk sahibi ceza alır, tazminat cezası öder. Sadece şu kriteri koyuyor. Öğrencinin ekonomik durumunu soruyor. Şartları uygunsa mülk sahibi kiraya veriyor. Öğrenci olmakta daire verilecek anlamı taşımıyor. Ekonomik olarak ödeyebilecek kapasite aranıyor. Eğer bu konuda şartlar uygunsa mülk sahipleri öğrenciye kiraya verebiliyor. Temkinli davranıp ‘bekara vermem’ diyen tipler var. Bu durum da doğru değil. Çok azınlık onlar” dedi.

8 MİLYON ÖĞRENCİYE 800 BİN KAPASİTE

Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) kapasitesi yine öğrenci sayısının çok altında kaldı. Yurt sayısı son 20 yılda 4,5 kat arttı ancak her ille bir üniversite projesiyle öğrenci sayısı pik seviyeye ulaştı.

Haber

KYK yurtlarının kapasitesinin az olduğuna dikkat çeken Eğitim Sen İzmir 1 No’lu şube Başkanı Necip Vardal, “AKP’nin, ‘her ile bir üniversite’ projesi ile birlikte 2002’de 93 olan üniversite sayısı, 2023’de 206’ya yükselmiştir.  Yurt sayısının öğrenci sayısı ile orantılı artmaması sonucunda çok sayıda öğrenci barınma sorunu yaşamaya başlamıştır. Öğrenci sayısı 8 milyona yaklaşırken, KYK yurtlarının kapasitesinin 800 bin civarında olması  onbinlerce öğrencinin barınma krizi ile karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır. Geçen yıl KYK yurtlarına “ek ranza” koyarak çözmeye çalışan iktidar. Bu yıl hangi adımı atacağı merak edilmektedir. Ne yazık ki geçen yıldan buna köklü bir çözüm ortaya konmamıştır. Atıl kamu binaları yurda dönüştürülebilir. Farklı şehirlerde okuyacak öğrencilerin ailelerine maddi destek sunulabilir” dedi.

TARİKAT KUCAĞINA

Öğrenci Sendikası’nın geçtiğimiz yıl açıkladığı rapora göre, tarikat yurtları 16 yılda yüzde 93 oranında arttı. KYK yurtlarına yerleşemeyen öğrenciler, kiraya çıkacak maddi imkana da sahip değillerse tarikat ve cemaatlere ait yurtlara gitmek zorunda kalıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Necip Vardal, “ İktidar, KYK yurtları önündeki uzun kuyruklar karşısında, önümüzdeki birkaç yıl kendisine sıra gelmeyeceğini gören ve kirasını ödeyebileceği bir ev bulmaktan umudunu kesen öğrenci kitlesini bilinçli bir şekilde TÜRGEV, TÜGVA, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti vb gibi tarikat-cemaat yurtlarına doğru adeta itmektedir. Öğrencilerin barınma sorununu çözmek için yeni yurtlar yaptırmak, mevcut öğrenci yurtlarının fiziki ve altyapı koşullarını iyileştirmek için kaynak ayırmayan iktidar, yıllardır arka bahçesi olarak gördüğü tarikat-cemaat yurtları söz konusu olduğunda kamu kaynaklarını kullanmaktan geri durmamaktadır” dedi.

Bakmadan Geçme