Yüksek öğretimde isim geleneği hiçe sayıldı

Yeni İzmir internet sitesinden Demet Gürgen’in haberine göre Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ın Ziraat Fakültesi dekanlık binasına isminin verilmesi yönünde aldığı karar tepkilere yol açtı. Necdet Budak, bu kararı sosyal medya hesabından paylaşarak “Öğrenciliğimden bu yana 41 yıldır mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğum Ziraat Fakültemizin Yönetim Kurulunun, dekanlık binasına ismimi vermesi beni ziyadesiyle gururlandırdı. Şahsıma bu onuru yaşatan Ziraat Fakültesi mensuplarına teşekkür ederim” sözleri aracılığıyla gurur duyduğunu ifade ettii. Bununla birlikte, üniversitenin resmi internet sitesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlarla çektirdiği fotoğrafları içinde barındıran ve üzerinden uzun zaman geçmiş haberlerin hala öne çıkarılmış durumda olması, paylaşımlarda, üniversitenin adına siyasilerden alınan ödüller ve takdir gören başarılar olması da dikkat çekti .

Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ümit Akıncı ise üniversitelerde binalara çeşitli isimler verme konusunda yazılı kurallar ve yasalar olduğunu belirtti. Akıncı, bu durumun akademik teamüllerle çeliştiğini ifade etti. “ Bu konu akademik teamül denilen üniversitede yazılı olmayan bir takım kurallar çerçevesinde ilerler. Teamül yasa da ve yönetmelikte olmayan durumlardır. Fakat bu durumların bir kaynağı vardır. Ege Üniversitesi’nde dekanlık binasına isim verilmesi yönetmelikler ile çakışmıyor. Ancak akademik teamüller ile ciddi bir şekilde çelişiyor. Kamu binalarında ya da üniversitelerde binalarına isim vermeye gösterilecek örnekler bulunuyor. Bu örnekler sadece Türkiye’de değil dünyada de yaygın ama bu isimlendirmeler akademik teamüllere uygun yapılıyor.  Bilim camiasına çok önemli katkılarda bulunmuş bilim insanlarının da adının verildiği yapılar var. İTÜ Mustafa İnan Kütüphanesi, Feza Gürsey Enstitüsü, Gazi Üniversitesi Naim Süleymanoğlu binası… Fakat tüm bu örneklerdeki isimlerin kendi alanlarında yaptığı katkılar, geniş kesimlerce kabul görmüştür. Bu durum bilim’e önemli derecede katkı sağlayanlar adına gelenek haline getirilmiş bir eylemdir ve devam da etmektedir” sözleri ile olay hakkında tepkisini dile getirdi.

Bu konuda üniversite içinde ve kamuoyunda tartışmalar devam ederken, Eğitim-Sen İzmir Üniversiteler Şubesi Başkanı Ümit Akıncı, binalara isim verilirken iki amaç gözetilmesi gerektiğini belirtti. İlk olarak, bilim, sanat veya felsefe gibi alanlarda önemli katkıları olan insanların isimlerinin ve anılarının yaşatılması, İkinci olarak, bu isimlerin binalar aracılığıyla tüm çalışanlara ve öğrencilere bir örnek oluşturması ve bu örneklerin yaşatılmasıdır. Akıncı, Prof. Dr. Necdet Budak’ın isminin Ziraat Fakültesi dekanlık binasına verilmesinin bu amaçlarla örtüşmediğini vurgulamıştır. Ayrıca, kurucu rektörlerin isimlerinin binalara verilmesinin normal karşılanabileceğini belirtmiştir, ancak bu durumun bu olayla ilgisi olmadığını ifade etti. Budak’ın bilime önemli katkıları olan bir isim olmadığını söyleyerek, tepkilerin garip karşılanmaması gerektiğini söyledi.

Emekli olan Prof. Dr. Tayfun Özkaya ise, binalara isim verildiğini ancak bu isimlerin genellikle vefat etmiş ve fakültede önemli işler başarmış kişilerin isimleri olduğunu ifade etmiştir. Özkaya, bu ismin verilmesinin erken ve yersiz olduğu görüşünü dile getirdi.

Tepkilerle karşılanan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi dekanlık binasına Prof. Dr. Necdet Budak’ın isminin verilmesi konusu, isimlendirmenin amaçlarıyla örtüşmemesi ve üniversite camiası için kabul edilebilir bir durum olmaması nedeniyle eleştirdi.

Haber Merkezi