Yemen'de Çocuklar Ağlayamıyor
Çocukların ağlamasını birçok anne baba duymak istemez… Peki, siz bu satırları okurken dünyanın bir ülkesinde çocuklarının...
Çocukların ağlamasını birçok anne baba duymak istemez… Peki, siz bu satırları okurken dünyanın bir ülkesinde çocuklarının ağlamasını duymak isteyen anne babalar var desem, ne dersiniz?
Yemen’de anneler çocuklarının yaşadığı anlamak bir ses çıkarmasını hatta ağlamasını bekliyor, gözyaşlarıyla… Binlerce çocuk ses çıkaramayacak kadar zayıf, ağlayacak güçleri dahi yok… Annelerinin zayıflamış ve çaresiz ellerinde ölümü bekliyorlar…
Bazen konuşmalarda duyarsınız “açlıktan kim ölmüş…” Maalesef kazın ayağı öğle değil…
Her kıtada demokrasi, hukuk, adalet, insanlık ve eşitlik nutukları atılmasına rağmen Yemen’de şu ana kadar 85 bin çocuk açlıktan öldü… Diğerleri de ölmeyi bekliyor… Anneleri insanlıktan ümidi kestiler, onları cennetteki yiyecekler ile avunduruyor…
Yemen’deki 29 milyon nüfusun 22 milyonu insani yardıma muhtaç halde… İki milyonu aşkın çocuk için okula gitmek çok lüks bir yaşam… Zaten 2500’ü aşkın okul çoktan yerle bir oldu… İnsanlar imkansızlıktan bulundukları yerden bile hareket edemiyorlar… Sıranın yani ölümün kendilerine gelmesini bekliyorlar… 5 yaşın altındaki 2 milyon çocuk akut(şiddetli) açlık çekiyor…
Peki, bu vahşetin sebebi ne diye merak ettiyseniz kısaca özetleyelim:
Ülkenin batısında 2015 yılı başında Yemen devletine karşı, Şii İran destekli ayaklanma başlar… Başta Vehhabî Suudi Arabistan ve diğer bölge devletleri, Yemendeki İran’ın Şii etkisini kırmak için isyancılara karşı harekete geçerler ve durum, üç yıldır süren bir iç savaşa dönüşür…
Kısaca; İran, Yemen’i kendisi gibi Şii yapmak ister… Suudi Arabistan ise güneyinde bir Şii devleti istemez… İran’ın %40’ı Türk’tür. Onları Şii yapamayan İran’ın taa Yemen’e uzanması ayrıca düşündürücü… Durum, dünya tarihinin zaman zaman her yerinde olduğu gibi çıkar, nüfuz ve mezhep kisvesine bürünmüş bir iç savaş…
Bu dram karşısında batı ne yapıyor derseniz, savaşan taraflara bol bol silah satıyor… Olan mazluma oluyor… Batı bir yana, inisiyatif almayan bir İslâm dünyasının bir bireyi olmak; yazmaktan ve duadan başka elimizden bir şey gelmemesi onulmaz bir yara…
Ülkenin dünyaya açık tek liman şehri Hudeyda ise isyancı Şii Hûsilerin kontrolünde ve çatışmaların ortasında… Yardımı nasıl yerine ulaştıracaksınız o da ayrı bir problem… Yardımlar mutlaka yapılmalı… Şu an yapılan her yardım sadece ölümleri kolaylaştıran bir ağrı kesici gibi… Asıl yapılması gereken ağrının ve ölümlerin kaynağı olan ülkedeki iç savaşın bir an önce sona erdirilmesi… Ülkede hakimiyet mücadelesi veren dış güçlerin uzaklaştırılması…
Gözyaşlarının toprağa düştüğü bir dünyada insanlık devşiremezsiniz… Ancak yitip giden insanlığı seyredersiniz…