Serdar Şimşek

2025 yılı Dünya Ekonomisi ve Türkiye

Serdar Şimşek

 

Zor geçen 2024 yılından sonra 2025 yılına büyük umutlarla girdik. Tüm dünya geçen seneyi enflasyon ile mücadele yaparak geçirdi dersek yanlış olmaz. Artan faizler borsaları baskı altına alırken, TCMB 22 ay sonra ilk kez yıl sonunda faiz indirimine gitti.

2024 yılında ABD seçimlerinde Trump’un tekrar başkanlığa gelmesi ve Elon Musk gibi bir gücü yanına alarak resmi bir görev vermesi, 2025 yılına bu ikilinin damga vuracağını gösteriyor. Özellikle FED faiz kararları tüm dünya piyasalarını etkilerken, Trump’ın gelişi ile güçlü dolar ve daha esnek faiz indirimlerinin olma ihtimali, enflasyon tekrar hortlayabilir mi endişesini de beraberinde getirmekte. Avrupa’da yavaşlayan büyüme oranları ve Çin’den hedeflenen büyüme hedefleri önümüzdeki yıl da çok konuşacağımız konular arasında.

O zaman gelelim 2025 yılında bizi neler bekliyor konusuna. Son faiz indiriminin beklenin üzerinde 250 baz puan yapılması, piyasada faizleri biraz fazla mı hızlı indiriyoruz sorusuna yol açtı. Ama TCMB karar metninde enflasyon ile mücadele konusunda kararlılık vurgusu yapıldı. Jeopolitik risklerin göbeğinde olan ülkemiz, “Coğrafya Kaderdir” sözünü haklı çıkararak hem Suriye hem de Rusya tarafındaki haberlere odaklı olarak yaşamamız gerektiğini bize tekrar gösterdi. Özelikle Rusya’nın Anadolu Efes şirketine kayyum ataması, Borsa İstanbul tarafında 10.000 üzerinde kapanış yapmamıza izin vermedi. Bu bölgeyle ticareti yüksek olan şirketlerin de bu gelişmeden olumsuz etkilendiğini gördük.

2025 yılı sonunda Dolar/TL kurunun 43 civarında olacağı piyasa katılımcıları tarafından sıklıkla ifade edilen bir hedef fiyat. Ayrıca enflasyon hedefleri de %20-25 aralığında oldukça iddialı bir şekilde açıklandı. Burada Hükümetin uygulayacağı politika ile TCMB faiz indiriminin şekli ve oranları oldukça önem arz edecek. Borsa İstanbul’da genel olarak 13.500-14.000 hedefleri çeşitli aracı kurum raporlarında yer aldı. Kredi değerlendirme kuruluşları bu sene için ülke notumuzu yükseltecekler mi bu da dikkat edilecek olan bir diğer konu.

Son olarak, Borsada olumlu etkilenebilecek sektörlere değinelim. Bankacılık her zamanki gibi endeksi direk etkileyecek olan ana sektör olarak öne çıkıyor. Faiz indirimleri faiz gelirlerini azaltacak olsa da, bu sefer krediler açılacak ve buradan gelir elde etmeye devam edecekler. Kredilerin daha ulaşılabilir olması ilk olarak tabi ki de GYO sektörünü etkileyecektir. Bu sene toparlama süreci geçiren Demir-Çelik sektörü de bundan elbette olumlu etkilenecektir.  Gıda ve Telekom şirketleri artık hayatımızda olmazsa olmaz sektörlerden ve yıl bilançoları dikkatlice incelenmeli.

Özellikle jeopolitik risklerde hemen yükselen Ons Altın önderliğindeki Emtia fiyatlarına dikkat edilmeli. Gram Altın bu sene de yatırımcıların vazgeçilmezi gibi görülüyor, Gram Altın 3000 üzerine çıktığında  oldukça güçlü bir bölgeye girmiş olacak. Dolayısı ile madencilik sektörü de göz önünde olabilecek bir diğer sektör. Kripto tarafında ise Bitcoin önderliğinde yükselen alt coinler belki de asıl hareketlerini bu sene yapacak. BİST100 için 10.000, BTCUSD paritesi için de 100.000$ seviyeleri artık net bir rakam. Altı olumsuz, üstü olumlu.
Hepinize sağlıklı, mutlu, bereketli ve bol kazançlı bir yıl diliyorum.

Borsa Mühendisi Serdar Şimşek
 

Yazarın Diğer Yazıları