'Tar Tar Tar!'

Makinalaşmak İstiyorum!
Nazım Hikmet’in 1923 yılında yazdığı şiir, bir aralar hani yok demesinler diye ders kitaplarına konulmuştu. Örnek şiiri gören öğrenciler, Nazım Hikmet’in evrensel şiir derinliği hakkında bilgi edinemezdi… 
Milli Eğitim, yüzlerce hatta binlerce şiir arasından seçe seçe 1923 yılında, Nazım Hikmet’in ilk gençlik yıllarında yazılmış bu şiiri bulmuştu.
Nazım bu şiirinde, yazıldığı dönemde başlayan teknolojik dönüşüm ve değişimin insan hayatındaki etkisini anlatmak istiyordu.
Elbette ki Hürriyet Kavgası şiirindeki “Daha gün o gün değil / derlenip dürülmesin bayraklar / Dinleyin, duyduğunuz çakalların ulumasıdır / Safları sıklaştırın çocuklar / bu kavga faşizme karşı, bu kavga / hürriyet kavgasıdır.” Dizeleri seçilmeyecekti.
“Makinalaşmak İstiyorum!
Trrrrum / trrrrum / trrrrum! / trak tiki tak! / makinalaşmak istiyorum! / beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu! / her dinamoyu altıma almak için çıldırıyorum! / tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor / damarlarımda kovalıyor oto-direzinler lokomotifleri!”
Bu ne biçim şiir diyorlardı gençler…
Lafı uzatmayalım…
Ben de yazımın başlığında “Tar Tar Tar!” ses taklidi olan kelimeleri kullandım…
Peki nedir bu “Tar Tar Tar?”
Benim evim eski hastanenin bahçesine bakıyor. 
Yaklaşık 15 yıldır oradayım… 
Uzun süre ambulans sesi duyduğumuz için artık o ses bizim kulağımıza yabancı gelmiyordu. Alışmıştık. 
Eve misafirliğe gelenler, her ambulans sesinde kulak kabartırken, biz o sesi duymuyorduk bile… Bizim için sıradanlaşmıştı.
Sonra yeni hastane yapıldı. Boşaltılan eski hastane binası da yıkıldı. Fakat eski SSK binası öylece duruyordu. 
Doğal olarak bölgeden geçen herkesin dikkatini çekiyordu. Yıkılacak mı, yerine ne yapılacak gibi sorular zaman zaman bana da geliyordu…
En eski hastana binası kolay yıkılmadı. Depreme dayanıksız raporu verildi falan denildi ama bence oldukça sağlamdı…
Yıkılırken duyduğumuz ‘tar tar tar’ darbe seslerine de alışmıştık…
Yaklaşık 1 aydan bu yana da eski SSK binası yıkılıyor. Oradan da her sabah ‘Tar Tar Tar’ sesleri geliyor ama ne yapalım katlanacağız diyoruz. 
Orası da kolay yıkılmadı. Haftalardır yıkmak ve temizlemek için uğraşıyor… Sanki yıkılmasa da başka bir hizmet binasına dönüştürülse daha iyi olacaktı. 
Sonuçta tonlarca demir ve moloz yığını…
Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik gibi…
Gelelim “Bu alana ne yapılacak?” sorusuna…
Diş hastahesi dendi…
Kadın doğum dendi…
Altına otopark yapılacak dendi…
Şimdiye kadar ne yapılacağını bilen birilerinden net bir açıklama gelmedi…
Bildiğim kadarı ile alanın büyük kısmı yeşil alan… Son olarak yıkılan eski SSK bölümü de Sağlık Bakanlığına ait… 
O yapılacak, bu yapılacak!
İmar’a açılıp konut yapılmasın da…
“Tar Tar Tar!”
“Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler / dalga dalga aydınlık oldular / yürüdüler karanlığın üstüne / Meydanları zaptettiler yine.”