
Pezeşkiyan'dan Elitaş'a!..
Selim Şahan
3’üncü sayfa haberleri, benim pek fazla ilgimi çekmez…
3’üncü sayfa haberleri bireysel adli olaylardır. Cinayet, kaza, namus işleri…
Ben daha çok geneli ve ahaliyi ilgilendiren haberlere takılırım. İlgim ve takıntım bu yöndedir.
Bugünkü yazımda yerelden çıkıp biraz genele takılacağım.
Bugünkü yazımda üç konuyu ele alıp hem dikkat çekeceğim hem de küçük de olsa size yorumumu hissettireceğim.
İlk haber “Pezeşkiyan’a Türkçe şiir uyarısı” başlıklı olanı.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tebriz Kültür Haftası’nın kapanış töreni için yaptığı konuşmada Tebrizli Türk şair Şehriyar’ın “Haydar Baba’ya selam” şiirini okuduğu için töreni düzenleyen yetkililer tarafından uyarılmış. Pezeşkiyan, konuşması sırasında Şehriyar olarak bilinen Muhammed Hüseyin Behçet Tebrizi’nin iki dizesini okuyacağını ancak yetkililerin kendisine “salonda Türkçe bilmeyenler olduğu için Türkçe konuşmasına karşı çıktığını” belirtmiş.
Pezeşkiyan daha sonra, Şehriyar’ın Azerbaycan Türkçesi’ndeki ‘Haydar Baba’ya selam’ şiirinden “Heyder Baba, igit emek itirmez / Ömür geçer efsus bere bitirmez / Namerd olan ömrü başa yetirmez / Biz de vallah unutmarık sizleri / Görenmesek helal edin bizleri” dizelerini okumuş.
Bu sırada Pezeşkiyan’ın yanına gelen bir yetkili kendisini uyarmış. Bunun üzerine Pezeşkiyan, “Sorun yok, iki Türkçe şiir okumaktan sorun çıkmaz” diyerek gülmüş.
Salonda bulunanlar da Pezeşkiyan’ı alkışlamış.
Ben ilk zamanlar Pezeşkiyan’ın, soyadından dolayı Ermeni kökenli olduğunu sanırdım ama kendi ifadesi ile Türk’müş.
Bildiğiniz gibi İran, eski adı ile Pers olan Fars ulusunun devletidir. Muhtemelen İran’ın kuzey bölgelerinde az da olsa Ermeniler de yaşıyor.
Dillerden korkmamak lazım…
**
İkinci ve üçüncü haberlerde parti adları yer alıyor ama ben onları bipleyeceğim. Yani parti adlarını yazmayacağım.
Özet olarak vereceğim haberin başlığı şöyle: Partili patrondan işçilere grev engeli
“Çelikaslan Tekstil işçilerinin grevinde Partili patron direnen işçileri zorla fabrikaya sokmaya kalktı. Fabrikada örgütlü olan BİRTEK-SEN sendikası söz konusu görüntüleri sosyal medya hesabından yayımladı. Sendika başkanının Partili patrona "Bu kadar para kazandın, zengin oldun. İşçinin de hakkını ver demek edepsizlik mi?" sorması üzerine Partili patron "Zenginliğimi Allah verdi!" diyerek dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
İşçilerle beraber olan BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen duruma müdahale etti. Grevin kırılmasını engelleyen Türkmen, "İşçi kendi arasında özgürce konuşup karar versin. Senin karşında özgürce konuşamıyor. Bir tane işçi 'dört tane fabrikan var' dedi, adamı pişman ettin söylediğine" açıklamasında bulundu.
Partili patron "Zenginliğimi Allah verdi!" diyerek, işçilerin emeğini yok saymış mı oluyor!
**
Üçüncü haber de yine bir milletvekiline ait.
Haberin başlığı şöyle: Zam yapıldığında kimse tasarruf etmez
Partili ME, asgari ücrete ve emekli aylığına ek zamma ilişkin olarak, "Asgari ücrete 10 bin lira zam yapıldığında kimse 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez" demiş.
ME, katıldığı bir canlı yayında ekonomiye dair açıklamalarda bulunmuş. Asgari ücrette yüksek oranlı bir artışın enflasyon üzerindeki etkilerine değinen Elitaş, bu tür bir zammın kısa vadede refah seviyesi artışı sağlasa da uzun vadede ekonomik dengesizliklere yol açacağını belirtmiş.
Bir gazetede yer alan habere göre, Partili ME, asgari ücrete ve emekli aylıklarına ek zam gelip gelmeyeceğine yönelik olarak, "Diyelim ki 22 bin 100 lira veya 30 bin lira maaş alan bir kişiye 10 bin lira zam yaptığınızda; bunun 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez. 10 bin lira veya daha fazla olsa 15 bin lira da yapılsa eskiden kalmış eksik gördüğü ihtiyaçlarını bir an önce gidermenin yoluna gider'' demiş.
Yani şöyle demek istemiş: İşçiye ne kadar verirsen ver, hepsini de harcar. İşçi ekonomi yönetimini bilmez…
Boşverin cinayet haberlerini!
Hiçbiri ekonomik ve sosyolojik nedenlerden değil!
Futbol izleyin, eğlence programları izleyin, yarışmalara takılın… Kadın programları var… Diziler var…
Biz sizin yerinize ülkeyi yönetiyoruz zaten…
**
Bir de kendine hoca diyen birine ait ‘gülelim mi ağlayalım mı’ dedirtecek bir haber:
Sosyal medyada kendisini "hoca" olarak adlandıran Ebubekir Sıddık Kaya, Türk sinemasının usta isimlerinden Kemal Sunal ve Adile Naşit için skandal ifadeler kullandı. Kemal Sunal'a dair ''Türkiye'nin en büyük masonlarından biri'' diyen Kaya, Adile Naşit için de ''Mezarında çığlıklar yükseliyor'' ifadelerini kullandı.
Nereye gidiyoruz!