Selim Şahan

Gündem yoğun…

Selim Şahan


Ara ara yazdığım gibi Türkiye’de gündemi takip edebilmek için koşucu olmak gerekiyor. 
Gündemi, hak ettiği gibi yazabilmek de doğrusunu söylemek gerekirse biraz cesaret istiyor. Cesaretli olabilmek için de yasaları iyi bilmek… Yoksa kendinizi dört duvar arasında bulabilirsiniz…
**
Herkesin farklı adlandırdığı ‘süreç’ 50 yıldan bu yana gelen kanayan bir iç sorun…
Suriye, en az 10 yıldan bu ana ülkenin değişmez komşu gündemi…
İşsizlik ve enflasyonu içinde barındıran ‘ekonomi’ zaten değişmez günlük muhabbet…
**
Haberlerde gözüme çarptı.
Suriye Dışişleri Bakanı, Davos'a gitmeden önce batı medyasına konuşmuş. Bakan Şeybani, Suriye'nin devlete ait liman ve fabrikaları özelleştireceğini, kamu özel işbirliği projeleri yapacağını duyurmuş…
Haberi duyunca biraz gerilere gittim. Gerilere derken 1980’lere, 24 Ocak kararlarına.
Haberi, internet ortamında bulup biraz ayrıntıya gireyim istedim.
Financial Times'ta yer alan ve bakanın açıklamalarına dayandırılan habere göre Suriye, ‘iktisadi yeniden düzenleme’ çalışmaları kapsamında devlete ait liman ve fabrikaları özelleştirecek, yabancı yatırım çekecek ve uluslararası ticareti artırmayı hedefleyecekmiş.
“Esad'ın vizyonu bir güvenlik devletiydi. Bizimki ise ekonomik kalkınma” diyen Şeybani, Şam'da uluslararası basınla yaptığı ilk geniş kapsamlı söyleşide, “Yabancı yatırımcıların önünü açmak ve Suriyeli yatırımcıları ülkeye dönmeye teşvik etmek için yasalara ve net mesajlara ihtiyaç var" demiş.
Özetle, Suriye Milli Ordusu’nun desteği ile iktidara gelen İslamcı HTŞ, güvenlikçe Esad’ın kamu mallarını satışa çıkarıyor, dış dünyaya açılıyordu.
**
Türkiye’de 12 Eylül 1980 tarihinde yapılan askeri darbenin öncesinde de benzeri kararlar alınmıştı.
O zaman 16 yaşında idim. Şimdiki gençler ergenleşmekte gecikiyor ama o zamanların gençleri de erken politize oluyordu. 
24 Ocak kararları alınmıştı ama o kararları uygulamak zordu. Sendikalar güçlü idi… İktidarın anarşi dediği demokratik muhalefet güçlü idi. 
Dönemin başbakanı Süleyman Demirel, Başbakanlık müsteşarlığında göreve getirdiği sonradan başbakan olacak Turgut Özal'a yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlama görevi vermiş ve bu program kısa sürede hazırlanmıştı. 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklanan ekonomik programa göre,
kamu harcamaları sınırlandırılmış, çalışanların ücretleri düşürülmüş, serbest döviz kuru uygulaması getirilmişti. Ve dışa açık büyüme stratejisi uygulamaya konulmuştu…
Devletin ekonomideki payını küçülten kararlar alınmış, Kamu iktisadi teşekküllerindeki (KİT) uygulamaya paralel olarak tarım ürünleri destekleme alımları sınırlandırılmış, dış ticaret serbestleştirilmiş, yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmiş, kâr transferlerine kolaylık sağlanmıştı.
Askeri darbenin lideri Kenan Evren anarşiyi bitirmek için geldiğini iddia etmişti ama darbe öncesi uygulanamayan 24 Ocak kararları grev ve gösterilere takılmadan uygulanmaya başlanmıştı.
Sanki Suriye’de de benzer bir gelişme var gibi geldi bana…
**
ABD’nin yeni ‘seçilmiş’ başkanı Trump, yemin töreninde mi yoksa sonrasında mı bilemiyorum, Güney Kore’deki ABD askerleri ile canlı görüşüp onlara selam göndermiş.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, değişmeyen bir kural vardır: 
Askerlere ve din adamlarına selam göndermek…
**
Gelelim yangın faciasına:
"Bu son olsun!" diyoruz ama olmuyor! "Sorumlular hesap verecek!" diyoruz ama vermiyor! Ve her zaman yaptığımız gibi her facia sonrasında 'günah keçisi' ve 'şamar oğlanı' arıyoruz!
Anca bol bol 'rahmet' diliyoruz...

Yazarın Diğer Yazıları