Selim Şahan

Dünya dönüyor!

Selim Şahan


Gençliğimizin şarkıları vardı, umut ve sevinç aşılayan…
Nilüfer söylerdi:
"Dünya dönüyor sen ne dersen de / Yıllar geçiyor fark etmesen de"
“Sev kardeşim… / Dünyaya geldik bir kere / Kavgayı bırak her gün bu şarkımı söyle / Sevdikçe güler her çehre / Amaçlar hep bir olsun / Kalpler birlikte / Dünyaya geldik bir kere / Kavgayı bırak her gün bu şarkımı söyle / Sevdikçe güler her çehre / Mutluluklar bir olsun"
Bunu da Şenay söylerdi…
Facebook’ta bazen kısa kısa yazıyorum.
Güncele ve gündeme dair...
“Troll sayfalara dikkat!” başlığı ile şunları yazmışım:
“Kimliğini bilmediğiniz kişileri arkadaşlıktan çıkarın... Profil kitleyen, sayfasında sahte isimlerle sahte fotoğraflar paylaşan ve sağa sola hakaretler yağdırıp reise bağlılık bildiren sosyal medya trolleriyle, bu yönde yorum yapanlar belli merkezlerden güdümleniyor... Çok kötüler ve korkunçlar...”
Hakikaten çok kötüler. Sıkıştılar mı ana avrat düz gidiyorlar. Hesapta milliyetçi, muhafazakar ve devletçi sayfalar. Çoğu gerçek adları ve fotoğraflarıyla yazmıyor... Sizin anlayacağınız, güç arkalarında ama korkaklar...
Hoşlarına gitmeyen bir kişi ve yazıya çullanıyorlar. Ne namus bırakıyorlar ne saygı… Bir propaganda merkezinden yönlendiriliyor ve yönetiliyorlar... Bilgi kirliliği yapıp algı oluşturmaya çalışıyorlar...
Oysa toplumsal barışı dinamitliyorlar…
Sonra şunu yazmışım:
“İnsanlar kendi 'kutsal' inançlarına gerçekten inansa haksızlık, hukuksuzluk, kavga ve gürültü olmazdı...”
Ve şu: “Biri, iç cepheyi tahkim etmekten mi söz etmişti?”
**
Gündem ve güncel demiştim ya…
Yazdıklarıma elbette kızanlar da var… Hatta “İkide bir yazıyor!” diye eleştirenler…
Döviz kurlarındaki en son durumun fotoğrafını paylaşıp, “Millet diplomayla oyalanırken cebimizdeki eriyor!” demişim. 
"Dolar 8 lira olacak, 10 lira olacak; ee, hıı!" diye alaycı tavırlar sergileyen damat aklıma geldi... Bir de sosyal medyada ‘Açın pencereleri, açın!’ diye anıran Uzun sosyal medya eşşeği...”
**
Ve ekonomi…
“Acaba! Arabayı sattım: YAKIT yok, VERGİ yok, MUAYENE ücreti yok, SİGORTA yok, TRAFİK CEZASI yok...  Acaba diyorum, vergi gelirlerini azaltmaya yönelik suç örgütüne meyilli davranışlar sergilemekten...”
**
Tuzukuruların keyfi yerinde…
Ne olursa olsun onlara bir şey olmuyor…
İstanbul’da bozulan otobüslere, kent lokantalarına bir de diplomaya odaklanmanızı istiyorlar…
Bunları paylaşıp heykel göndermesi yapıyorlar…
Dedim ya tuzukuruların keyfi yerinde… Belki de çoğunun yerinde değil ama üç-beş kemikten olmamak için öyle görünüyorlar. 
İftar yemeklerine 2 saat önceden sıraya girenleri görmüyorlar…
Pazar bitimlerindeki çöpleri karıştıranları da …
Bir de bunları yazanlara terörist demeyi pek seviyorlar…
Benim de tuzum biraz kuru ama görüyorum ve dillendiriyorum…
Otur oturduğun yerde diyenler var…
İç cephe, “Ben ne dersem o!” demekle tahkim edilmiyor oysa…
Acaip bir dünyadayız sizin anlayacağınız…
"Dünya dönüyor sen ne dersen de / Yıllar geçiyor fark etmesen de"

Yazarın Diğer Yazıları