Devlet, kamu ve halk
Selim Şahan
Devlet sözcüğünün TDK’deki karşılığı şudur: “Toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık; ülke.”
‘Tüzel’ demek de yasal veya hukuki demektir.
Kelimelerin kullanım alanları geniştir.
Hemen her dilde, bir kelime tek bir anlama gelmez.
Bu yasal varlığın yönetim organlarına da devlet adı verilir.
Kimi çevreler, bu devlet kavramını yüceltirler. Hatta kutsal bir varlığa dönüştürüp, insandan bile daha üst bir mertebeye çıkarırlar.
Onlara göre “Devlet yücedir, eleştirilemez”
Oysa devlet, toplumsal bir varlık olarak bir araya gelmiş insanların kendilerini yönetmesi için oluşturdukları bir örgütlenmedir.
Buna göre devlet değil, bir araya gelmiş insan topluluğu daha değerlidir.
Örneğin 20 dairelik bir apartman yönetimini düşünün. Apartman yöneticisi devlettir. Eğer birden fazla kişiden oluşuyorsa diğerleri de devletin birimleridir.
Yani ‘devlet eleştirilemez’ falan diye bir şey olamaz.
Yazıyı hazırlamadan önce internet ortamında şöyle bir gezinti yaparken dikkatimi çeken bir haber gördüm. Haber başlığı da şöyle idi:
“Obama’ya göre iktidar, Trump için bir araç”
‘İktidar’ da devleti elinde tutan grubun temsil gücü demektir.
ABD başkanı Barack Obama, “Donald Trump iktidarı kendi amaçları için kullanacağı bir araçtan başka bir şey olarak görmüyor” demiş.
ABD, dünyadaki en güçlü ülkelerin başında gelir. Ahtapot gibidir. Dünyanın her yerinde bir kolu vardır. Dolayısı ile en güçlü devletlerden biri ABD’dedir diyebiliriz.
ABD devletinde merkezde iki grup vardır. Obama’nın da siyaset yaptığı Demokratlar, merkez solda, Trump’un siyaset yaptığı Cumhuriyetçiler de merkez sağdadır.
“Demokratlar, ABD'de ‘modern liberalizm’ olarak bilinen sosyal liberal ideolojinin temsilcisidir; bu ideoloji sivil özgürlük ve sosyal eşitlik kavramlarını karma bir liberal ekonomi desteğiyle harmanlar.”
Buradaki merkez sağ ve sol deyimi ABD siyasetine göredir. Benim bakış açıma göre aralarında çok bir fark olduğunu da söyleyemeyiz. ABD siyasetine ABD’nin kapitalistleri yön verir.
Obama, kendi partisinin adayı Kamala Harris’in rakibi Donald Trump’ı ‘tehlikeli’ diye niteleyerek şunları söylemiş: “Gerçek şu ki Donald Trump iktidarı kendi amaçları için kullanacağı bir araçtan başka bir şey olarak görmüyor. Çoğunlukla kendisine ve zengin dostlarının işine yarayacağı bir başka büyük vergi indiriminin bedelini orta sınıfın ödemesini istiyor.”
Bakın Obama, dünya siyasetini ne güzel de özetlemiş: “Devlet bir araçtır. Devleti elinde tutanlar, bu aracı kendi çıkarları için kullanırlar.”
Bu kendisi için de geçerlidir… Hatta tüm dünya ülkeleri için...
**
Şimdi burada biraz da edebiyat yapalım:
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi"
Bu dizelerin yazarı Muhibbi’dir. Muhibbi, Osmanlı padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın takma adıdır. Kanuni’nin şairlik yönü de güçlüdür.
Buradaki devlet sözcüğünün anlamı, ‘mutluluk’ demektir.
Muhibbi, ‘dünyadaki en büyük mutluluk, sağlıklı olmaktır’ demeye getirmiş.
Osmanlı, bir aile devletidir. Yönetim (devlet) babadan oğula geçer.
Bugün fazla uzatıp, yazının anafikrini dağıtmayalım…
İnsan veya insanların mutluluğu her şeyin üstündedir.
İnsan, doğasıyla birlikte vardır. Havamıza, suyumuza ve toprağımıza sahip çıkalım…