Selim Şahan

Desise!..

Selim Şahan


Bulmaca dolduranlar bilirler. Desise, “aldatma, düzen ve oyun” demektir.
Arapça dss seslerinden gelen kelime "gizli amaçlar gütme, entrika" sözcüğünden alıntıdır. 
"Saklama, gizleme, bir şeyin altına koyma"
Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe ile Galatasaray’ın Avrupa kupa maçları vardı. Hak geçirmemek adına Galatasaray maçının ikinci yarısını, Fenerbahçe maçının da ilk yarısını izledim. Galatasaray, turu geçemezken, Fenerbahçe 16 takım arasına kalmayı başardı.
Fenerbahçe maçında, Anderlecht’in kalecisinin bir hareketi, açıkça hakemi aldatma amaçlı yapılmışken, maçın hakemi Fenerbahçeli En-Nesyri’ye sarı kart gösterdi.
Anderlecht’in kalecisi Colin Coosemans, Youssef En-Nesyri ile yaşadığı olayla ilgili maçtan sonra açıklamalarda bulunmuş. İş işten geçtikten sonra yani… Keşke sarı kart öncesi hakeme gerçeği söyleseydi… Buna fair-play mi deniliyor?
Normalde maç izlemem. Fakat konu Avrupa kupası maçları olunca ve takımlarımızın da iddiası devam edince izleyesim geldi. 
Çocukken taraf tuttuğumu fakat daha sonra takım tutma ilkelliğini terk ettiğimi daha önceleri yazmıştım…  İnsan, kendi yaşadığı coğrafyanın takımını destekleyebilir ama uzak coğrafyaların takımlarını tutmak kadar garip ve ilkel bir davranış yoktur bana göre… Futbolcu ve antrenör para karşılında takım değiştirebilirken taraftarın yerinde çakılı kalması ne kadar da anlamsız…
Bunu renk aşkı ile de açıklayamayız çünkü aynı renkler kendi ilimizin takımlarında da var…
Neyse gelelim ‘desise’ konusuna…
Argo’da faka baktırmak…
Aslında, hile yaptığı açık açık ortada… Fakat hakem görmemiş olabilir veya görmezlikten gelmiş olabilir…
Bunun örneklerini siyasette de rastlıyoruz. Açık açık gerçek olmadığı ortada iken kitleleri kandırmak…
“Ama montaj, ama şu, ama bu!..”
Anderlecht’in kalecisinin bir hareketini hakem görmemiş olabilir… Belki de görmek istememiş olabilir… Belki de kazanmak için ‘her yol mübah’ anlayışında olabilir… Siyasette de böyle işlerle karşılaşmıyor muyuz!
Fakat, sporda veya siyasette ‘sıcak saatler’ geçtikten sonra yapılan hareketin veya hamlenin ‘desise’ olduğu açıkça anlaşılıyorsa… O halde o desiseyi yapan kişi veya kurumlara ‘kamuoyunu yanıltmaktan’ ceza verilmesi gerekiyor… Hatta kimilerine ‘taammüden’ yanıltmaktan… 
Yani tasarlayarak yanıltmaktan…
Bir cinayette, zamanında aydınlanmamış suçlar aradan yıllar geçtikten sonra bile kayda alınıyorsa neden maçlarda ve siyasette alınmasın?
Hatta adalette de… Bence ‘açıkça’ haksız yere verilen cezaların da geriye dönük soruşturulması, cezayı verenin de cezalandırılması gerekir… 
Ne dersiniz?

Yazarın Diğer Yazıları