Selim Şahan

Cuma, Cumartesi ve Pazar!

Selim Şahan

Yılar yıllar önce bir din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni ile oradan buradan muhabbet ederken bana günlük 8 saatlik çalışma zamanının İlahi güç tarafından verildiğini söylemişti. 
Ben de bunun doğru olmadığını söylemiş, 8 saatlik çalışma zamanının geçmişte verilen ağır mücadeleler sonucunda kazanıldığını ifade etmiştim. Hatta 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın da bu çalışma saatleriyle ilgili Amerika’da yapılan direnişlerin sonucunda kabul belirtmiştim.
Doğal olarak konu başka yerlere gitmişti. Beni komünist ve inançsız olmakla suçlamıştı…
**
Dünya tarihi ile insanlık tarihinin ne zaman başladığına dair elde bilimsel bir bilgi yoktur. Bilgiler vardır ama tarihsel anlamda tarihin ve yaşamın sıfır noktası yoktur. Tarih, yazının bulunması, güneş takvimi de hazreti İsa’nın doğumu ile başlar. Milat doğum demektir. Buradaki doğumdan da Hazreti İsa’nın doğumu kastedilir. 
İnsanoğlu 1 günlük zamanı 3’e bölmüş: 8 saat çalışma, 8 saat dinlenme, 8 saat de uyku…
Bugün kimi ülkelerde, haftalık çalışma günü 4, günlük çalışma saati de 6’dır.
Eskiden insanlar 15 saate kadar çalışıyormuş; Ya da çalıştırılıyormuş diyelim…
Günde 15 saat çalışan birisinin depresyona girme riski, günde 7-8 saat çalışan birine göre 3-5 kez daha fazla imiş. Helsinki’de iş adamları üstünde yapılan 26 yıllık bir çalışma göstermiş ki, az tatil yapanlarda erken ölümlere ve yaşlılıkta bozuk sağlığa daha çok rastlanmış.
İşin özeti ağır bedeller ödenmiş ki bu 15 saat çalışma zamanı 8 saate kadar düşmüş…
Amerika ve Avrupa’da sanayi devrimi ile işçileri fabrikalarda günde 10-16 saat çalıştırmışlar. Amerika’da 21’inci yüzyılın başlarında 8 saatlik çalışma sistemi yaygınlaşmaya başlamış. Uygulama ile üretkenliğin de arttığını görülmüş. 
**
İslam Ansiklopedisi’nin yazdığına göre, İslâm’dan önceki din ve toplumlarda zaman kavramı belli değilmiş. Hafta, ay ve yıl Ay’ın hareketleri ile belirleniyormuş.
“Zamanın devrî oluşu ve bunun âlemdeki kozmik düzenle ilişkisi tarih öncesi dönemlerden beri bilinmekle beraber başlangıçta zamanın takvim kullanımına temel teşkil edecek şekilde nasıl bölündüğü belli değildir. Bununla birlikte ilk zaman bölümlemelerinin ay ve güneşin periyodik hareketlerine bağlı olarak yapıldığı tahmin edilebilir. Bilhassa ayın safhalarından hareketle otuz günlük zaman biriminin tesbiti takvim hazırlama konusunda ilk adımı teşkil eder. Otuz günlük safha içerisinde tabiattaki canlı yapıda meydana gelen periyodik değişim muhtemelen hafta anlayışına yol açmıştır. Astronomik bir temele dayanmayan yedi günlük zaman birimi, Sâmî kültürlerde ayın dünya etrafında dönerken geçirdiği dört safhanın (yeni ay, ilk dördün, dolunay ve son dördün) yedişer gün sürmesinden veya ayın yedi gezegende konaklaması inancından kaynaklanmış olmalıdır.
İnsanın doğumu, büyümesi, yaşlanması ve ölmesi bile ayın devrelerine benzetilmiş. Diğer taraftan ilkel kültürlere göre de zaman homojen değildir. Her dinin uğurlu ve üstün saydığı günler veya zaman birimleri vardır. Zaman ve tabiattaki kozmik düzen arasında kurulan ilişki toplumların dinî hayatlarına da yansımıştır.”
Kaynakların yazdığına göre Asurlular, Sümerler ve Sâmîler’de, dört haftadan oluşan yirmi sekiz günlük ayın her yedinci gününün uğursuz kabul edildiği ve yeni bir işe başlanmadığı bilinmektedir.
Konuyu uzatmayalım.
Yahudilik dininde Cumartesi kutsal gündür ve tatildir. Yahudi inancına göre Elohim, dünyayı altı günde yaratmış ve yedinci gün (şabat) dinlenmiştir.
Daha sonra ortaya çıkan Hristiyanlık’ta da Yahudilek’ten farklı olsun diye Pazar gününü dinlenme ve tatil günü ilan edilmiş. Hıristiyan inancına göre çarmıha gerilen Îsâ pazar günü dirilmiş. Hristiyanlıkta Pazar günü sadece ibadete tahsis edilmemekte, o gün hayır işleri de yapılmaktadır.
Pazarın gününün resmî tatil günü olarak belirlenmesi de ilk defa İmparator I. Konstantinos zamanında olmuş. 
Biliyorsunuz İslâmiyet’te de haftalık toplu ibadetin yapıldığı cuma gününe çok önem verilir.
İslam Ansiklopedisi, “Kur’ân-ı Kerîm’de gerekse hadislerde cuma Müslümanlar için bir tatil günü olarak tayin edilmemiştir” der. Bununla beraber cuma gününün özelliklerini dikkate alan bazı İslâm âlimleri, haftanın herhangi bir gününün tatil kabul edilmesi durumunda bunun cuma olmasının uygun bulunduğunu ifade etmişlerdir.
Yazı uzamasın. Üç büyük din, ‘barış ve kardeşlik’ demiş ama tatil gününde bile ortak bir nokta bulunamamış.
Durum budur.

Yazarın Diğer Yazıları