Selim Şahan

Çiftçilere kızmayın

Selim Şahan

Son dönemde, özellikle e-sosyal medya hesaplarında bazı ‘ürün dökme’ haberleri ile karşılaşıyorum. Bu haberlerin bazıları, Tv ekranlarında ve gazete sayfalarında da görülüyor.
2024’ün Ağustos ayı, Türkiye genelinde çiftçi protestolarına sahne oluyor. Çiftçiler, artan maliyetler ve düşük ürün fiyatları nedeniyle ülkenin çeşitli bölgelerinde eylemler düzenliyor. Traktörlerle yolları kapatan çiftçiler, ürettikleri domatesleri yollara dökerek ve bedava kavun-karpuz dağıtarak seslerini duyurmaya çalışıyor.
İlgili haberlere göre, çiftçiler ellerindeki ürünü satamıyorlar. Satamadıkları için de ya döküyorlar ya da tüketiciye ücretsiz dağıtıyorlar. Kimileri de tarlalarını açıyor, tüketiciye davetiye çıkarıp, ya ‘ücretsiz’ ya da ‘pazarın yarı fiyatına’ toplayın diyorlar.
Bu tür haberlere yorum yazanlar da ikiye bölünmüş durumda. Kimileri ürün döken çiftçiye vatan haini gözüyle bakarken kimileri de alkış tutuyor.
Biz buradan da anlıyoruz ki artık tarımsal üretim kumara dönüşmüş durumdadır. Üretici kumarda olduğu gibi ekim öncesi risk alıyor. Alım garantisi yok. Fiyat garantisi yok! 
Sizin anlayacağınız “Ya tutarsa!” diyor.
Aslına bakarsanız pek de tutmuyor!
Yani üretici genel anlamda zarar etmiyorsa ya kendi emeğini kurtarıyor ya da arada bir de olsa kazanıyor.
Siz hiç geleneksel çiftçilikten zengin olan birisini gördünüz mü?
Tüm bu gelişmelerin üstüne basın yayın organlarında başka bir haberle karşılaşıyoruz:
“Para kazanmak bir yana maliyetlerini bile karşılayamayan çiftçilere hükümetten bir darbe daha geldi. 2 yıl sahip olduğu tarlasını ekmeyen çiftçinin tarlasına el konulup kiralanacak!”
İddialara göre çiftçi destek yetersizliği ve maliyetler nedeniyle üretemez, üretebilse de yetiştirdikleri ürünleri tarlada bırakmak zorunda kalmış durumda. Ve üretemez hale getirilen çiftçilerin karşısına bir darbe daha çıktı.
Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, mülkiyeti gerçek/tüzel kişilere ait olan ve 2 yıl işlenmeyen tarım arazileri bakanlık tarafından tarımsal amaçla kiralanabilecek. Tarım arazilerinin tarımsal amaçlı kiraya verilmesine ilişkin Tarım ve Orman Bakanlığı yönetmeliği, Hazine’nin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan tarım arazilerini kapsamıyor.
Bakanlıkça kiraya verilecek tarım arazilerinin rayiç kira bedelini tespit etmek ve kiralama işlemlerini gerçekleştirmek amacıyla bir komisyon kurulacak.
Türkiye Cumhuriyeti Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, yeni adı X olan twitter hesabından paylaştığı gönderide düzenleme ile ‘tarımsal üretimin etkinliğinin arttırılacağını’ iddia etmiş.
Şimdi burada şöyle bir soru akla geliyor:” Çiftçinin para kazanamadığı gerekçesi ile ekip biçmediği tarlasını kim kiralayacak?”
Bakanlığın elinin altında bekleyen üretim araçları ve çiftçiler mi var?
Üretici zaten maliyeti çıkaramadığı için ekimden vazgeçme durumuna gelmiş. 
Hadi diyelim ki bu yüzden iki yıldır ekim dikim faaliyetinde bulunamıyor… Bakanlık da bunu tespit etti ve tarlayı çiftçinin elinden alıp kiraya verdi…
Peki, yeni çiftçiler kim olacak?
İnsanın aklına bir tek yanıt geliyor: Ülkemize göç eden Suriye veya Afganistan vatandaşları.
Türk vatandaşının elde edemediği geliri, Afgan veya Suriye göçmenleri mi elde edecek?
Yoksa onlara her türlü destek verilecek mi?
Destek verilecekse, neden Türk çiftçisine verilmiyor?
**
Köyler boşalıyor…
Neden? Çünkü köylü gençler gelecek adına çiftçiliği hiç düşünmüyor. Anası babasının, aileden kalan kendi üretim alanlarında çektiği eziyeti görüyor. 
Şehirden bıkan orta sınıf, kurtuluşu köylerde yaşamakta bulurken, köylerde yaşayan yoksul gençler çareyi şehirlere göç etmekte buluyor. 
Taşra mahallelerde evler boşalıyor ve çürümeye terk ediliyor. Hayat standartı gitgide düşüyor. Köy ve belde okulları, öğrenci sayısı düştüğü için kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. 
Yazıyı nasıl bitireyim bilemedim ki!
“Çiftçi ne ister?” diye soralım!
Çiftçi de şehirlerdeki insanlar kadar olmasa da iyi yaşamak ister…
Traktörlerle otoyollara çıkıp domates döken çiftçilere kızmayın!
Emeklerinden başka satacak malı olmayan işçilere grev yaptıkları için kızmayın!
Çünkü onlar olmazsa, hayat olmaz… Emek en yüce değerdir, onu korumasını bilelim…

Yazarın Diğer Yazıları