
Başkanlar görmüyor mu?
Selim Şahan
“Her hafta köşeme oturduğumda, siz değerli okurlarımdan gelen mesajları dikkatle inceliyorum. Yazılarımda sadece kendi gözlemlerimi değil, sizlerin sesini de duyurmaya çalışıyorum. Bu hafta gelen şikâyetler, şehirlerimizdeki kronikleşmiş sorunları bir kez daha gözler önüne serdi. Vatandaşın gördüğünü, yöneticiler gerçekten görmüyor mu? Yoksa gözlerini mi kapatıyorlar?
Söz konusu şikâyetlerin başında, yıllardır çözülmeyen kaldırım işgalleri sorunu geliyor. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, bu sorunla mutlaka karşılaşırsınız. Kaldırımlar, yayaların güvenli bir şekilde yürüyebilmesi için yapılmışken bugün ne görüyoruz? Berberlerin havlu askıları, marketlerin meşrubat dolapları, büfelerin masaları, hatta yol ortasına konulmuş kocaman taşlar…
Vatandaş kaldırımda yürümek yerine, mecburen araç trafiğinin içine inmek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle yaşlılar, engelliler ve bebek arabasıyla yürümeye çalışan aileler için büyük bir çileye dönüşüyor.
ÇÖZÜM KARARLI TUTUMDA
Peki, çözüm nerede? Belediyeler, borçlarını gerekçe göstererek yeterli hizmet veremediklerini söylüyor. Madem ekonomik sıkıntı var, neden kaldırımları işgal eden esnafa cezai işlem uygulanmıyor? Yurt dışına gittiğimizde, şehirlerde kaldırımların tertemiz ve düzenli olduğunu görüyoruz. Çünkü orada kurallar var ve kurallara uymayanlara ciddi yaptırımlar uygulanıyor. Bizde neden yok? Belediyelerin bu sorunu çözmesi için büyük yatırımlara ihtiyacı yok, sadece kararlı bir tutum sergilemeleri yeterli. Ama görünen o ki, esnafla kötü olmamak uğruna bu sorun yıllardır halının altına süpürülüyor. Ancak her süpürülen sorun, zamanla daha büyük bir kaosa dönüşüyor.”
**
Üstteki başlık ve yazı benim tuşlarımdan çıkmadı.
Eskiden kalemden çıkma derdik ama artık kalemle yazmak yerine tuşlara vurarak yazıyoruz.
Yazıyı internet ortamında gezinirken gördüm. Milliyet gazetesinin 17 Şubat 2025 tarihli internet sayfası. Eren Aka’nın yazısı.
Geçtiğimiz günlerde de ÇYDD Ödemiş Şube başkanı öğretmen Ümran Ateş’in kaldırımlarla ilgili bir sitemi vardı. Sosyal medya sayfasından yazan Ateş, yürüdüğü kaldırımdaki, yerinden çıkmış bir taşa çarpıp düştüğünü ve kolunu kırdığını yazıyordu.
Demek ki sorun tüm Türkiye çapında yaşanıyor.
Kaldırımlar yayalarındır. Kaldırımlar yaya güvenliği için güvencedir. Kaldırımlar işgal edilmemeli ve güvenli yürüyüş için sürekli olarak denetlenmelidir.
Efendim işgaliye parasını veriyormuş!
Peki, ben bir yolu işgal edip, parasını da vermek istersem!
Bence, belediyelerin ilgili birimleri, bir çocuk arabası alıp ya da tekerlekli bir sandalyeye binip şehirdeki tüm kaldırımları arşınlamalıdır.
Köşe başlarını tutan büfeler, kaldırımın ortasına tekerlekli dükkan açan gevrekçiler, pideciler…
Kaldırıma eşya çıkarıp dükkanın metrekaresini büyüten sandviççiler ve diğer esnaflar…
Önceki dönem Kent Konseyi yürütme kurulunda iki dönem bulundum. Konuyla ilgili çok sayıda görüş bildirdik. Belediyeler, esnafla tartışmak istemiyorsa, bunu Kent Konseyi olarak biz yapalım dedik…
Maalesef ‘herkesin’ bir kulağından girdi diğer kulağından çıktı. Ara ara ‘sarı çizgi’ uygulaması hatırlanmıyor değil ama yeterli değil.
Ben bu ve benzeri konularda ‘ödüllendirme’ ve ‘cezalandırma’ sisteminin işlerlik kazanmasından yanayım.
Örnek vereceğim. Saraçoğlu Caddesi’nde Şanel Butik var… Kaldırımda bir tane ürünü yok. Dükkanın hem sağında hem solunda küçük birer de ağaççık var… Alışveriş yapmak isteyen içeri giriyor… Hakkını yemeyelim caddede buna benzer ayaya saygılı başka esnaflar da var…
Lütfen bu konuda artık biraz sorumluluk alalım. Kent Konseyi de bu işin biraz daha önüne geçsin. Kent Konseyi, muhtarlık ve belediye işbirliği ile esnaflarımızı uyaralım. Uyarılar dikkate alınmıyorsa da uyanları ödüllendirelim uymayanları da cezalandıralım.