Selim Şahan

Anormal!

Selim Şahan


Anormal ne demek?
Kelime Fransızca’dan bize gelmiş. Hoş gelmiş safa gelmiş de hele bir sorun bakalım niye gelmiş?
Hani Şener Şen’in Banker Bilo filminde, sonradan viral olmuş bir sorusu var ya!
“Hele sor bakalım niye yaptım?”
Peki ‘viral’ ne demek diyeceksiniz şimdi de! O nereden gelmiş?
Okullarımızda dilimizin zenginlikleri benzeri projeler var ya!
Hani dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtaracağız ya!..
Uzatmayalım, çünkü bu konuyu bu köşede toparlayamayacağız…
Biz projelerimize devam edelim.
**
Fransızca, ‘normale’ kelimesinin anlamı normlara yani genel kurala uygun, kurallı demekmiş.
Latince de ‘normalis’ kelimesinin anlamı ‘gönyeli ve ölçüye uygun’ demekmiş…
Anormal de normal olmayan demektir. Yani normların ya da kuralların dışında…
**
Muhtemelen siz de fakındasınız siyasette ne kadar anormal gelişmeler yaşanmaya başlandı!
Belki de bizim normal sandıklarımız aslında anormaldi! 
Kimbilir?
Siyasi tartışmalar çok gergin!
Ama bu durum Türkiye’de hep böyle idi… 
Bir türlü hayatın günlük normal akışına geçemiyoruz…
Anımsarsanız geçen yılın sonuna doğru bir kreş tartışması vardı. 
Niye tartışıyorduk ve şimdi neden tartışma gündeminden düştü anlayan varsa beri gelsin…
Hep gerginlik hep gerginlik… Sanki birileri hep gerginlik olsun istiyor… 
Kimbilir?
**
Ödemiş’te bir yerden bir yere giderken genellikle yürümeyi tercih ederim. Ödemiş içinde araç kullandığım pek nadirdir. Bisikletim de var ama o da apartmanın girişinde hazır kıta bekliyor.
Galibe ben yürümeyi de seviyorum. Yürürken insanlarla karşılaşmayı ve onlarla selamlaşmayı, ayaküstü de olsa onlarla sohbet etmeyi… Ve arada bir yerlere girip çay kahve içmeyi…
Geçtiğimiz günlerde acilen adliyeye gitme ihtiyacım doğdu. İlçe Tarım Müdürlüğü’nde idim. Ve hemen gidip gelmem gerekiyordu. Yaklaşık iki kilometrelik yol. Hava, hafiften yağışlı.
Büyükşehirlerde iki kilometrelik yol ne ki! İstanbul’da altı yıl yaşadım. Hele iki yıl, hemen hemen hergün Anadolu yakasından Avrupa’ya geçtim. Evimiz Ümraniye’de idi, okul da Laleli’de…
Neyse…
İlçe Tarım’ın önünden geçen minibüse atladım. Şoförün yanındaki koltuk boştu. Tarifeye baktım ve sormadan 20 liramı uzattım. 
Saraçoğlu Caddesi boyunca ilerledikten sonra Bilgi Sokak’tan Zeytinlik Yolu’na doğru yöneldik. Caddenin iki yanına araç park edildiği için zaman zaman karşıdan gelen araçları beklemek zorunda kaldık. 
Geldik Zeytinik Caddesi’ne. 200 metre sonra Adliye binası. Ben sola dönmeyi beklerken, o da ne caddenin karşısına geçtik ve adeta sos aralarında 8’ler çizerek hastane önüne kadar geldik ve yine aynı yoldan 8’ler çizerek geri döndük. 8’ler çizmeden inip adliyeye yürüsem 3-5 dakikamı alacak yol benden 15 dakika daha aldı. Neyse ki yetiştim ve işimi gördüm…
Akıllandığım için, dönüş yolunda tekrar minibüse binmedim. Zaten yağış da çisil çisil idi. Yani incecikten bir kar yağar gibi…
Ödemiş’teki minibüs hatlarını bilmiyorum. Nereden gelip nereye giden kaç hat vardır onu da bilmiyorum… Ama Türbe ile TOKİ arasında çalışan minibüs hattının 8’ler çizdiğini ve yolu uzattığını öğrenmiş oldum…
Bu işe başta trafik, belediye ve minibüsçüler odası olmak üzere birilerinin el atması lazım…
Normal değil çünkü! 

Yazarın Diğer Yazıları