
DEPREM HAFTASI
Mualla Akgün
Mart ayında deprem haftasına girmiş bulunuyoruz.Böyle haftalar, günler yapılmasa çok önemli olaylar,yaşananlar hafızalardan silinip gidecektir.Hatırlatılması,tekrar edilmesi tarihin yaşatılması için:
Geçmişini hatırlamayanlar geleceklerini inşa edemezler de buradan geliyor diye düşünüyorum.
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş pazarcık merkezli ve 20 Şubat 2023 tarihinde Hatay merkezli meydana gelen depremlerde Cumhuriyet tarihinin en yıkıcı afetini yaşadık.
120 bin kilometrekarelik bir alanda 53.737 kişi hayatını kaybetmiştir, 107.213 kişi yaralanmış, 14 milyondan fazla insan etkilenmiş, üç buçuk milyondan fazla insan bölgeden tahliye edilmek durumunda kalmıştır.
Deprem bölgesinde 2.337.455 binadan 39.466’sı tamamen yıkılmış, 21.175’i acil yıkım gerektirecek durumda, 199.967’si ağır hasarlı, 43.698’i ise orta hasarlı duruma gelmiştir.
Depremin Türkiye ekonomisine, milli gelirinin yaklaşık yüzde 9’u kadar,yani toplam maliyeti 103,6 milyar USD olmuştur.
Doğal afetlerin, sellerin, depremlerin, ne zaman nerede olacağı belli değildir.Son zamanlarda İtalya da Etna yanardağı volkanik patlamasını, günlerce sürdürmüştür. Yunanistan Santorini volkan patlamaları 5.5 şiddetteki sürekli, depremlere sebebiyet vermiş, patlaması bölgeyi Tsunami için alarma geçirmiştir.
Dünya döndükçe,milyonlarca yıl devam edecek,bir süreçten bahsediyoruz. Ege bölgesi İzmir de 1389 Gül Bahçede 10 şiddeti deprem olmuştur.Her 300 yılda 1600 yıllarda , 10 şiddetinde deprem tekrar etmiştir.Bugün Bölgemizde 17 adet fay vardır derken,son araştırmalar ile faylar 40 adete çıkmıştır.
6 şubat depremin üzerinden 2 yıl geçmiştir.Bu iki yılda,depremzedeler barınma ihtiyaçları konteynırlardan kalıcı konutlara geçememişlerdir. 650.000 konut sözü verilmiştir, ama henüz konutların 1/5 oranında teslim edilmiştir. Bu konutlar sadece hızlılık ön planda tutularak yapılmıştır.
Adıyaman dan Hataya uzanan şeritte depremden etkilenen 11 kent farklı bölgelerde, farklı iklimlerdedir.Ama konutlar Toki tip konutlar üretmektedir.İklim özellikleri düşünülmemiştir.
Sağlık eğitim hizmetleri tam sağlanamamıştır. Bu şartlarda yaşayan bebekler ölümle karşı karşıya gelmektedir. Konteynır okullarda ders gören çocuklarımız mağdurdurlar.Alt yapı, kanalizasyon, ulaşım, elektrik, iletişim sorunları,hala çözülememiştir.Kış şartlarında konteynırlarda yaşayanlar ısınma, elektrikle yapıldığı için sık sık elektrik kesilmelerinden dolayı rahatsızdırlar.
Kentsel dönüşüm yasası ile rezevr alanların,yerinde açılması değil, rant alanlarına kaydırılması depremzedeler için aşılamayacak zorluklardan biridir.
Acele kamulaştırma ile itiraz hakları elinden alınan vatandaşlar, sadece mülkiyetin değerine itiraz edebileceklerdir.Tarım arazilerinin ve kıyıların imara açılması,gıda konusunda,üretemeyen üreticilerin, Türkiye vatandaşı ileride gıdaya ulaşımda zorluk çekecektir. Bu görünür gerçek önümüzde durmakta ve yaşanmaktadır.
Kentsel dönüşüme öncelik vermek,Merkezi yönetim, yerel yönetim işbirliği ile
uzun vadede düşük faizli ödeme sistemi ile depreme ,afete dirençli, konutların yapılmasını, mevcut eskimiş yıpranmış dirençsiz yapıların yapılmasını önderlik edilmesi gerekmektedir.
Deprem anında ,deprem öncesi,deprem sonrası doğal afetlerde (yangın, sel, heyelan, fırtına, tsunami,iklim krizi ) gibi durumlarda yapılacak korunma önlemlerinin,deprem sonrası toplanma yerlerinin ,iletişimin kurulması,su elektrik, doğal gaz, hatlarının kesilmesi tedbirlerin alınması eğitimlerinin verilmesi ve farkındalığın yüksek tutulması gerekmektedir.
Bu eğitim farkındalık çalışmalarında: Yerel yönetimler,sivil toplum kuruluşları ,halk ve gönüllü ekipler ,muhtarlar mahalle sakinleri birlikte eğitilmelidirler.
Deprem Öldürmez,Binalar Öldürür.Doğal Afetleri unutmamalıyız. Her an olabilecek gibi hazırlıklı bulunmalıyız.
.