Mualla Akgün

       ANADOLUDA EMEKÇİ KADINLAR

Mualla Akgün

     
13 Yüzyılda  Selçuklu Beylikler döneminde, Anadolu da    esnaf örgütlenmesi olan Ahilik gelenekleri günümüze kadar gelmektedir.13 yüzyılda göçle gelen Türkmen kadınları,Hacı Bektaşi Veliden öğrenmiş oldukları  bilgilerle  Anadolu Türkleşmesi, İslamlaşması için emek vermişlerdir.

Ahilik teşkilatları içinde usta çırak öğretisi ile sanat, örgücülük , dokumacılık,  keçecilik,askerî faaliyetler, misafir ağırlama, ve dini-Tasavvufi ve eğitim faaliyetleri, yapmışlar:İlk Kadın örgütlenmesini Ahilik teşkilatı içinde kurmuşlardır. Anadolu Bacıları (Bacıyan-ı Rum ) adıyla Anadolu Kadınları örgütü tarihteki ilk sosyal, kültürel, askeri, ticari ve siyasal kadın örgütlenmesidir.

Dünyada;feminist Kadın Hareketleri ve kadın özgürlük mücadelesi henüz ilk adımlarını atmadan,  Anadolu’da kadınlar devlet yönetimi, ticaret, savaş ve sosyal alanlarda faaliyet göstermişlerdir.

(Bacıyan-ı Rum) kadın örgütü, Liderleri, (Fatma Bacı ,Kadıncık Ana,Hatun Ana) ile  birlikte, Selçuklular döneminde ve Osmanlı’nın kuruluşunda, kadın örgütlenmelerine öncülük etmişlerdir.

Fatma Bacı´nın babası  Şeyh Kırmanı´nın müridi,   Nasreddin Hocanın   (asıl ismi Naşiru´d-din Mahmud)   “Ahi Evren” in eşidir.

Ahilik: Kayseri ve Kırşehir´de bir çeşit el zanaatları mesleklerinin örgütlenmesi bugünün sendikaları, meslek odaları, sivil toplum  oluşumu, olarak Ahi Evren tarafından kurulmuştur. 
Anadolu’da ‘’Erkek öldürenler’’ İskitli savaşçı Amazon Kadınlar’,Kadın Alp'lar gibi örgütlenmenin Anadolu da kadın mücadelesinin oldukça eskiye dayandığını göstermektedir.

Bacıyan-ı Rum örgütü: Kadın  Erkek eşitliğini o yıllarda uygulamışlardır.Kadın ve erkekli cemler ve semahlar yapmışlar, erkeklerle birlikte eşit bir şekilde toplantılara katılmışlardır. Bacıyan-ı Rum Örgütü,  tarihte bilinen en eski kadın örgütüdür.

 


Kadın haklarının Atatürk Cumhuriyetinde Avrupa Ülkelerinden önce kazanıldığı düşünülürse; Dönemin Avrupa  Coğrafyası ve İslam Coğrafyasında kadınları engellemek için;Saray tarihçileri tarafından , ‘’Etrak-ı bi-din’’ (Dinsiz Türkmenler), Rafızîler, her şeyi uygun  gören zındıklar şeklinde birçok suçlamalarla   karşı karşıya kalmışlardır. 
 
Moğol saldırıları karşısında yurtlarını savunmalarından da ötürü binlerce kadın, erkek katledilmiş, tutuklanmış, mallarına el konulmuş ve sürgün edilmişlerdir. (Mallarına el koyulan Ahiler ve Bacıyan-ı Rum Örgütü’ne mensup kadınların malları Mevlevilere verilmiştir. O dönem, Mevlâna ve Mevleviler Moğol yanlısı tutum almaktadırlar. Mevlâna Ahiler'in mallarının kendilerine verilmesi için sultanlara bizzat mektup yazmıştır.
5 yüzyıl sonra, 18 yüzyılda; 8 mart 1857 ABD Newyork kentinde tekstil  işçileri kadınların, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ücret mücadelesi için greve gitmişlerdir.Polis çıkan yangında,işçi kadınların üzerine, kapıları kilitleyince kadınlar hayatlarını kaybetmişlerdir.
Danimarkalı sosyalist kadın lider Clara Zetkin'in 1910 yılında kadın haklarını simgesi olması önerisi ile,  bu gün Emekçi Kadınlar günü olarak kutlanmaya başlamıştır. 
Bozuk bir düzenin değişmesi için, gerek Anadolu da kadınların savaşması, ölümlere kurban edilmesi,gerekse fabrikalarda hak ve emek  mücadelesi,  yine ölümlere kurban edilmeleri, tümünde kan gözyaşı ölüm ve acılar var olmuştur.
Bu olayları geçmişi yaşatmak , doğru tarihi yazmak gelecek anlatmak araştırmacılarımıza kalmaktadır.Burada yine bir kadının önerisi, sahip çıkması ile tarih yazılmıştır.
Anadolu kadınlarının tarihinin yazılması, sadece kitaplarda kalmamalıdır.Toplum içinde herkes farkında olacak şekilde farkındalık sağlanmalıdır.  Ülkemiz'in  uyanması ,aydınlanması  Avrupa Ülkelerinden önce,gerçekleşmiştir.
Türkler Dünya Ülkelerine bağımsız öncü güç olmuşlardır..

 

 

Yazarın Diğer Yazıları