Melek Göztepe

SES SİZ

Melek Göztepe

 Ne kadar gürültülü bir çağda yaşıyoruz farkında mısınız? Her yerden bir ses sızıyor hayatımıza. Sessiz sedasız hiçbir iş görülmüyor. Sokağın sesi bastırıyor iç seslerimizi. Alabildiğine yüksek sesten her şey. Gürültü kirliliği ayyuka çıkmış. Sanki bir alayiş herkes yaptığını sesleriyle dünyaya ilan etmek ister gibi. Ses yoksa yapılan görünmez mi oluyor? Ses yoksa yapılan bilinmiyor mu? Bu kadar gürültünün amacı ne?
Sözüm ona iletişim çağındayız. Modern çağdayız. Ama bir iletişimsizlik almış başını gidiyor. Herkes geveze. Gürültülü çağın gürültücü insanları sürekli konuşuyor. Kimse durup diğerleri ne diyor diye dinlemiyor. Hep kendi söyleyeceklerini anlatmak derdinde. Diğerlerinin de söyleyeceği var diye durup söz veren yok. Eski nesil anlayışlar yok olmuş herhalde. 
Herkesin kendine göre bir hayatı var ve o hayatın içinde de yaşadıkları zorluklar ve o zorlukların yanında güzellikler de var elbette. Bunları paylaşmak, anlatmak derdine düşmüş gibi çağımız insanı. “Başkaları benim yaşadığıma ne tepki veriyor, ne diyorlar” onun takibinde gibiler. Her yapılanı paylaşmak da ayrı bir konu…
Sessizliği özlüyor şimdi zaman. Sessizce gidişleri, dönüşleri. Sessizce dinleyişleri. Susarak da konuşulduğu zamanları özlüyor. Anlayışı, sabırla büyüyüşleri, bekleyişleri özlüyor. Gürültücü çağın unutkan insanları geçmişi olduğu gibi yarınları da unuttular mı? Yarınlarına bırakacakları nerede? Bu kadar gürültünün içinde nerede insan? Yarınları sessizce karşılamayı mı umut ediyorlar?      
haydi sıra sende
söyle
göğe, yere, denize dair
kitaba, hayata, sanata dair
sevgiye, aşka dair…
söyle
biraz da seni okusun hayat
biraz da sen ol kitap
süzülsün satır aralarından
hayat
gün, dün hemhal
yarın kapıda
yarına dair olsun sözün…
yarınlara kalsın…

Yazarın Diğer Yazıları