Türk Milleti ve Cumhuriyetimizin Vazgeçilmez İlkeleri

Son yıllarda sınırlarımızda yaşanan gelişmeler, hem bölgesel hem de küresel ölçekte önemli bir tehdit oluşturuyor. Ortadoğu’nun ateş çemberine döndüğü bu süreçte, Suriye’deki belirsizlik ve büyük güçlerin müdahaleleri, bölgemizdeki istikrarı tehdit eden bir tablo ortaya koyuyor. Amerika, Rusya, İran ve İsrail gibi aktörlerin bu bölgedeki çıkar çatışmaları, yalnızca bölge halklarını değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliğini de yakından ilgilendiriyor.

Bugün, bu karmaşanın arkasındaki en büyük planın “böl, parçala, yönet” projesi olduğunu görmek zor değil. Terör örgütleri aracılığıyla oluşturulmaya çalışılan terör devleti projeleri, bölgenin toprak bütünlüğünü tehdit ettiği gibi Türkiye’nin bağımsızlık ve egemenlik haklarını da hedef alıyor.

Ancak unutmamalıyız ki Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde sağlam temeller üzerine kurulmuş bir devlettir. Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi, sadece Türkiye için değil, dünya barışı için de önemli bir yol göstericidir. Türkiye, hiçbir zaman emperyalist güçlerin oyunlarına boyun eğmemiştir ve bu duruşundan asla taviz vermeyecektir.

Atatürk’ün liderliği ve ilkeleri, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesine ışık tutmaya devam ediyor. Bugün bizlere düşen görev, bu ilkelerden asla sapmamak, bağımsızlığımıza sahip çıkmak ve ülkemizin toprak bütünlüğünü her şartta korumaktır.

Bölgemizdeki gelişmelere karşı dengeli ve akılcı bir dış politika izlemek, hiçbir ülkenin tarafında olmadan eşit mesafede durmak, Türkiye’nin çıkarları için elzemdir. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Türk milleti, bağımsızlığını ve egemenliğini her zaman koruyacak güçtedir.”

Bu düşüncelerle, Atatürk’ün çizdiği yolda ilerlemeye, onun fikirlerini yaşatmaya ve Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumaya kararlıyız. Unutmayalım ki Türk milleti birlik ve beraberlik içinde olduğu sürece, hiçbir güç bu milleti parçalayamaz.

Ne mutlu Türk’üm diyene!