Yasal fırsatçılık!

Teknoloji: Kablolar, devreler, makineler teknik işler… Yüz yüze gelmeden işlem yapmalar… Evde, işte, yolda… Hayatımızın her...

Haber

Teknoloji: Kablolar, devreler, makineler teknik işler…

Yüz yüze gelmeden işlem yapmalar…

Evde, işte, yolda…

Hayatımızın her yerinde…

Teleskop, uzaydaki en uzak görüntüleri görmemizi sağlıyor… 1600’lerde icat edilmiş veya yaratılmış…

Telegraf, iki merkez arasındaki haberleşmeyi çizgilerle sağlayan araç. 1700’lerin sonlarında icat edilmiş.

Telefon, iki merkez arasındaki iletişimi seslerin iletimi ile sağlayan araç. 1800’lerde bulunmuş.

Televizyon da uzak görüntü demek. Herhangi bir yerdeki etkinliği canlı olarak başka bir yere görüntülü ve sesli olarak aktaran cihaz… 1900’lerin başlarında bulunmuş…

Tele’nin Türkçe karşılığı ‘uzak’ demek.

Son dönemde de SMS, e-mail gibi iletişim kanalları ile tanıştık. Yarınlarda neler çıkar bilinmez…

Bundan 40-50 yıl öncesine kadar saat bile lüks iken bugün bir ailenin bütün bireylerinde cep telefonu var. İnternet adı verilen ‘genel ağ’ bağlantınız varsa üstte saydığım 1600’lerden bu yana bulunmuş bütün elektronik cihazların o cebimize giren el kadar cihazlara sığdığını biliyorsunuz.

Bugün alışveriş yaparken kullandığımız madeni ve kağıt paraların da 10 yıla kadar kullanımdan kalkacağını sanıyorum. Daha neler bulunacağını yazmayalım şimdi çünkü konumuz bu değil.

Her tarafımız ‘tele’ iletişim olunca gün içinde cebimizdeki telefonun elimizden düşmediğini biliyorsunuz. Artık her şey ‘tele’ graf, fon ve vizyon…

Evde TV ile internet olmadan yaşayamıyorsunuz. Hatta karı-koca iki öğretmenin iki öğrenci çocuğu varsa evlerinde dört bilgisayar bulundurmak zorundalar. Dört kişi aynı anda bir bilgisayarı kullanamaz.

**

Geçtiğimiz gün evdeki televizyon ve internet paketimin sözleşme zamanı geçmiş. Sözleşme iki yıllık. Arada telefon ile çeşitli uyarılar alıyorum ama malum bu uyarıların da güvenirliliği tartışmalı. Bir ‘evet’ onayı ile dolandırıcıların ağına düşebiliyorsunuz.

Nitekim internet üstünden TÜVTÜRK randevusu alalım derken 50 TL kaptırdığım da oldu. Son anda fark ettim ama her şey yasal görünüyordu. Yani yasal olunca kaptırdığımızla kaldık ve üstüne bir bardak su içtik. Sıra alınmış mı alınmış. Yani benim adıma, benden 50 lira keserek sıra alıvermişler…

Telefon, internet ve TV paketlerinde çağrı merkezlerinin bu tür uyarılarına pek itibar etmem. “Efendim görüşmelerimiz kayıt altına alınmaktadır, onay veriyor musunuz?” falan…

Ama sözleşme süresinin üstünden iki gün geçtikten sonra yeni faturayı görünce gözleriniz faltaşı gibi açılabilir.

Benim de aynen böyle oldu!  Aylık 90 TL civarında olan TiViBU faturası aniden 240 lira olunca ‘Yuh artık’ demek zorunda kaldım.

Benim onayım olmadan en yüksek tarifeden fatura kesmek ne kadar yasal! Sözleşme bitti ise SMS veya e-mail ile bir hafta önceden bildirseniz olmuyor mu?

Sözleşmemi yenilemezsem de yayını kesersiniz veya aynı tarifeden devam edersiniz. Ben yenisine onay vermedim ki!

Bunun adı ‘yasal fırsatçılık’ veya ‘yasal soygun’ olmuyor mu?!

Bakmadan Geçme