'Yapcek bişey yok!'

Küçük Menderes Gazetesi'nin TV yayın organı TV9 İzmir kanalında Sevcan Çiftçi Şad'ın programlarını izliyor musunuz bilmiyorum....

Küçük Menderes Gazetesi’nin TV yayın organı TV9 İzmir kanalında Sevcan Çiftçi Şad’ın programlarını izliyor musunuz bilmiyorum. Sevcan hanım, mikrofonu sokakta yürüyen vatandaşa uzatarak güncel konularla ilgili sorular soruyor. Vatandaşlar da soruları bildikleri kadar yanıtlıyor. Kimileri de mikrofondan kaçıyor.

Kaçmalarının birkaç nedeni olabilir. Bunlardan ilki, korkuyor olabilirler. İkincisi, konuşma cesaretini bulamıyor olabilirler. Üçüncüsü de iki kelimeyi bir araya getiremeyecek olmanın verdiği sıkıntı olabilir.

Bazen ben de yolda Sevcan hanım ile kameraman Osman Toka’yı görüyorum ama ‘aileden’ sayıldığım için ‘kolay gelsin’ deyip geçiyorum. ‘Ben zaten her gün yazıyorum’ diyorum.

İşleri kolay değil.

Geçtiğimiz gün cep telefonumda gezinirken ‘dolar’ konusuyla ilgili bir programa denk geldim. Sevcan hanım, vatandaşlara doların yükselmesi ile ilgili sorular yöneltiyordu. Buna belki doların yükselmesi değil de TL’nin düşmesi de diyebiliriz.

Mikrofona biri takılmış ki resmen evlere şenlik idi. Aman Allah’ım!

“Eskiden de böyle idi” diyor.

“Eskiden yoktu, şimdi var” diyor.

“Eskiden olsaydı dolar şimdi 20 TL olacaktı” diyor.

“Eskiden ben çok çay, şeker ve mazot kuyruklarında bekledim” diyor.

Ve “Doların artışı sizi etkiliyor mu?” sorusuna da “Şu an beni etkilemiyor!” yanıtını veriyor.

Ve Sevcan hanımın “Giydiğiniz gömlek de dolar ile zamlanıyor” çıkışını da “Ne yapalım şimdi” şeklinde yanıtlıyor. “Yapcek bişey yok” imiş!

Eskiden her şey dışardan geliyormuş… Şimdi bağımlılık azalmış…

“Ah bir de o içimizdeki hainler olmasa” her şey güllük gülistanlık olacakmış…

Aynı konuda yapılan başka bir programda da başka bir vatandaşımız “Bence dolar 20 lira olsun!” diyordu…

Nerede ise huni giyecektim… Son olarak programa yapılan yorumlara baktım… “Oh be!” dedim… Yalnız değilmişim…

**

Ödemiş’e dışarıdan atama ile gelen kimi öğretmen arkadaşlarımız, “Ödemiş’i nasıl buldun?” sorusuna “Ön yargı ile gelmişim, çok beğendim” şeklinde yanıtlar veriyorlar.

“Nasıl yani!” diyorum…

“Yani” diyorlar, “Ödemiş adını duyunca ‘Orada kafa yapıcı şeyler üretiliyormuş’ gibi cümlelerle karşılaşmıştım.”

Ben de o yeni gelen arkadaşlara diyorum ki “Bizim insanların kafaları iyidir!”

**

Geçenlerde Kaymakçı’daki dükkanımıza zeytin sırığı almaya gelen bir müşterimiz, fiyatlardaki artışı duyunca “Bu ne yahu, sırık da mı dolarla üretiliyor?” diye bir soru sordu.

Ben de ona “Gel şuraya otur önce, sana bir çay ısmarlayayım” dedim.

“Bak” dedim. Ve devam ettim:

“Adamın aldığı her şey zamlanırken o zam yapmazsa evini nasıl geçindirecek?”

“Peki süte neden zam gelmiyor?” diye sordu ardından…

Tabii ki ona “İnek dolar içmiyor” demedim!

“Örgütünüz yok; siz satmıyorsunuz, sizin elinizden alıyorlar” deyince, “Hocam çayların parası benden, kahven nasıl olsun?” diye sordu…

Dedim ya, “Bizim insanların kafaları iyidir!”

Hem gerçek hem de mecazi…

Bakmadan Geçme