Veda

Vedalar pek bir koyar insana Nefesi kesilir, boğazı düğümlenir insanın Belki bir damla yaş, gözlerden yanaklara...

Vedalar pek bir koyar insana

Nefesi kesilir, boğazı düğümlenir insanın

Belki bir damla yaş, gözlerden yanaklara eşlik ediverir

Hep sorarlardı “Gitmek mi yoksa kalmak mı daha zor?” diye

Ben hep “Kalmak” derdim

Belki de bu yüzdendir veda etmelerim

Kalırsam ciğerlerim sökülür, göz pınarlarım kurur ağlamaktan

Duygusalımdır ben, ağlayıveririm hemen

Gidenin yaşattığı yokluk hissine sarılıp saatlerce hatta günlerce…

Dalarım hatıralara…

Belki bir sözdür, belki de bir bakış…

Bunların hiçbiri değilse

Gidenin gideceğini bildiğim andır

Beni benden alıp bilinmezlere götüren

Kaybettiğim bir kalem bile ağlatabilir beni

“Ne güzel yazılar yazmıştım ben o kalemle” der ağlarım

Kalem bana veda etmiştir oysa

Vedalar işte böyle hep ağırdır.

Giden yolunu bulur, unutur

Kalan çeker acısını

Elbet alışır, yokluktan yok olup giden hatıraların aslında hiç var olmadığına

Hâlbuki ne çok koymuştu sarf edilen o kelimeler;

Veda… Elveda… Hoşça kal!

Bakmadan Geçme