VALİ TOPRAK’TAN BAYINDIR MESAJLARI

“Dağınık üretim yapısından ne yaptığını bilen, bilim ışığında üretime geçiş gerek”

İzmir Valisi Mustafa Toprak, Bayındır’da çiçekliğin genel durumu, sektörün önündeki sorunlar ve çözüm önerileri paylaşım toplantısında önemli açıklamalar yaptı. Toprak, “Dağınık üretim yapısından ne yaptığını bilen, bilimsel fikrin ve değerin üretimde kullanılabileceği noktalara hem fırsat verilmesi hem de üreticilerin ondan faydalanması gerek” dedi.

“GÜÇ BİRLİĞİNİN, BİRLİKTE HAREKET ETMENİN ÖNEMİ BÜYÜK”

Vali Toprak, “Kooperatiflerimizin, birliklerimizin, derneklerimizin, Bayındır’da ya da diğer ilçelerde olmaları ve bu konuda üreticilerimizle bir ve beraber olması adına, onları desteklenmeleri ve yol rehberlik olacak şekilde bir öncülük etmeleri de takdire şayan. Dolayısıyla kendilerini tebrik ve teşekkür etmek istiyorum. Eğer ki biz bu güç birliğini, birlikte hareket etmeyi ve Bayındır’ımızın tüm ekonomik ve sosyal alanları olmak üzere, ama bugün üzerine konuştuğumuz süs bitkileriyle ilgili ortada olan sorunların çözümü ve daha iyi bir noktaya gelme noktasındaki arayışlara da şüphesiz ki bu birlikteliklerin katkısı oluyor.

İzmir Kalkınma Ajansı olarak oradaki tüm yönetim kurulu üyelerimizle birlikte bir yarımada kalkınma planını stratejisini de ortaya çıkardık. Kalkınma Ajansımızın başkanlığında ve desteğiyle plan ortaya çıktı. Yarımada kalkınma planı ile ilgili bir 15 milyon TL ye yakın bir destekle teklif çağrısına çıkıyoruz. İlimiz, dünyada stratejik öneme haiz noktaya gelen süs bitkileri konusunda acaba durum açısından nedir ve bu konuda desteğe ilgiye ve bilgiye muhtaç olan alanları bir bütünlük içerisinde neler çıkarabiliriz bunun çalışmasını başlatabiliriz” dedi. 

“SEKTÖRLERİ DESTEKLENMEMİZ GEREKİYOR”

Toprak ilk hedefin ithalatı aşan bir ihracatı yakalamak olduğunu belirterek, “Burada tüm dinamiklerinizle iş birliği koordinasyon içerisinde güzel çalışmaları yaptığınıza şahit oldum. Ülke olarak biraz daha makro düzeyde bakarsak bizim cari açık sorunlarımız var. Cari açıkla ülkenin genel bir açık verdiğini de görüyoruz. Açığın tartıştığımız konudan baktığımızda daha iddialı ve olumlu, artı veren bir noktada olmasını beklediğimiz bir sektörde dahi açık verdiğimizi görüyoruz. Yani böylesi mümbit bir arazide, Allah’ın bahşettiği mükemmel bir coğrafya da, üretim gücünün, ikliminin, suyunun, ortamının florasının mükemmel olduğu bir noktada baktığımızda ihracatın ithalatın bu alanda karşılamadığını görüyoruz. Ülkenin genel bir sıkıntısı ama biz iddialı olduğumuz bir konuda bile geride gözüküyoruz. Toplanan bilgilerde 70 milyon dolarlık ihracatın, 85 milyon dolarlık da ithalatın olduğunu görüyoruz. Bakın orada bir 15 milyon dolarlık bir eksiğin olduğunu görüyoruz.

Ama biz o noktadaki eksikliğimizi giderebilmek gerekse ülkemizin, ilimizin ve ilçemizin üretim gücünü yüksek katma değerli bir üretim anlayışıyla daha da artı değer oluşturacak, bu artı değeri siz değerli üreticililerimizin, çiftçilerimizin, ailelerimizin cebine girecek şekilde yani çiftçilerimizin gelirlerini artıracak şekilde kullanabilmeliyiz. Üniversitemiz, Ajansımız, Mahalli İdarelerimiz buradaki tüm dinamiklerimizin, devletimizin bakanlığımızın tüm destekleri bu noktada olmalı ve bu noktada oluyor. Bunu hep birlikte çalışma gücüne dönüştürebilmeliyiz. Yoksa burada 600 tane ölçülebilen değerlerle bir çiftçimiz bu alanda çalışıyor ama bu alanın daha verimli daha portatif bir noktaya gelmesi gerekiyor.

 İfade edilen konuların bir kısmı bizim üzerimizden çözülebilir, hep birlikte bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde, bir kısmı Ankara’dan bir kanuni düzenleme, bir yönetmelik düzenlemesi gerektirebilir veya bir bakanlık kararı gerektirebilir. Bunları da hep birlikte takip etmemiz gerekiyor. Yani katma değerin ülkelerde çok farklı noktalarda olması, özellikle süs bitkilerinde genel KDV oranının altında bir değer olarak belirlenmesi bir kanuni düzenlenme meselesidir. Bu konuda özellikle Ankara nezdinde çalışmalarımızı daha da yoğunlaştırabiliriz.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde bir genel müdürlük olsun deniliyor. Sayın Bakanımızın buraya ziyaretlerinde de, Müsteşar Bey’in gelişlerinde de bu konu üzerinde özellikle durduk. Onlar da bir çalışma yapılacağını, aslında kendilerinin bir belirleme yaptığını ama sizlerin tanımlamasıyla adının Süs Bitkileri Daire Başkanı olması gibi bir talep var, onun üzerine de umuyoruz ki aktarımlarımızla birlikte mesafe alınabilsin. Ama özellikle onu belirtmek istiyorum ki isim önemli değil. Eğer ki isim konulmayla birlikte bir mesafe alabilseydik ismi koyardık ve her bir sorunumuz çözülebilirdi. Ama önemli olan bir yere gidildiğinde o alandaki sıkıntılarımızı kısa yoldan aktarabileceğimiz noktaların belirlenmiş olması” dedi.

“ÜRETİCİLERİMİZİ YÖNLENDİRMEMİZ GEREKİYOR”

Toplantıda ortaya konulan görüş ve sorunları Ankara’ya ileteceğini belirten Toprak şöyle devam etti: “Buradaki bir eksikliği sizler açısından ben almış oldum ve onu da Ankara’ya daha iyi bir şekilde aktarma fırsatını da bulmuş olacağız. İç mekân, dış mekân, kesme bitkiler ve soğan üretimi, bunlar üreticimizin biraz da kendi elde edebileceği gelire göre şekilleniyor.

Üreticilerimizi acaba soğan üretimine mi yönlendireceğiz, kesme çiçeğe mi yönlendireceğiz, iç mekân, dış mekân, diğer süs bitkilerine mi yönlendireceğiz bu konuda da aslında bir yönlendirmeyi, yönlenişi yapmamız gerekiyor. Değerli hocalarımızın, buradaki mahalli yöneticilerimizin, kooperatifimizin bu konuda bize de biraz ışık tutması gerekiyor ki biz o konuda biraz daha ilgili yerleri harekete getirebilelim. Bunu artık buranın uygun gidişatı nedir, uluslararası küresel dünyanın gerekleri ve gidişi nedir ona da iyi bir şekilde bakmamız gerekiyor”

“İZMİR OLARAK TOPARLANMAMIZ GEREKİYOR”

İzmir’in dağınık üretim yapısından teknolojiyi de kullanan birleşik üretime geçmesi gerektiğini vurgulayan Toprak şunları söyledi:  İzmir’in iller bazında rakamlar farklı olmakla birlikte bu konuda önemli bir hamle yaptığını da görüyorum. Ama mutlaka toparlanmamız gerekiyor. Bu dağınık üretim yapısından daha ne yaptığını bilen ve teknik teknolojinin, bilimsel fikrin ve değerin üretimde kullanılabileceği noktalara hem fırsat verilmesini, hem de üreticiler olarak ondan faydalanma noktasında olmamız gerek. Bu konuda özellikle aile boyu bir istihdam sağlanması, katma değeri yüksek olması, ülke ekonomisine destek vermesi dolayısıyla da sonuçta insanları mutlu ve mesut etmesi bu sektörü başarılı kılıyor.

O zaman bu başarılı sektörü ilçemizde de ileriye yönelik olarak bir otorite, bir üretim gücünün sesi olacak şekle getirmemiz gerekiyor. Burada özellikle herkesin de ortak ittifak ettiği bir nokta, organize sanayi bölgesi kurulması. Belediye Başkanımızın tarımsal gelişme alanı adı altında 410-420 bin metrekare üzerinde bir çalışması var. Mera vasıflı bir arazi var, organize sanayi bölgesi kurulması için bir 500 bin metrekare gerekiyor. Bu konuyu bir analize, fikir üretimine tabii tutmamız gerekiyor. Bizim bu konuya olumlu baktığımızı ifade etmek istiyorum. İlçelerin kendine göre bir sıkıntısı olabiliyor. Bizim bunları aşma noktalarında da üzerimize düşen bir şey varsa yapmaya hazırız”