Uzaya çıkacak ilk Türkler Bursa'da
Tarihe uzaya çıkan ilk Türk olarak geçecek Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever, 70 astronot ve...
Tarihe uzaya çıkan ilk Türk olarak geçecek Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever, 70 astronot ve kozmonot Bursa’da buluştu.
Bursa, uzay ve havacılık alanında tarihi bir organizasyona ev sahipliği yapıyor. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) Türkiye’nin uzay ve havacılık temalı ilk interaktif eğitim merkezi GUHEM ile iş dünyası için referans eğitim merkezi olarak kente kazandırdığı Bursa Business School’un ev sahipliğinde 70 astronot ve kozmonot Bursa’da buluştu.
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 14 gün kalacak olan Alper Gezeravcı, uzaya çıkan ilk Türk olarak tarihe geçecek. Gezeravcı, Herhangi bir sebepten dolayı uzaya çıkamayacak olması halinde yerine Tuva Cihangir Atasever geçecek. Amerika’daki eğitimlerine ara verip Bursa’ya gelen Gezeravcı ve Atasever, bir araya geldi. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Alper Gezeravcı, “Sektöründe öncüleri temsil eden birçok göreve imza atmış ve tarihe adını yazdırmış insanları, bu sektörde hakikaten birçok ülkenin vatandaşına rol model teşkil eden, 70’e yakın astronotu, ülkemizde bu vesile ile ağırlamak büyük bir mutluluk kaynağı. Bugüne kadar 33 defa yapılmış, 34’üncüsü ülkemize kısmet olmuş bu toplantının, Cumhuriyet’imizin 100’üncü yılında bizim de uzaya ilk adımımızı atmayı planladığımız, bu önemli yılda icra edilmiş olması, çok değerli bir tesadüf aynı zamanda” dedi.
Uzay yolculuğunun 2023’ün sonlarına yakın icra edileceğini belirten Gezeravcı, “Amerika’daki eğitimler yoğun bir şekilde devam ediyor. Sıkı bir şekilde eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Fırlatmanın gerçekleşeceği tarihe kadar da yoğun bir şekilde bu programın akışı devam ediyor olacak. Görevin icra edilmesine yönelik farklı bileşenler var. Fırlatmanın gerçekleştirilecek olduğu roket, kapsül, sonrasında IES’in içerisinde icra edeceğimiz 14 günlük faaliyet takvimi ve sonrasında dünyaya dönüş. Dolayısıyla bu görev içeriklerinin tamamını kapsayacak şekilde gerek nominal, rutin operasyonun akışı, gerekse acil durum senaryolarına ilişkin bütün eğitim içeriklerini bugüne kadar kapsadık. Kalan sürede de tamamladığımız bu eğitimlerin fırlatmaya kadar, taze bilgiler olarak muhafaza edilmesi açısından tekrarlarını gerçekleştiriyor olacağız” diye konuştu.
“Bu görev hikayenin varışı değil, başlangıcıdır”
Büyük bir onur ve heyecan yaşadıklarını belirten Gezeravcı, “Ancak, bu son dakikada dahil olduğumuz ya da son dakikada adapte olmaya çalıştığımız bir görev değil. Bunun mental hazırlığını çok daha önceden zaten yapmış durumdayız. Gerek mental gerekse ruhsal açıdan görev için hazırız. Benim açımdan en değerli kazanım, Türkiye’nin gelecek nesillerinin öz güvenini ayağa kaldıracak olan bir görevdir. Bugüne kadar hayallerimizin limitini, sınırını gözümüzle görebildiğimiz gökyüzü oluştururken, artık bu görevle birlikte gelecek nesillerimiz uzayın derinliklerine adım atıyor. Bu görev bir hikayenin varış noktası değil, başlangıç noktasını teşkil ediyor. Ve dolayısıyla gelecek nesillerimiz için çok büyük bir ivme kazandıracak. Onların ufuklarını gözleriyle görebildiği gökyüzünün çok ötesine taşıyacak olan bir görevdir” şeklinde konuştu.
Gezeravcı’nın gidememesi halinde ise onun yerine 14 gün görev alacak Tuva Cihangir Atasever ise, “Son derece heyecanlıyız. Eğitimlerimiz nisan ayından beri devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ve tabii ki Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kendi modülüne sahip diğer ülkelerde, Japonya, Avrupa gibi ilgili modüllerde aşinalık eğitimlerimizle devam ettirdik. Oldukça yoğun, oldukça seyahatli, oldukça da heyecanlı bir eğitim programı devam ediyor. Fırlatma yaklaştıkça tabii ki bu heyecan git gide artacak. Biz de büyük bir merakla o günü, o kutlu anı bekliyoruz“ dedi.
Atasever konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Bu yolculuk tabii ki bizim esasında, insanlı uzay yolculuğumuzun bu gerçekleştireceğimiz görev, başlangıcı niteliğinde olacak. Şu anda ilk adımı atıyoruz. Bu bir ilk adım görevi, devamında gelecek nesillerin bu süreci devam ettirmesi çok kıymetli. Onlara benim vereceğim en büyük tavsiye naçizane, heyecan duydukları, gönüllerinde gerçekten onları heyecana bürüyen disiplin, uğraş her neyse onun büyük bir heyecanla peşinden koşsunlar. Ona devam etsinler. Mesele illa mühendis olmak, illa bilim insanı olmak, illa teknik bir alanda bir kariyer sahibi olmak değil. Artık uzay çok geniş bir yelpazeye yayılıyor. Ticarileşiyor. Ticarileşen uzayda hem alçak dünya yörüngesinde hem de derin uzayda, Ay ve ötesindeki araştırmalarda her disiplinden insana ihtiyacımız var. Dolayısıyla onları heyecanlandıran alan her neyse ona büyük bir şevkle sarılsınlar. Peşinden koşsunlar. Eğer uzay onların heyecanını böyle canlandıran bir olgu ise eğitimini gördükleri alan her neyse onunla uzayı birleştirmeleri artık çok daha kolay.”
Kendisinin de uzaya gidecekmiş gibi hazırlandığını belirten Atasever, “Bizim esasında iki farklı görevimiz var. Uluslararası uzay istasyonunda icra edeceğimiz, Türk astronot ve bilim misyonu projesinin yanı sıra, bu misyon çerçevesinde aynı zamanda Virgin Galactic firması ile muhtemelen 2024 yılının ilk çeyreği içerisinde bir yörünge altı uçuş gerçekleştireceğiz. Ben hem uluslararası uzay istasyonu görevinin bir yedeği olarak, Alper Gezeravcı’nın yedeği olarak hem oradaki süreçlere vakıf olup oradaki eğitimlere katılıyorum hem de Virgin Galactic uçuşumuzda gerçekleştireceğimiz bir takım bilimsel deneylerle ilgili çalışmalarıma devam ediyorum. Oradaki eğitim süreçleri devam ediyor. Dolayısıyla benim bu projeye ilk başlarken ki duygu ve düşüncem asil veya yedek, ondan bağımsız olarak hiçbir önem ifade etmeden, misyonun başarıyla gerçekleştirebilmesi için elimden gelen bütün desteği vermek şeklindeydi. Hala daha aynı duygu ve düşünceleri devam ettiriyorum” diye konuştu.