UNUTMAK YOK – 1

Bol bereketli, sağlıklı mutlu bir hafta başı diliyorum.

Yaklaşık bir hafta kadar sizlerden uzak kaldım. Aylardır süren hengâmeli koşuşturmalar meyvesini daha daha fazla vermeye başladığında hem birilerinin sizlere daha çok ihtiyacı oluyor hem de siz onlara en iyi şekilde daha, nasıl yardımcı olurumun derdine düşüyorsunuz.

İşte bu süreçte, biraz geri çekilmeye ve toparlanmaya ve de planlama yapmaya ihtiyacım vardı. Anlayışınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Yaklaşık bir yıla yakın kesintisiz her gün yazıları yayınlanan “kuzeyli nehir” e ne olduğunu bildiğinizde eminim ki sizler de hem çok mutlu olacak hem de “yok artık” diyeceksiniz.

Oysa bu sonuçlar zaten başkaları tarafından ortaya konmuştu ama serde Trabzonlu olmak, hem irdelemeyi hem de ne hikmetse kendi gözleri ile görmeden ya da yaşamadan inanmamayı hep ilk tercih yapmıştı. Nerden nereye gelindiğine bakıldığında da kendi öz eleştirimi yapıp biraz ayarlarımda da düzenleme yapmalıydım.

Evet, yazmaya başladığım o günden beri,inanarak sundum, inanarak yazdım ve bunca dua, şifa ve üstelik varlık konusunda da insanları bir yerden alıp bir yerlere getirmeye vesile olmak dünyanın en güzel duygusudur, kim ne derse desin. Şükürler olsun ki, buna vesile olanlardan biri de benim.

Ve evet konuşulanlar bildiğimiz konu ve tahmin edilen sonuçlardı elbette. Ve tahmin edersiniz ki; hızla alınan güzel haberler insanda daha başka sorumluluklar oluşturuyor.

Hatırlıyorum da, bu konu için ilk bana gelindiğinde, korkunç bir önyargı ile yanaşmış, bunun mümkün olmayacağı konusunda onların olumlu iknalarından daha çok ben onları olumsuzlukları için ikna etmeye çabalamıştım. Geçen aylar alınan sonuçlar beni çok daha perçinledi. Hem maddi hem de manen dokunduğum(uz) insanların, hep birlikte etrafımızdakileri sağlık ve varlık manasında nasıl da mutlu insanlar haline geldiklerini görmek, benim için sonsuz bir şükür nedeniydi. Sanırım asıl fayda buydu ve sevginin olduğu gibi, faydanın da bulaşıcı olduğunu fark ettim.

Konu neydi ve neler olmuştu ve de neden planlama yapmak zorunda kalındı. Bir bakalım mı birlikte;

Bazılarınız bu yazı dizilerine başlama nedenimi hatırlayacaktır. Dünyanın mucizevî ürünleri olan bant formatındaki şifa deryalarını tekrar hatırlatmak istiyorum.

Haydi, başlayalım o zaman;

Bu manada, mucizevî besin takviyeleriyle bezenen 4 tane bandımızı tekraren bir görelim.

1. Sağlık destek bandı
2. Uyku düzenleyici melatonin bandı
3. B12 ve Folik asit değerlerini düzene koyan vitamin bandı
4. Kilo kontrol bandı.

Öncelikle neden bu besin takviyelerine ihtiyaç duyduğumuzu kısaca bir bakalım; Günümüz şartlarında, iyi beslenemediğimizden, yeteri kadar vitamin ve mineral alamadığımız için tohumundan tutun saklanma, pişirilme ve özellikle de radyasyonla çok fazla içli dışlı olduğumuzdan, hava kirliliği…v.s.v.s. vücudun ihtiyacı olan besin değerlerini maalesef biz veremiyoruz.

Bu yüzden bu tarz takviyelere çok ihtiyaç var. Bu ürünlerin de yaptığı esasen bu işte. Yan etkisi olmayan ürünlerdir. Aslına bakarsanız, normalde vücudumuz birçok şeye direnç göstermek üzere kodlanmıştır. Ancak biz onu yeteri kadar sağlıklı besleyemezsek, o da mücadelesinde başarılı olamayacaktır. Aracınıza mazot koymazsanız yürüyemeyeceği gibi…

Bantların aslında yaptıkları; vücudun bu eksiklerini kapatarak, vücudun kendi kendini iyileştirmedeki mücadelesine katkı sağlamak ve hastalıkları zaman içerisinde yenmektir.

Bu bantların özelliği, son yüzyıl teknolojisi olan TTS Transdermal Dalga Teknolojisi (Cilt Emilimi Yöntemi) ile üretilmesidir.

Peki, nedir bu yöntem;

Yöntem: Ürün dahiliyetinde bulunan mikrokapsüllerin içine, havuzlama yöntemi ile kıymetli bileşenlerin emdirilmesi işidir.

Sistem Nasıl Çalışır; Vücudumuz gözenekleri sayesinde nefes alıp verdiğinden, tamamen bitkisel ve organik olan bu ürünün vücudumuza teması sonucu vücudumuz nefes alıp verdikçe, mevcut mikro kapsüller patlıyor ve içindeki bileşenlerin birden yüklenmeden, eser miktarda vücuda geçişi sağlanıyor.

Vücudumuzda Çalışma Şekli: Vücudumuza yapıştırılan bantlar, vücudumuzun gözeneklerinden kılcal damarlara, kılcal damarlardan ana damarlara, oradan da kaslara ve dokulara ulaşarak vücutta güç ve enerji oluşturuyor…

ÖZETLE: Ürün(ler)de bulunan kıymetli bileşenlerin, tenimizde bulunan gözenekler sayesinde vücuda dâhil edip, kılcal damarlar vasıtası ile de, kana karışmasını sağlayan teknolojidir. Bu yöntemle üstelik, oksijenin de damarlara geçişi sağlanmış olur. En önemli özelliklerinden biri de, söz konusu bileşenleri, vücudun ihtiyacı oranında vücuda dahil etmesidir.

Ki bu son teknoloji ile üretilen banda sahip olduğumuzda, dünyada enjeksiyondan sonra mucize teknoloji olarak kabul edilen TTS ile kendi sağlığımıza nasıl sahip çıktığımızı özet şekliyle tekrar görelim.

Sağlık Destek Bandımızın özelliklerine bir bakalım, içerisinde;

• Altın Kırmızı Kore Ginsengi
• Saponinler
• Glukosamin
• Gümüş iyonları ve daha birçok mineral ve vitaminlerden oluşmaktadır.

Ve bütün bunların ağrı kesici özelliği neticesinde vücudu onarma özelliği çok yüksektir.

Altın Kırmızı Kore Ginsengi; Bir kök bitkisidir. Uzun süre (15-20 yıl) toprak altında kalıp vitamin ve mineralleri bünyesine alarak, en faydalı hali ile hasat edilen bir bitkidir. Uzmanların söylediğine göre en şifalı hali Güney Kore’de yetişen cinsidir. Onun haricinde Amerikan ve Sibirya Ginsengleri de vardır. Güney Kore Ginsengi devlet tekelinde yetiştirilir, hasat edilir ve işlenmeden de asla ülkeden çıkışı yapılması yasaktır. Bu yüzden ürün haline getirip, ülke çıkışı için ancak ithal edebilirsiniz.

İnsan şeklindedir ve adamotu olarak da bilinir.

Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kan dolaşımını düzene sokar ki bu çok mühim, ağrılarda dâhil birçok hastalığın sebebidir. Hücrelere yeterinde kan gitmemesi demek, birçok sağlık probleminin ortaya çıkması demektir.

Yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz. O ana kadar sağlık ve huzurla kalınız inşallah

Sevgiler