ÜLKEMİ VE ÖDEMİŞİMİ DÜNYADA DA TEMSİL ETMEK İSTİYORUM

İSTANBUL’DA SANAT DÜNYASINA ÖDEMİŞ’TEN BİR DEĞER: “ALP YAVUZ”

 İstanbul’da sanat dünyasına resimleri ile katkı veren Ödemiş’ten bir isim Alp Yavuz. Ödemişli Yazar Behiç Galip Yavuz’un oğlu oyah Alp Yavuz, ünlü bir ressam olma yolunda çaba sarfettiğini söylüyor.

Uzun zamandır İstanbul’da yaşayan ve İstanbul’un Beyoğlu semtini resmeden Ressam Alp Yavuz, Ödemiş’in ismini uluslar arası resim çalıştaylarına da taşıyor.

Resim öğretmenliği de yapan 44 yaşındaki Ressam Alp Yavuz, Türkiye’nin farklı illerinde düzenlenen resim çalıştaylarına katıldığını ve hedefinin yurt dışındaki çalıştaylara da katılarak Türkiye’yi ve Ödemiş’i temsil etmek istediğini belirtti.

“Beyoğlu’nda Bir Gün” isimli başlık altında çalışma yaptığını söyleyen Alp Yavuz şunları ifade etti:

“RESİM BENİM İÇİN AŞK”

 “Resim yapmaya emeklerken başladığımı söyleyen ailem ‘sen küçükken eline ne geçirsen hemen bir karalama yapar ve insan resmi çizmeye çalışırdın’ derdi. Daha sonraki çocukluk günlerimde evde ne bulduysam bir kâğıt parçasına dahi hemen bir insan figürü çizdiğimi hatırlıyorum. Babamın kütüphanesine girer orada da kitaplara resimler yapıyordum. Babam hep bunları anılarında anlatır. Eğitim sürecimde şiir de yazdım, tiyatro eğitimi de aldım.

Benim için bir aşk olan resim ile sanat dünyama başladım. Resimsiz bir hayat düşünemediğim gibi resim yapmadan da duramayacağımı düşünüyorum. Bursa ve Eskişehir’de öğrencilik yıllarımı geçirdim ve ardından resim öğretmenliği görevime başladım. Göreve başlamam ile beraber bütün düzenimi kurduğum halde ilk 3 yıl resim üretmede kısır bir zaman yaşadım. O dönem üretimi İzmir’de yapmak için İzmir’de olmayı düşündüm.

“ÖDEMİŞ’İ SEVDİĞİM KADAR BEYOĞLU’NU SEVİYORUM”

Ancak sonraki zaman sürecinde İstanbul’da resim sergilerimi açarken İstanbul’da büyük bir zenginlikle karşılaştım. İstanbul’a yerleşmeye ve orada üretime devam etmek istedim. İstanbul’un kalbi olan Beyoğlu semtine yerleştim. Beyoğlu’nda nefes almaya, yaşamaya devam edince artık Beyoğlu’lu oldum iyi ki de Beyoğlu’lu oldum. En çok Ödemiş’i sevdiğim kadar Beyoğlu’nu da seviyorum.

“SOKAK MÜZİSYENLERİNİ TUVALE TAŞIDIM”

“Orada yaşıyorum, orada nefes alıyorum derken tabi son 2 yıldır Beyoğlu’nu resmediyorum. ‘Beyoğlu’da Bir Gün’ başlığı altında yapmaya başladığım Beyoğlu resimlerimde 24 saat Beyoğlu’nu tuvale yansıtmaya çalışıyorum. Önce Beyoğlu sokaklarında bulunan sokak müzisyenlerini resmetmeye başladım. Beyoğlu’nda her gezintim, her adımım benim için yeni bir resim yapmaktı. Sokak müzisyenleri Beyoğlu’nun simgeleri haline gelmiş ve bana göre önemli sanat icra eden kimselerdi onun için uzun bir süre sokak müzisyenlerini tuvale taşıdım.

“TRAMVAY RESİMLERİME GİRMEYE BAŞLADI”

Daha sonra Beyoğlu’nun yine simgesi halinde olan tramvay da resimlerime girmeye başladı. Tramvay’a kaçak binerek eğlenen çocuklar, o çocukların eğlencesine izleyerek eğlenen yabancı turistleri ele alarak gündelik yaşamın bütün sıcaklığı ile belleğime yerleştiriyor ve bu izlenimleri elimde olmadan tuvallerime yansıttım. Aynı zamanda İstiklal Caddesini ve caddenin gece ışıklarını, yansımalarını, renklerini, güneş’in Beyoğlu’na bakışını, verdiği renkleri, ışık zenginliğini de tuvallerime taşıyor yer veriyorum.

“İNSAN FİGÜRÜ ÖN PLADA”

Tüm resimlerimde insan figürünü ön planda tutuyorum. Çünkü Beyoğlu bir yandan insanlığın merkezi ve bir kültür merkezi gibi olduğunu düşünüyorum. Beyoğlu’nda Bir Gün başlığı altında yaptığım çalışmalarımda 70’e yakın Beyoğlu resmi ile 35 civarında sokak müzisyenleri tablosu oluştu”

Uluslar arası resim çalıştaylarına da katıldığını ifade eden Alp Yavuz şöyle devam etti:

“ULUSLAR ARASI ÇALIŞTAYLARA KATILDIM”

 “Resim yarışmalarına katılmayı ve sanatın yarıştırılmasını seven biri değilim. Ama çeşitli resim sergilerine, resim çalıştaylarına katılmam için davet aldım. Belirttiğim gibi çok fazla sevmesem de birkaç yarışmaya katıldım ve ödüller aldım. Eskişehir’de Sanat Derneği tarafından teşvik ödülü aldım. Türkiye’de önemli yeri olan uluslar arası resim çalıştayına davet edildim. Türkiye’den ve çeşitli dünya ülkelerinden katılan ressamlar ve heykeltıraşlar sanatçıların katıldığı bir çalıştayda yer aldım. Buna benzer farklı çalıştaylara da davet edildim. Önümüzdeki günlerde de Tekirdağ ve Eskişehir’de iki farklı çalıştaya katılacağım.

“ÖDEMİŞ’TE DE SERGİ AÇMAK İSTİYORUM”

Farklı illerde hazırlanan resim sergilerinde de katılmam için davetler alıyorum. 19 Şubat’ta Gaziantep’te hazırlanan resim sergisinde olacağım. 23 Şubat’ta Ankara’da devamında da İstanbul’da farklı bir sergide olacağım. Tabi ki önümüzdeki günlerde memleketim Ödemiş’te de bir sergi açmak istiyorum.

“ZAMANIMIN %70 RESİM YAPARAK GEÇİYOR”

Zamanımın %70’i resim yaparak geçiyor. Türkiye’de sanat ve sanatçı ne kadar önem arz ediyordur tartışılır ancak kişisel olarak çabalarımın karşılığını almak beni çok mutlu ediyor. Tezlere girmiş olmam, farklı çalıştaylara davet edilmem, sanat dünyası içinde belli bir noktaya gelmem, ödüller almam benim için mutlu olduğum duygulardır.”

“BENİM HİKÂYEMİN BAŞLADIĞI YER BU BAHÇE”

Gittiğim her yerde Ödemiş’i temsil etmenin mutluluğu yaşıyorum. Memleketim Ödemiş’i de gittiğim her yerde duyurmak, seslendirmek Ödemişli Alp Yavuz diye anons yapıldığında da benim için bir gurur oluyor. Ödemiş benim için bir huzur yeridir. Ödemiş’in her yeri benim için bir ana kucağı gibidir. Her yerini çok seviyorum ama Ödemiş’in en özel yeri bana göre Park Kulüp Derneği Lokali ve bahçesidir. Kimler için ne anlam ifade ediyor bilemem belki ama benim için dünyanın en güzel yeridir ve benim de hikâyemin başladığı yer burasıdır.

Tarihi binanın gölgesinde, çam ağaçlarının arkasında, yarım asrı geçmiş bu ağacın altında hayallere dalmak, fikir üretmek çok güzel bir duygu. Bu park her dönem yaşatılmalı, korunmalı ve bu hikâye nesilden nesile sürmelidir diye düşünüyorum. Ödemişli olup ta sanat insanı olan birçok kimsenin Ödemiş’e geldiğinde buradan beslendiğini iyi biliyorum. Onun için bu bahçe benim için Ödemiş’in en özel yeridir.

Hedefim Ödemişli Alp Yavuz’un yurt dışına çıkmasıdır. Yurt dışında dünyanın farklı ülkelerinde hem ülkemi, hem de Ödemiş’i mi temsil etmek istiyorum. Umarım başarılı olurum. Sağlıkla ve sanatla kalın.”

Kerem Karamanlıoğlu