Uçurumun eşiğinde kemer sıkıyoruz

Yeni İzmir Gazetesi’nden Berivan Kaya’nın haberine göre, Türkiye'de enflasyon yükselmeye devam ederken vatandaşın alım gücü azalarak...

Yeni İzmir Gazetesi’nden Berivan Kaya’nın haberine göre, Türkiye’de enflasyon yükselmeye devam ederken vatandaşın alım gücü azalarak tükendi.  28 Mayıs seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabinede ciddi değişiklikler yaptı. Bu değişikliklerinden en dikkat çekeni ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek’in getirilmesi oldu. Şimşek’in ekonominin başına geçmesi sonrasında ekonomide meydana gelecek değişiklikler merakla bekleniyor.

“İFLAS EŞİĞİ”

Şimşek’in ekonomi üzerindeki etkisini değerlendiren Ekonomist Güldem Atabay, “Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesi 2018’den beri devrede olan Albayrak politikalarından, bize ödemeler dengesi krizinin ve iflasın eşiğine gelen politikadan 180 derece dönüşü işaret ediyor. Bunun neoliberal olması ya da Şimşek’in eski bir AK Partili olmasını tartışacak zamanda değiliz. Türkiye Büyük bir uçurumdan dönmeye çalışıyor. Şimşek’in gelmesiyle biraz iyileşme yarattı ama Şimşek tek başına yeterli olmayacaktır. Önümüzdeki dönemde kendi politikalarına uygun olarak bürokraside atamalar yapması gerekiyor. Kendi politikasına uygun, saray etrafındaki danışmanlardan ve Albayrak modelinden uzaklaşmış Merkez Bankası Başkanı, BDDK Başkanı, Kamu Bankalarından sorumlu başkanların getirilmesi gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Haber

“SAATLİ BOMBA KKM”

Döviz rezervleri seçimden önceki hafta itibariyle eksi 75 milyar dolarda olduğunu hatırlatan Güldem Atabay, “Yapay bir şekilde baskılanıyordu. TL’nin değer kaybetmesi zaten beklenen bir durumdu. Daha bir çok adım atılması gerekiyor. Merkez Bankası ve BDDK eliyle finans piyasalarını baskılayan tüm adımların geri sarılması, piyasaların normalleştirilmesi gerekiyor. Kur Korumalı Mevduat gibi bir saatli bombadan çıkılmalı. Mehmet Şimşek’in gelmesi önemli bir değişim ama yanına ekip gerekiyor. Önümüzdeki dönem bürokratların nasıl değiştiğini izleyeceğiz” dedi.

“BEDEL ÖDEYECEĞİZ”

Ekonomik tablonun bedelini kimin ödeyeceğini açıklayan Atabay, “Hepimiz bir bedel ödeyeceğiz. Bize bu bedeli ödeten politikaları uygulayanlar hesap vermeden ödeyeceğiz. İktidar değişimi olmadığı için geçmiş dönemle hesaplaşma yapılması gerekiyor. Merkez Bankası kaynaklarının kimler için satıldığını bilmiyoruz. Normalde şeffaf bir şekilde ilan edilirdi. O politikaların hesabını soramayacağız. Bugün sıfırlanmış gibi başlayacağız. Mali disiplini getirilecek ama diğer taraftan bir yerel seçim var. Acaba Cumhurbaşkanı, Şimşek’in politikalarına ne kadar süre dayanacak? Sistem değişmedi ve Cumhurbaşkanı bir gecede herkesi görevden alabilir. Bir güvensizlik sorunuyla başlıyoruz. Sarayın etrafındaki danışmanlar muhtemelen kendi medyaları üzerinden karşı baskı yapacaklar. Çok zor bir süreç. Bir taraftan deprem maliyeti var” dedi.

PAYLAŞIM SORUNU

Türkiye’de bir paylaşım sorunu oluştuğuna dikkat çeken Atabay, “2018’de yeni ekonomi modelinin sonucu olarak paylaşım sorunuyla karşılaştık. Bu paylaşım sorunuyla da büyümeden emeğin aldığı pay sert bir şekilde düştü. Sermayenin aldığı pay ise yeni ekonomi modeliyle arttırıldı. Yeni dönemde enflasyonu düşürmenin maliyetini  sadece halk mı üstlenecek yoksa sermaye üzerinde bir takım vergilerle mi olacak bilmiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimi kazandığı gece bile düşük faiz politikasına devam edeceğini söyledi. Hiçbir ekonomi politikası değişikliği yapmadı, bir anda Şimşek geldi. Ağırlık halkın üzerinde mi olacak, yoksa sermaye kesiminde mi olacak bilemiyoruz ancak saray etrafında bir kemer sıkma olmayacak” diye konuştu.

Bakmadan Geçme