Tınaztepe'ye bayan 'kadın doğum doktoru'

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gönenç Uçuran Aksu, Tınaztepe Torbalı Hastanesi'nde hasta kabulüne başladı....

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gönenç Uçuran Aksu, Tınaztepe Torbalı Hastanesi’nde hasta kabulüne başladı. 10 yıllık hekim olan Op. Dr. Aksu, daha önce İzmir’de Tepecik, Karabağlar ve Çiğli’deki hastanelerde çalıştıktan sonra Torbalı’ya geldi. Evli olan Op. Dr. Gönenç Uçuran Aksu, Torbalı Tınaztepe’de riskli gebelik takibi, anormal kanama, idrar kaçırma, myom, genital estetik, menopoz, rahim sarkması, kapalı ameliyatlar, rahim filmi konularıyla ilgilenecek.

Hamilelikte yapılan düzenli kontrollerin ve gereken testlerin amacının anneyi ve bebeği korumak olduğunu söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aksu, ayağının tozuyla hamilelikteki rutin kontroller hakkında hayati bilgiler verdi. Anne adaylarının büyük bir kısmı hiçbir sorun yaşamadan sağlıklı bir hamilelik dönemi ve tümüyle normal bir doğum sonrası sağlıklı bir bebek sahibi olduklarını dile getiren tecrübeli doktor, “Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının var olma nedeni; sorunsuz seyreden bir hamileliğe müdahalede bulunmak değil, muhtemel bir sorunu erken dönemde saptamak ve geriye dönüşü zor bir aşamaya gelmeden gidermeye çalışmaktır. Anne ve bebek ölümleri, yıllar önce ‘kadere’ bağlanırdı. Şimdiyse doğumsal kusurlu ve ölü bebek doğurma olgularının önemli bir kısmı, artık kontrol edilebilir hale gelmiştir” diye konuştu.

“Kontroller, hamilelik öncesi başlar”

“İdeal olanı, anne adayının hamilelikten şüphelendiğinde veya kendi yaptığı veya laboratuvarda yapılan hamilelik testi pozitif olduğunda hemen doktor kontrollerine başlanmasıdır” diye konuşan Op. Dr. Gönenç Uçuran Aksu, “Muayenelere en erken dönemde başlamanın amacı, risk faktörlerinin ortaya çıkarılarak takip şeması çizmektir. Ayrıca dış gebelik ve mol gebelik gibi erken dönemde ortaya çıkabilen normal dışı hamilelik durumlarının tanısını koymak ve son adet tarihine göre belirlenen hamilelik haftası ile ultrasonografide saptanan hamilelik haftasının birbirine uyumlu olup olmadığını tespit etmektir.

İlk doktor kontrolünün önemi, ne kadar vurgulansa azdır. Örneğin; dış gebelik tanısı erken dönemde konulduğunda ilaçla tedavi edilme olasılığı son derce yüksektir. Ameliyat gerektiğinde ise erken tanı sayesinde laparoskopi yöntemiyle daha az hasar bırakıcı bir tedavi imkanı doğar” dedi.

Muayeneler ne sıklıkta olmalı?

Doğum öncesi muayenelerin sıklığını ve yapılan incelemelerin niteliğini belirleyen en önemli etkenin anne adayının ilk muayenesinde araştırılan ve belirlenen risk faktörleri olduğunun altını çizen Tınaztepe Torbalı Hastanesi Doktoru, “Herhangi bir risk faktörü olmayan anne adayı, hiçbir şikayeti olmasa bile ideal 32. haftaya kadar ayda bir, 32-36 hafta arası iki haftada bir, 36. haftadan sonra haftada bir doktor kontrolüne gelmelidir. Ek bir şikayet olduğunda yeni doktor muayenesi beklenmemeli ve hamileliği takip eden doktora durum iletilerek doktorun gerekli gördüğü durumlarda ek muayeneler için de başvurulmalıdır.

Hamilelikte risk faktörlerinin varlığında ise bu takip şeması tümüyle değişir. Risk faktörünün ya da risk faktörlerinin niteliklerine göre doktor kontrolleri daha sık aralıklarla gerçekleşir ve bazı durumlarda risk faktörü olmayan anne adaylarına yapılan incelemelerden daha farklı incelemeler yapılır” ifadelerini kullandı.

“Şikayet olmasa bile…”

Özel Torbalı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aksu, şöyle devam etti: “Hamilelik esnasında veya öncesinde herhangi bir hastalığı olmayan, daha önce doğum yapmamış veya sağlıklı bir veya daha fazla sayıda doğum yapmış, ailesinde herhangi bir hastalığı olmayan, şu anda yaşadığı hamilelikte de bebeğiyle veya kendisiyle ilgili herhangi bir problem saptanmamış olan hamileliklere ‘düşük riskli hamilelikler’ adı verilir. Düşük riskli hamileliklerin seyrinde doğumla sonuçlanması esnasında ve doğum sonrasında normal dışı bir durum ortaya çıkma olasılığı düşüktür. Bu hamileliklerin baştan sona kadar takibinde genel olarak aynı temel incelemeler ve tetkikler uygulanır.

Günümüzde anne adayının hamilelik döneminde veya doğumda hayatını kaybetmesi, bebeğin rahim içinde ölmesi veya beklenmeyen doğumsal kusurlarla doğması, her geçen günle birlikte giderek azalır. Bu azalmanın daha da devam etmesi için en önemli şart, anne adaylarının hiçbir şikayetleri olmasa bile düzenli olarak doğum öncesi muayenelere devam etmeleridir. Hamilelik dönemi boyunca şikayeti olmadığı için hiçbir şekilde uzman doktorla karşılaşmayan bir anne adayı, büyük olasılıkla sağlıklı bir hamilelik yaşayacak ve sağlıklı bir bebek sahibi olacaktır ancak hamilelik dönemince hiçbir belirti vermeyen veya uzun bir bekleme döneminden sonra ortaya çıkabilen çok sayıda tıbbi durumun da söz konusu olabileceği unutulmamalıdır” dedi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme