Terzinin tövbesi
Hayatın başlarındaki temel uğraşılarımız genelde hayallerimizin imarı olur… Dini ve uhrevi yönü ağır basan düşünce ve...
Hayatın başlarındaki temel uğraşılarımız genelde hayallerimizin imarı olur… Dini ve uhrevi yönü ağır basan düşünce ve çabaları genelde hayatın sonlarına doğru öteleriz…
Taşı sıksak suyunu çıkaracağımız yaşlarda; o da olsun, bu da olsun, benim olsun, der dururuz… Ölümü, kusurlarımızdan arınmayı sanki ona ulaşmaya garantimiz varmışçasına hayatın sonuna uzatırız… Ama yaş ilerledikçe dünya kokan dualarımız farklılaşır… Ve dualarımızın öznesi sağlık ve huzur olur… Böylece hep sağlık ve dua ister dururuz…
Hatta bazen ileri yaşlarda ufakta olsa bir tarla veya bahçem olsa! der, toprak ile eşelenmek isteriz… Kendimizi aslımız olan toprağa çekeriz…
Yolda üzerimize bir toz ilişse hemen onu temizleriz… Yine üstümüze birkaç damla çay dökülse leke kalmaması için fellik fellik ıslak mendil ararız… Leke kalmaması için siler rahatlarız…
Peki kalbimize ilişen/bulaşan, adına günah ve isyan denilen, insaniyete ve İslamiyet’e yakışmayan toz ve lekeler için de aynı telaşımız var mı? Hemen tövbe ve iyilikle onları yok etme gayretimiz var mı? Yoksa, ahir ömürde hacca, umreye gider af dilerim veya kendimi ibadete veririm mi? deriz…
Vaktiyle bir terzi alim bir zata, Hz. Peygamber’in “Allah, günahkâr kulunun tövbesini canı boğazına gelmeden önceye kadar kabul edermiş” sözünü aktararak son anda tövbe ile kurtulmanın yolu olduğunu düşünerek hadisin izahını sual eder…
Alim: “Evet, böyle bir hadis vardır.” diyerek ona mesleğini ne olduğunu sorar:
Adam: “Terziyim elbise dikerim.”
Alim: “Peki, terzilikte en kolay şey nedir?”
Terzi: “Makası tutup kumaşı kesmek en kolayıdır.”
Alim: “Kaç seneden beri bu işi yaparsın?
Terzi. “Otuz seneden beri bu işi yaparım.”
Alim: “Peki, Canın gırtlağına geldiği zaman, yine kumaş kesebilir misin?”
Terzi. “Hayır, telaştan olsa gerek vallahi kesemem.” deyince alim zat:
“Ey terzi! Zaman verip, zahmet çekip öğrendiğin, otuz sene kolaylıkla yaptığın bir işi o canın gırtlağa gelme anında yapamazsan, ömründe hiç yapmadığın tövbeyi o an nasıl yapacaksın? İmkânın ve vaktin var iken tövbe et! Yoksa son nefeste onca günahı ve lekeyi nasıl temizleyeceksin? Sen Hz. Peygamber’in ‘Ölüm gelmeden evvel tövbe etmekte acele ediniz!’ sözünü duymadın mı?”
Haydi! Kalbimize ve kalplere iliştirdiğimiz lekeleri silmede/gidermede acele edelim… Onları yok edecek, kiri pası giderecek iyilikler işleyelim…
Bakmadan Geçme





