'Tertemİzmir'
Önceki gün gazetemizde 'Yazıklar olsun' başlığı ile bir haber yayınlandı. 'Üzerinde 'Tertemİzmir' yazan aracın yaptığı yakışmadı'...
Önceki gün gazetemizde “Yazıklar olsun” başlığı ile bir haber yayınlandı. “Üzerinde ‘Tertemİzmir’ yazan aracın yaptığı yakışmadı” alt başlığı ile sunulan habere göre, Üç Eylül Mahallesi Bağlar Sokak’ta İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait üzerinde “Tertemİzmir” yazan çöp aracının çöp yığınlarını yol kenarına bırakması, mahalle halkının tepkisini çekmiş.
Haberde adı geçmeyen bazı mahalle sakinleri, “Buraları, belki Ödemiş’in uç noktaları olabilir. Ama bu durum, burada yaşayan insanların sağlığı ile oynanacak anlamına da gelmiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait resmi bir aracın yol kenarına sorumsuzca bıraktığı çöpler, burada yaşayan insanların sağlığını hiçe saymaktadır. Burası çöplük değil! Çöp aracının çöp dökeceği yer, burası mı olmalıdır? Elimizdeki görüntü ve fotoğrafları gerekli yerlere ileterek bu sorumsuzluğun takipçisi olacağız. Çünkü burada yaşayan insanların sağlıklarıyla oynamaya kimsenin hakkı yoktur” demişler. Turgay Konuralp imzalı haberi gördüğümde doğal olarak ‘Bu nasıl iş!’ demeden edemedim.
Bilindiği gibi belediyelerin en öncelikli görevlerinin başında görev sahası içindeki alanların temiz tutulması gelir.
Bir süredir ülkenin değişik il ve ilçelerinde büyükşehir ile ilçe belediyeleri arasında yaşanan sıkıntıları çeşitli haber organlarında izliyoruz. Kimi belediyelerin de temizlik işlerini kendi kadrolu işçileri ile yapmak yerine ihaleye verip özel firmalara verdiklerini biliyoruz.
Şimdi, bu haberin aslı astarı nedir, hangi nedenden dolayı böyle bir olay gerçekleşmiştir bilemiyorum. Haberde, konuyla ilgili suçlanan büyükşehir yetkililerinin de bir karşı açıklaması yer almıyordu. Böyle bir uygulama, başka sokak ve caddelerde var mı o da belli değildi.
Ertesi günkü yani dünkü haberlerde belirtildiğine göre konu, aynı gün yapılan belediye meclis toplantısında da ele alınmış. Hatta “Nerede bu çevreciler!” sorusu da sorulmuş. Biz de çevreciyiz ya!
Başkan Badem de görüntüler eşliğinde Büyükşehir’in cadde ve sokakları kirlettiğini, Ödemiş Belediyesi ekiplerinin de temizlediğini anlatmış.
Görüntüler, görebildiğim kadarı ile bir güvenlik kamerasından alınmış. Tarih ve saat bilgisi ile çekim açısı, güvenlik kamerası olduğunu gösteriyordu. (İnternetteki ilgili habere bakılabilir.)
Ben, ilgililerin bu görüntüleri izleyip suçlu varsa ortaya çıkaracaklarına ve cezalandıracaklarına inanıyorum. En azından böyle bir beklentim var.
Büyükşehir’den mantıklı bir açıklama yapılır ve bu sokağa çöp boşaltma olayının nasıl gerçekleştiği konusunda bilgi sahibi oluruz diye düşünüyorum.
Eğer bir temizlik kamyonu şoförü, bir sokaktan aldığı çöpleri başka bir sokağa döküyorsa bunun bir mantıklı açıklaması olmalıdır diye düşünüyorum. Yoksa da veya kasıt varsa bunun da bir cezası olmalıdır bence.
Vatandaş olarak bizim isteğimiz; sokaklarımızın, caddelerimizin ve çöp bidonlarımızın zamanında temizlenmesidir. Çünkü kentte yaşayan hemşehriler olarak Çevre Temizlik Vergisi veriyoruz.
Öteden beridir ara ara yazarım. Bazı küçük dokunuşlarla kentin daha temiz ve düzenli olmasını sağlayabiliriz.
Sokaklarımızın çeşitli kurumlar tarafından kazılması ve kazılan yerlerin en kısa sürede usulüne uygun şekilde kapatılmaması konusunda bir şey demeyeceğim çünkü yeteri kadar yazdığıma inanıyorum.
Geçtiğimiz hafta eski okul arkadaşlarımı ağırladım iki günlüğüne. Kalabalık oldukları için onları Birgi’deki bir butik otelde konuk ettim. Hepsini kendi cebimden ağırlamak isterdim ama böyle bir şey olursa kesin olarak Ödemiş’e gelmeyeceklerini söylediler.
İnanın onları araçlarla Ödemiş’in sokaklarını gezdirmekten kaçındım. Hatta Ödemiş gezisi yapacağımız cumartesi günü hava biraz yağışlı olduğu için sadece Ödemiş Pazarı’nı turlayabildik.
Neyse… Ufak tefek dokunuşlardan bahsediyordum. Öyle yerler var ki yarım saatlik bir çalışma sonucunda sökülen taşlar yerine konulabilir, çamurlaşan yol kenarları temizlenebilir, çirkinleşen ağaçlar toparlanabilir.
Evlerimizin önündeki çamurlardan bina girişlerimizi temiz tutamıyoruz.
Peki ne lazım? Sadece gezici bir ekip! Kasalı bir araç içinde 3-4 kişi, gerekli malzemeler ve ufak tefek dokunuşlar…
Önceki yazılarımın birine “Ey AYKOME” başlığı atmış, kazılarla ilgili sorumlu kurumları göreve davet etmiştim. Özel bir beklentim yok ama o yazıma herhangi bir açıklama gelmedi. “Suskunluk, kabul etmektir” şeklinde bir atasözü vardır. Yazı ve ilgili haber, mutlaka ilgililerin dikkatini çekmiştir.
Konuyla ilgili açıklama yapmak, nezaket gereğidir. Gazete veya yazar, açıklamayı yayınlar veya yayınlamaz bilemem ama sorunların üstesinden gelebilmemiz için halkı doru bilgilendirmemiz gerekir. Bilgilendirmeyi de ancak ilgililer yapar.
Ortak yaşamın bazı kuralları ve örgütlenmesi vardır. Belediyeler de bu örgütlenmenin en üstündeki kurumlardan birisidir. Belediye; vatandaşlardan yol, otopark ve temizlik gibi vergiler alıyorsa vatandaşın da toplanan bu vergilerin nerelere ve nasıl harcandığını sorma hakkı vardır.