- Haberler
- 'Televizyona çıkmak son çaremdi'
'Televizyona çıkmak son çaremdi'
O, Türkiye'nin konuştuğu bir şehit annesi. Ödemişli Nuray Öner'i geçtiğimiz günlerde ilk olarak Fox Tv'de Gazeteci...
O, Türkiye’nin konuştuğu bir şehit annesi. Ödemişli Nuray Öner’i geçtiğimiz günlerde ilk olarak Fox Tv’de Gazeteci İsmail Küçükkaya’nın programında gördük. Oğlu Ali Yücel Öner ‘in 1992 yılında Siirt’in Eruh ilçesindeki Tünekpınar Karakolu’nda vatani görevini yaparken teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu şehit düşmesiyle acıların en büyüğünü yaşayan Öner, gazetemize yaptığı açıklamasında televizyona çıkma sebebini, bu sebebin süreçlerini ve oğlu Şehit Ali Yücel Öner’i anlattı.
Oğlunun adının kendisine sorulmadan ve hiç söylenmeden bir caddeye verildiğini iddia ederek tek isteğinin oğlunun isminin kendi oturduğu sokağa verilmesi olduğunu belirten acılı anne ilk olarak şunları söyledi, “1992 yılının 1 Şubat günüydü. Her şeyi siliyorum ama o günü unutamıyorum. O gün oğlum kalbimin baş köşesine yazıldı. Oğlum, Tünekpınar Karakolu’nda görev yaparken hain teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu şehit düşen 32 Mehmetçik’ten bir tanesi. İki kızım bir oğlum vardı. En küçüğü de oğlum Ali Yücel’di. Onu kaybettiğim günden beri tedavi görüyorum”
“Benim çocuğum adres olmak için canını vermedi”
Oğlunun şehit düşmesinin ardından isminin kendi oturdukları evin sokağına verilmesi için çabalarının ancak birkaç yıl sonra kendine gelince başladığını anlatan Nuray Öner, “Ödemiş’te başvurmadığım bir yer kalmadı. İçişleri Bakanlığı’na, Milli Savunma Bakanlığı’na, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na, Bimer’e yazı yazdım. Belediyemize de müracaatım var. Ciğeri kül olmuş, savrulmuş bir annenin kaybedecek neyi olabilir? Gittim her yere başvurdum. Başvurularımın sonucunda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne taşındığımızı öğrendim. Bizim belediyemize kalsa onlar olumlu bakıyor. Başkanımız Mahmut Badem çok ilgilendi. Büyükşehir’e iki kez yazı gönderdim ama olumsuz cevap veriliyor. Gelen cevaplarda adres değişikliğinin mümkün olmayacağı söyleniyor. Benim çocuğum bir adres olmak için canını vermedi” diye konuştu.
“Yıllar sonra tesadüfen gördüm”
Oğlunun Ödemiş’te İnönü Mahallesi’ndeki bir caddeye adının verildiğinden haberi olmasının tesadüf eseri olduğunu söyleyen Öner, “Sokaklarda dolaşırken yıllar sonra bir gün o caddeden geçiyorum. Tesadüfen yavrumun adını orada görmez miyim? Orada yığılmışım. İki gün sonra kendime geldim. Bana bir kez ‘Nuray Teyze oğlunun adını bu caddeye vermek istiyoruz’ denilmeliydi. Hiç mi akıllarına gelmedi ‘Bunun bir annesi bir babası, kardeşleri vardır’ diye? Tek suçum kimsesiz olmak. Hep sordum ben neyim, bu çocuğun nesiyim, kimim? Anne yalnızsa dahi bir kez sorulmaz mı bir anneye? Sorulmadı işte” dedi.
İsmail Küçükkaya yakından ilgilendi
Nuray Öner, televizyona çıkmayı ise son çare olarak gördüğünü söyleyerek, “Son çare televizyona gitmeyi düşündüm. Sesimi belki oradan duyarlar başka çarem yoktu. Kalktım İstanbul’a gittim. Sabah sora sora Fox TV’nin binasını buldum. Randevu almadan girmek bile mümkün değilmiş. Güvenlik, ilk başta beni içeriye almadı. Ona bir şehit annesi olduğumu söyledim. Yine içeriye almadı. Sonra başka bir kapıdan birisi çıktı. O kişi aldı beni içeriye. Hemen İsmail Küçükkaya’yı aradı. Sağolsun İsmail oğlum, ‘Sakın şehit annemi bırakmayın, bekleme salonuna alın, program bittiğinde geleceğim’ demiş. Haberlerini bitirir bitirmez yanıma geldi. Derdimi sordu, aynen sana anlattığım gibi anlattım. ‘Sesini olabildiğince duyururum’ dedi. Beni o gün kendisi Ordu Evi’ne bıraktı. Cuma günü de sabah 07.00’de yine kendisi alıp kanala götürdü. Allah ondan bin kere razı olsun” diye konuştu.
“Ben hiçbir şey istemedim, sadece bu bilgi bana verilmeliydi. Yağcıoğlu ve Katmer sokakları da şehitlerimizin isimlerinden. Onlara sorulmuş ama ben bir tek dul kadındım bana sorulmadı, söylenmeye bile gerek duyulmadı. Bir garip anneye tenezzül gösterilmedi” diyen Nuray Öner, sorumlulara kırgın olduğunu ekledi.
“Olumsuz bir cevaba dayanamam”
“Bu caddeye benim haberim olmadan, bana sorulmadan, söylenmeden oğlumun adını veren; ben sesimi duyurmaya çalıştıkça da bana hala geçmişe dönük bir özür bile dilemeyen dönemin belediye başkanını affetmiyorum. Bu yaşadığım durumun gururumla oynanmak olduğunu düşünüyorum. Onurum yıkıldı. İkinci bir yıkım oldu. Sorumlularına dava açmayı düşünüyorum. Bir şehit annesine gelinerek ‘Oğlunun adını filanca yere veriyoruz’ denilmeli. Bu tartışılmaz. Oğlum dokuz yaşında yetim kaldı. Ben ona hem ana hem baba oldum. Bana söylenmeliydi” ifadesinde bulunan Nuray Öner, son olarak şunları söyledi: “Ben yavrumun adının buraya, oturduğum yere verilmesini istiyorum. Artık yeniden gelecek bir olumsuz cevaba dayanamam. Benim çocuğumun adı buraya gelmeli. Yüreğim acı dolu. Artık bu yaşananları kaldıramıyorum”