- Haberler
- Tekin ailesinin oğlu ilk kez konuştu
Tekin ailesinin oğlu ilk kez konuştu
Ödemiş'in Çaylı Mahallesi'nde geçtiğimiz ay eşi İbrahim Tekin tarafından şiddete maruz kalarak kaldırıldığı hastanede öldüğü iddia...
Ödemiş’in Çaylı Mahallesi’nde geçtiğimiz ay eşi İbrahim Tekin tarafından şiddete maruz kalarak kaldırıldığı hastanede öldüğü iddia edilen Filiz Tekin’in 16 yaşındaki oğlu O. Tekin, sadece Küçük Menderes Gazetesi’ne konuştu.
“Babam boşuna yatıyor”
Geçtiğimiz gün babası İbrahim Tekin’i Kaymakçı T Tipi Kapalı Cezaevi’ne görmeye giden O. Tekin, ”Babamın durumu iyi. Kendisine de çok iyi bakıyor. Burada kalacağına dair herhangi bir şüphesi de yok. Boşu boşuna cezaevinde yatıyor babam. Annemi babam öldürmedi” dedi.
Olay gününü anlatan O. Tekin, ”Annem, cuma günü tarladan geldi. Akşamına başının ağrıdığını söyledi. Anneme, ‘Yarın seni hastaneye götürelim’ dedim. Diğer gün halam, babamın yanında çalıştığı Mehmet amca ve babam, annemi hastaneye götürdü. Doktor, anneme gerekeni yapmış. Ardından eve getirdiler. Pazar günü evde dinlendi ancak baş ağrısı geçmeyince bu kez pazartesi günü Ödemiş Üç Eylül Özel Hastanesi’ne götürdüler. Doktor, annemin psikolojik sorunları olduğunu söylemiş. Bu teşhisle eve geri gelip Nazilli’de bir hastaneden psikoloji biriminden sıra aldık. Doktor, annemin kafasına taktığı şeyler olduğunu ve bu sebeple hastalandığını söyledi. Doktor, ‘Önceden bir rahatsızlığı var mıydı?’ diye sordu. Annem, küçükken menenjit geçirmiş. O sürede de herhangi bir tedavisi olmamış. Annemin ölümü, babamdan kaynaklanmıyor. Babam boşuna yatıyor” ifadelerini kullandı.
”Teyzelerime mesaj atmadım”
O. Tekin, ”Babam, annemi hiç dövmezdi. Ben ve kardeşime de asla şiddet uygulamadı. Babamın annemi dama kapattığı gibi laflar söylendi. Hepsi yalan. Babama iftira attılar. Babamla aramız iyidir. İyi anlaşırdık. Babam suçsuz” dedi.
Teyzelerine mesaj attığı iddialarını da yalanlayan 16 yaşındaki O. Tekin, ”Teyzelerime, ‘Annemi kurtarın’ diye bir mesaj atmadım. İlk onlar aradı zaten. ‘Annen nasıl?’ diye sordular. ‘Annem kafasından az hastalandı’ diye cevap verdim. Gece 02.00-03.00 civarı Çaylı’daki evimize geldiler. İzmir’deki doktorların daha iyi olduğunu söyleyerek babamı da ikna ettiler. Ardından sabah teyzemleri aradık. Önce cevap alamadık. Sonrasında telefonu açıp, ‘Manisa’ya götürdük, bilmem nereye götürdük’ diye cevap verdiler” dedi.
Olumsuz iddiaların diğer sahibi merhum Filiz Tekin’in kayınvalidesi Vesile Tekin, ”Gelinim buraya geleli 18 yıl oldu. Daha ‘Gözün kör olsun’ demedim. Beni olduğum yerden kaldırmazdı. Kendi yiyorsa bana da yedirirdi. Bu geline kötü söz edilir mi? Benim bir oğlan, bir kız çocuğum var. Onlar kenarda olan paralarımı hiç bilmez. Her şeyimi Filiz bilirdi. Oğlum, eşini dövmezdi. Çalışan kadın dövülür mü? Nesini dövecek. İbrahim, Filiz’e çok söyledi. ‘Tarlaya gitme, burada hayvanlara bak ben zaten çalışıyorum’ dedi. Filiz dinlemedi, ‘Çocuklar okuyor. Onlara destek olacağım’ diye diye tarlaya gitti” şeklinde konuştu.
“Akşam namazına kadar telefonu açan olmadı”
Olay gününü anlatan Vesile Tekin, şunları söyledi: ‘Olay günü patates tarlasına gitmişti. Oralarda hasta olmuş. Öğlene kadar arabada yatırmışlar. İlaç vermişler. Baş ağrısı geçince kalkmış, patates toplamış. Akşamına buraya bir poşet patates getirdi. Sobanın başına oturdu. Oğlum işten gelince ‘Filiz ne oluyor?’ dedi. Filiz, ‘Kafam ağrıyor. Bugün çok hasta oldum’ dedi. İbrahim de ‘Kalk hemen seni hastaneye götüreyim’ dedi. Filiz, istemedi. Diğer günün sabahında hastaneye götürünce iğne vurulmuş, serum yemiş. Diğer gün yine baş ağrısından duramadı.
Ertesi sabah doktorlar psikolojiye yönlendirince Nazilli’ye götürülüyor. Oradaki doktor, İbrahim’e ’15 gün kalsın burada’ deyince İbrahim bırakıp gitmek istememiş. İlaç yazılmış, Filiz’i eve getirdiler. Burada çorbası yapıldı. Bakımı yapıldı. Gece vakti bir ses. Kardeşleri gelmiş. Bana seslendiler ‘Biz Filiz’e bakmaya geldik’ dediler. Kardeşleri gece oğluma ‘Filiz’i alalım, daha yüksek doktorlara gösterelim’ deyince biz de ikna olduk. ‘Biz sabahına size telefon ederiz. Siz gelirsiniz’ deyince biz de tamam dedik. Sabah arıyoruz, açmıyorlar. Bir sefer açtılar, ‘Manisa’dayız’ dediler. ‘Ne işiniz var orada?’ demeye kalmadan kapadılar telefonu. Akşam namazına kadar telefon ettik, açan eden olmadı. Olay böyle. ‘İbrahim neden gitmedi?’ diye sorarsanız Filiz’i almaya altı kişi gelmişler. Arabada yer olmayınca İbrahim gidemedi. Gecenin ikisinde, üçünde kimden araba isteyecektik?”
Ece Köseoğlu
Bakmadan Geçme





