TBMM Başkanı Kurtulmuş, Yörüklere seslendi
Her yıl eylül ayının ikinci haftasında Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin babası...
Her yıl eylül ayının ikinci haftasında Bilecik’in Söğüt ilçesinde düzenlenen, Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin babası Ertuğrul Gazi’yi Anma ve Yörük Şenlikleri bu yıl da görkemli etkinliklere ev sahipliği yaptı. Bu yıl 742’ncisi gerçekleştirilen şenliklerin ikinci gününde şenlikleri yerinde takip eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, kürsüye çıkarak, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Yörüklere seslenen Kurtulmuş, konuşmasının başında “Anadolu manevi mayasını karanlardan Ertuğrul Gazi hazretlerinin huzurlarında olmakla şerefleniyoruz. Bu güzel beldede, bu güzel şehirde olmaktan duyduğum gurur ve kıvancı sizlerle paylaşıyorum” dedi.
‘KIYAMETE KADAR DEVAM’
Kurtulmuş, konuşmasının başında Osmanlı Devleti’nin köklerini atan Ertuğrul Gazi, Osman Gazi, Orhan Gazi ve bütün ecdat için rahmet duası istedi. Her yıl düzenlenen şenliklerin ecdadın hatırasını yaşatmak için çok önemli olduğuna değinen Kurtulmuş, “700 kerpiç evden bir cihan devleti çıkarmak büyük bir başarıdır. Hiç şüphesiz bu başarının köklerinde şecaatle, cesaretle yoğrulmuş olan Türk milletinin, aynı zamanda İslam’ın edep ve haysiyetiyle, İslam’ın irfan ve hikmetiyle dolanmış olan kabiliyetinin de fevkalade müstesna bir yeri vardır. Bu büyük millet nerelerden geldi, hangi badirelerden geçerek bugünlere geldi? Bunu anlamak için bu toplantıyı düzenliyoruz. 742 yıldır aynen Ertuğrul Gazi’nin yaptığı gibi, yazın kaldıkları Domaniç Yaylası’ndan Söğüt’e gelen kendi obasının insanlarını burada karşılayıp, onlara şifalı pilav ikram ettiği gibi aynı şenlikleri kesintisiz devam ettiriyoruz. İnşallah kıyamete kadar Türkmen obalarını toplayan Söğüt’ün ruhunu aşılayan bu büyük olayı devam ettireceğiz ve bu geleneği sürdüreceğiz” dedi.
4 TEMEL UNSUR
Osmanlı Devleti’nin büyüyüp 3 kıtada hüküm sürmesinin 4 temel unsuru olduğunu söyleyerek bu unsurların Osmanlı Devleti’nin kimliğini de yansıttığını belirten Kurtulmuş,
“Söğüt’teki ruhun birinci özelliği, siyasi ve askeri vizyonunun yanında büyük bir gelecek ufkunun, büyük bir hayalinin, büyük bir hedefinin olmasıdır” dedi.
BERABERLİK
İkinci unsurun beraberlik olduğunu belirten Kurtulmuş “İkincisi de birlik ve beraberlik ruhudur. Osmanlı, Şeyh Edebali’nin ve Osman Gazi’nin öncülüğünde, ‘biz nasıl birliği ve dirliği sağlar, beraberliği nasıl temin eder ve hep beraber bu Anadolu beyleri ile ileriye yürürüz’ diye hedeflerini yapmış, birliği ve beraberliği temin etmiştir. Birliği beraberliği olmayanın, dirliği olmayanın, obasında dirlik olmayanın başkasına söyleyecek sözü olmaz. Hedefi olmayanın ileriye doğru atacak bir tek adımı olmaz” ifadelerini paylaştı.
DEVLET FİKRİ
Bir diğer anlayışın idea üzerinden şekillendiğini belirten Kurtulmuş “Osmanlı İmparatorluğu’nu bir büyük cihan devletine dönüştüren buradaki küçük obayı bir dünya devleti haline getiren üçüncü temel özellik ise bir devlet anlayışı, bir devlet fikrine sahip olmalarıydı. Osmanlı İmparatorluğu ise bugüne kadar bize miras gelmiş, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ felsefesiyle kurulmuştur. Yani asıl olan, devletten ziyade insanın güçlü olması, güçlü insanlar üzerinden birlik, beraberlik içerisindeki insanlar üzerinden, güçlü bir devletin kurulmasıdır. Bizim Osmanlı’dan, ecdadımızdan aldığımız üçüncü temel siyasi miras, devlet ebed müddet çünkü ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıdır” dedi.
ARKADAKİ GÜÇ
Ve dördüncü unsuru da açıklayan Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti: “Dördüncüsü ise, bütün bu fetihlerin arkasındaki güç, Osman Gazi’ye bir cihan imparatorluğunun hayalini kurduran güç, Ertuğrul Gazi’yi etrafında alperenlerini toplatan güç ve Avrupa’nın içlerine kadar gidip, Viyana’ya kadar uzanan güç ve İstanbul’un kapılarını açarak İstanbul’u fetheden, tarihi açıp, çağ açıp, çağ kapatan o büyük gücün arkasında hiç şüphesiz devletin mayasını oluşturan, milletin mayasını oluşturan, bir büyük maneviyat vardır. Bu milletin mayasında Müslümanlık vardır, büyük bir maneviyat vardır. O maneviyat Türk’ün şefkatiyle, Türk’ün gücüyle birleşmiş, merhametle birlikte adaletli ve gerçekten bütün dünyaya yayılan bir büyük gücü ortaya çıkarmıştır. İşte bugün de eğer yarına ilişkin bir şeyler söyleyecek, yarına ilişkin adımlar atacaksak Söğüt’ten, Ertuğrul Gazi’nin, Osman Gazi’nin memleketinden söylüyorum ki, bu 4 unsuru asla unutmayacağız. Eğer bu 4 temel unsur olmasaydı bugünlere şan ve şeref içerisinde gelemezdik.”
İHA