Saygı: Ulusal Egemenlik ve Çocuk kavramının yan yana gelmesi tesadüf değildir

Aydeniz ÇALIK/KÜÇÜK MENDERES – Birleşmiş Milletler çocuk hakları sözleşmesine değinen Saygı “Her ne şekilde olursa olsun adli mekanizmaların ve adli sürecin içerisine giren çocukların almış oldukları sıfatlara bakılmaksızın korunmaları, önemlidir. Bu doğrultuda çocuk ile temasa geçmiş adli makam ve merciler de yargılamanın yürütülmesinin dahi çocuğun üstün yararından önemli olmadığının bilinciyle hareket etmeli “dedi.

HİÇBİR ÇOCUK SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILMAMALI 

Suça sürüklendiği iddia olunan çocuklar başta olmak üzere hiçbir çocuk sosyal medyada afişe edilmemesini söyleyen Saygı ” 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen depremlerin ardından basına ve kamuoyuna yansıdığı kadarıyla görüldüğü üzere; nerede bulunursa bulunsun çocukların doğal afet, çatışma, iç karışıklık vb. durumlarda korunmaya çok daha fazla ihtiyaç duydukları açıktır. Buna benzer dönemlerde çocukların haklarının korunması, çocuklara karşı gerçekleştirilebilecek her türlü ihmal ve istismarın engellenmesi gerekmektedir. Depremin üzerinden 79 gün geçmesine rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının açıklamalarına göre halen kimliği tespit edilemeyen 16 çocuk bulunmaktadır. Bu çocukların kimliklerinin tespit edilerek varsa hayatta kalan yakınları ile ilişkisinin kurulması öncelikli bir mesele olarak değerlendirilmelidir ” şeklinde konuştu.

Sığınmacı çocukların haklarına değinen İzmir Barosu çocuk hakları merkezi üyesi Saygı, “Her ne sebeple olursa olsun başka ülkelerden ülkemize gelmiş veya sığınmış olan çocuklar için de değinilen ilke ve standartlar uygulanmalıdır. Ülke, dil, din, ırk, etnik köken vb. hiçbir ayrım yapılmaksızın önyargısız bir bakış açısıyla hareket edilerek her çocuğun üstün menfaati el üstünde tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi