Savaşı kim ister?
Kimi zaman anlamını bilmeden kullanırız kelimeleri. Kafamızda kaba bir şekil ve düşünce oluşur ama sorduklarında ete...
Kimi zaman anlamını bilmeden kullanırız kelimeleri. Kafamızda kaba bir şekil ve düşünce oluşur ama sorduklarında ete kemiğe bürünmüş bir paragraf yapamayız.
Farkındasınız, Yunanlarla yeni bir ağız dalaşına girdik ve ‘Megali İdea’ laflarını da telaffuz etmeye başladık. Bu da kamuoyunda pek bilinmeyen veya biliniyormuş gibi kullanılan kavramlardandır.
Biraz sözlük ve ansiklopedi karıştırınca şunlar ortaya çıkıyor:
‘Megali İdea’nın Türkçe karşılığı ‘Büyük Fikir’ imiş. İfade 1821-1829 yıllarını kapsayan Yunan İhtilali’nin bitmesinden sonra ortaya çıkmış. Osmanlı hakimiyetinde bulunan ve Yunan nüfusunun fazla olduğu bölgeleri de içeren, geleneksel olarak antik dönemlerden beri Yunanlarla ilgili olan yerleri bir Yunan Devleti hakimiyetine geçirerek Bizans İmparatorluğu’nu diriltme hedefini ifade ediyormuş.
Yani, Büyük İyon veya Yunan devletini yeniden kurmak düşüncesi imiş.
Megali İdea, ortaya çıktığı 1840’lı yıllardan, 20. yüzyılın başındaki Balkan Savaşları’na kadar Yunanistan’ın dış ve iç politikasına egemen olmuş. Bu ‘büyük’ fikir, Yunanistan’ın 1922’de Anadolu’da bozguna uğraması ve nüfus mübadelesi (değişimi) sonucu etkinliğini yitirmiş. Günümüzde isim değiştirerek ‘Enosis’ adını almış.
Hani bizim buralarda derler ya: “Ölme eşeğim ölme yaz gelecek”
‘Büyük Yunanistan’ Yunan milliyetçilerinin safları sıkı tutma politikası yani Ege’nin batısındaki komşu milliyetçi çevrelerin rüyasıdır.
**
Ben her Türk-Yunan ağız dalaşında, bu olaya öteki taraf ne diyor merakı ile yaklaşırım.
Yıllardan bu yana Türk gazete ve televizyonları için muhabirlik yapan Yunan gazeteci Stelyo Berberakis’in T24’teki 11 Eylül tarihli ‘Neredeeen nereye!..’ başlıklı yazısını okudum.
Stelyo Berberakis, özet olarak “Halklar kriz değil; barış, huzur istiyor” demiş.
Askerlik görevini 1985 yılında Burdur’da yapan Berberakis, aynı yıl Sakız adasında başlarından geçen bir ‘casusluk’ hikayesini paylaştıktan sonra 2022 yılına ait aynı yerde yaşadıkları şöyle paylaşıyor:
“Sakız-Çeşme-Sakız seferlerinin yoğunluğu ve yolcuların neşesi karşısında içimden ‘Neredeeen nereye!’ diye haykırmak geliyor. Ama bu haykırışı, birbiriyle atışan; hatta ‘Kafamızı attırmayın geliriz haa!’ ya da ‘Gelin de görürsünüz gününüzü!’ diye karşılık veren siyasetçilerin ve yöneticilerin duymasını istiyorum. Ama nafile. Gören çok, ama duymak isteyen yok.”
Berberakis, 4 Eylül tarihli “Provokatif eylem ve söylemlere aynen cevap veriyoruz…” başlıklı yazısında da şunları söylüyor: “İki ülke arasındaki bu gerginliğin seçimlere doğru ilerleyen her iki hükümetin de işine yaradığına inanmaya başladım.”
Yazının girişi de şöyle: “Türkiye ile Yunanistan geçen hafta yine birbirini suçlayan açıklamalarla kendilerinin ‘ne kadar haklı olduklarını’ kanıtlamaya çalıştılar. İşin garip tarafı, her iki ülkenin de en üst seviyesindeki resmi ağızlardan yapılan açıklamalarında hep uluslararası hukuk kurallarına saygıdan, iyi komşuluk ilişkilerinden söz etme yarışına giriyor olmaları. Uluslararası hukuku hep kendi çıkarlarına göre yorumlamaktalar ve karşı tarafı hukuk kurallarına aykırı davranmakla suçlamaktalar.”
“Yunan TV kanalları Türkiye konusunda, Türk TV kanalları Yunanistan konusunda, reyting uğruna hemen her gün uzun uzadıya özel programlar yayınlıyorlar. Türk kanallarında ve gazetelerinde ‘Atina savaş istiyor’, Yunan kanallarında ve gazetelerinde de ‘Ankara savaş istiyor’ gibi başlıklı, gerçeklerden uzak sözde temaları işlemekle gerginliği sıcak tutmaya çalışıyorlar.
Oysa savaş mavaş isteyen yok. Halklar barış, huzur, refah istiyor. Hayat pahalılığı, enflasyon derken bir de ‘Bu kışı nasıl geçireceğiz’ gibi yeni yeni dertlerle zaten gerilen halkları sanki daha fazla germekten haz duyuluyor.”
**
Hani, Türk siyasetinde klasik sözler arasında yerini alan “Ege bir Yunan gölü değildir. Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl de değildir” sözünün eski başbakanlardan Süleyman Demirel tarafından dile getirildiği iddia ediliyor ama şöyle bir baktım kaynaklara o konuda da net bir bilgiye rastlayamadım.
**
Egemenler para kazanmak için savaş ister, ezilenler de nara atmak için zafer ister.