Şartların hüküm ve inançlara tesiri

Gazneli Mahmut'un himayesinde Hindistan seferlerine katılan Biruni (ö. 1050), ülke inanç ve gelenekleri üzerine gözlemlerini içeren...

Gazneli Mahmut’un himayesinde Hindistan seferlerine katılan Biruni (ö. 1050), ülke inanç ve gelenekleri üzerine gözlemlerini içeren eserler verir. Ona göre tarih boyunca insanlar, karşılaştıkları problemlere kendi gelenek ve konjonktüre göre çözümler üretmişlerdir.

Hinduların et yememesini rasyonel/akli bir çıkarımla açıklar. O dönemde inek; insanoğlunun yükünü taşıyan bir vasıta, toprağını süren bir alet ve sütü temin edilen bir gıda kaynağıydı. Etinin yenilmemesini buna bağlar[1]. Aslında bu izahın temelinde İslam’daki at eti hakkındaki fetvadan istifade etmiştir de denilebilir.

Bu açıdan bakıldığında Hanefi (ö. 767) ekolün at etine mekruh hükmü vermesinin temelinde benzer bir durum vardır. Tabi Müslümanlar, tevhidi koruyarak Hindistan’da ineğe atfedilen aşırı hürmet gibi bir kutsallığı da ata vermemişlerdir.

Kur’an-ı Kerim’de açıkça yasaklanan hayvanlar bellidir. Bunlar domuz, leş ve akan kan olup diğerleri ise Hz. Peygamber’in sözüyle bellidir. O da yırtıcı hayvanlardan köpek dişi olan, kuşlardan pençesi olan/pençesiyle avlanan ve ehl-i eşek denilerek bunlar haram kılınmıştır. Bunların dışındaki hayvanlar için bir ifade/bilgi yoktur.

At etine gelince, Kur’an ve hadislerde geçmez. Fakat Ebu Hanife’ye göre at etinin yenilmesi mekruhtur. Hatta haram diyenler de vardır. Mekruh olması, atın necis/pis olmasından değildir. At, o dönemde önemli bir savaş aracı olduğundan ve yenilerek tüketilmesi zaaf oluşturacağından mekruh olduğunu söylemiştir. Zaten ülkemizde de at etinin yenilmesi adetten değildir.

Nitekim Tebük seferinde Müslümanların azığı tükendiğinde Hz. Peygamber, gelen talep üzerine bazı develerin kesilerek yenilmesine izin verdiği zaman Hz. Ömer, Hz. Peygamber’e gelerek:

“Ey Allah’ın Elçisi! Develer giderse askerlerimiz hayatta kalamaz” diyerek ordunun lojistik açıdan zayıf düşeceğine işaret ettiğinde Hz. Peygamber, bunu doğru bularak develerin kesilmesi iznini o sefer esnasında iptal etmişti.[2]


[1] S. Frederick Starr, Kayıp Aydınlanma, Çev. Y. Selman İnanç (İstanbul: Kronik Yayınları, 2019), 463.

[2] Müslim, İman 45.

Bakmadan Geçme