Sarı sendika ve Mehmetçik!

Sendika, Fransızca kökenli bir sözcük. “Ortak bir çıkarı korumak için kurulan meslek örgütü' Geçen hafta, mikrofonu...

Sendika, Fransızca kökenli bir sözcük.

“Ortak bir çıkarı korumak için kurulan meslek örgütü”

Geçen hafta, mikrofonu açık kalan Türk İş başkanının “Bana saldıranlar terörü destekliyor” demecini sanıyorum basın yayın organlarından takip etmişsinizdir.

Haberi hatırlarsak; Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, 200 bin işçinin zam pazarlığı görüşmelerinde mikrofon açık kalınca Çalışma Bakanı’na dönerek “Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle” diyerek tepki çekmişti.

Büyük tepki alan Ergün Atalay da kendisini eleştirenlerin ‘terörü destekleyen çevreler’ olduğunu söylemişti. Atalay devamla, “Mehmetçiğin arkasında durduğum için beni hedef aldılar. Terörü destekleyen gruplar. Bunların saldırısı beni etkilemez” deyip, “Türkiye ciddi bir ekonomik kriz içinde. Sözleşme böyle bir krizin içinde imzalanmış bir sözleşmedir. Bütün sektörlerde işçi çıkarmaların yaşandığı bir ortamda imzalanmıştır. İşçinin ekmek teknesini korumayı da düşündüğü koşullar söz konusudur. İşçiler, bir yandan maaşlarına zam isterken diğer yandan ekmek teknelerini de korumayı esas almışlardır” falan şeklinde devam etmişti.

28 yıllık sendikalı bir memur olarak bu tür yakışıksız tavır ve savunmalara alışık olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.

Basında çıkan haberlerin ardından başkanın istifa etmesi konusunda birçok kesimden baskılar da birbiri ardına gelmişti.

Bir tespit yapmak gerekirse Türkiye’de sendikacılık, ciddi anlamda sorunludur.

Sadece sendikacılık mı? Kooperatifçilik, dernekçilik, oda yönetimleri…

Hemen belirteyim, hepsi hakkında suçlama yapmak haksızlık olur.

İsim vermeyeceğim ama üyesi olduğum sendikanın genel başkanının en yüksek çalışan üye maaşından yüksek maaş ‘almadığını’ biliyorum.

Sıkıntının başında yönetimlerin üyelerine karşı şeffaf olmaması gelir. Hiçbir üye, yönetim kurulu başkanlarının ve üyelerinin ne kadar maaş aldıklarını bilemez ve de takip edemez.

Halbuki sendika çalışanlarının ne kadar maaş aldıkları, her üyenin görebileceği yerlerde duyurulmalıdır.

Sendika, çalışanın avukatıdır ve çalışanlar, avukatının kaç para aldığını rahatlıkla öğrenebilmelidir.

Şimdi istifa söylemlerine geri dönersek bence istifayı sendika üyeleri düşünmelidir.

Yani Türk İş üyeleri, eğer bu pazarlıklardan ve maaş artışından memnun ise söyleyecek bir şeyimiz olamaz.

Yok eğer, sıkıntı varsa o sendikadan rahatlıkla ayrılabilmelidir.

Bütün sendikal çalışmaları kastetmeden genel anlamda söylersek Türkiye’de sendikacılık, hak arama mücadelesi olmaktan çıkmış çalışanların ayağında pranga haline dönüşmüştür.

Çalışma hayatında sarı sendikacılık diye bir kavram vardır.

Sarı sendika, işçiden çok işverenin menfaatlerini kollayan, sermaye çevreleriyle iş birliği içinde bulunarak işçi haklarının alınmasına yönelik hareketleri engelleyen ve kısıtlayan sendikadır.

Tarihi seyrine bakarsak 1899 senesinde Fransa’da bulunan bir fabrikada işçiler greve çıkar. İşveren, grevi kırmak amacıyla kendi denetimi altındaki başka bir sendikanın gelişmesi için destekler. İşverenin desteklediği sendika, cephesi sarı boyalı bir binada çalışma yürüttüğü için işçiler, grevi yürüten sendikayla işverenin emri ile grevi kırmaya çalışan sendikayı ayırmak için sarı renkli binadan yola çıkarak diğer sendikaya “sarı sendika” demeye başlar.

Sarı sendikalar, sendika aidatını bile işverenlerden alırlar.

Belki bilmiyorsunuzdur: Ülkemizde memur sendikalarının aidatlarını devlet yatırır.

Yani memurlar, sendikalı olduklarında onların maaşlarından aidat kesilmez.

Böyle olunca sendika üyeliği ve yöneticiliği de koltuk kapmaca yarışından başka bir şey değildir.

Sendika, çalışanlarının sosyal, ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözme amacı ile kurulmuş kuruluşlardır. Sendikalar sadece ekonomik mücadele etmezler. Sendikaların sosyal ve demokratik görevleri de vardır.

Özetle, Türk-İş bildiğimiz gibi ama bir şeylerin değişmesi isteniyorsa işçinin mücadele anlayışını ve araçlarını yeniden düşünmesi gerekiyor.

“Bana saldıranlar, terörü destekliyor”

Bari komik olmayın…

Bakmadan Geçme