Saraçoğlu, yılbaşı, tef ve tambur…
27 Temmuz 2019 tarihli Küçük Menderes Gazetesi için “Ortak akıl önemlidir” başlıklı bir yazı yazmışım. O...
27 Temmuz 2019 tarihli Küçük Menderes Gazetesi için “Ortak akıl önemlidir” başlıklı bir yazı yazmışım.
O yazının konusu olan Saraçoğlu Caddesi ile ilgili daha önce de yazılar yazdım.
13 Temmuz’daki yazımın başlığı da “Saraçoğlu AVC” imiş.
Şöyle bir hatırlatmak gerekirse, Ödemiş’in en önemli alışveriş merkezi durumundaki Saraçoğlu Caddesi’nde yapılacak bazı değişiklikler ve uygulamalarla bu caddenin Alış Veriş Caddesi haline getirilebileceğini önermişim.
Hatta, “Ama ben size basit bir şey önereceğim: Saraçoğlu Caddesi’ni Güzelleştirme Derneği.
Eğer cadde esnafı el birliği yapıp bir araya gelir, bir dernek çatısı altında birleşebilirse sorunlarını belirleyip çözüm yollarında da çok sayıda öneri ile karşılaşabilir” demişim.
Devamında, “Belediye başkanımız, bu sesi duydu ve gereğini yaptı. Önceki akşam yapılan bir etkinlikle Çınaraltı mevkiinde bir müzik ve eğlence akşamı düzenlendi. Özellikle çocuklar için yapılan eğlencelerin yanı sıra katılımcılara lokma ve kar helvası ikramı yapıldı. Saat 21.00’de başlaması gereken etkinlik öncesinde cadde, saat 20.00’den itibaren araç trafiğine kapatıldı” yazmışım.
Yazının sonunu da “Sonuç itibarı ile caddede önümüzdeki günlerde güzel işler olacak. Bu tür alışveriş akşamları ve etkinlikler de kentin değişik meydanlarında yinelenecek. Ortak akıl önemlidir” şeklinde getirmişim.
**
Türkiye Gazetesi’nin ‘Gönül Pınarı’ köşe yazarı Osman Ünlü’nün 30 Kasım tarihinde; ‘Radyo dinlemek, televizyona bakmak’ başlıklı bir yazısı yayınlandı. İsteyenler, gazetenin internet sayfasından yazıyı bulup okuyabilir.
Yazar, yazısına şöyle başlamış: “Radyo, sinema, televizyon, birer neşir, yayın vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir. Ancak!..”
Yazının bir yerinde şu ifadeler var: “Faydalı kitap ve dergi okumak gibi her Müslüman’a lazım olur fakat bunlar; din düşmanları, ahlaksızlar tarafından hazırlanır; haram, çirkin, şarkılar, çalgılar bulunursa ve zararlı şeylerin propagandası yapılırsa böyle radyoları dinlemek, televizyonları görmek ve böyle film gösterilen sinemalara gitmek caiz olmaz. Böyle olan gazete ve kitapları, romanları okumak gibi haram olur. Hadîka ve Berîka’da deniyor ki: “Tef, tambur ve her nevi, çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile satmak, hediye, ariyet, kiraya vermek günahtır.”
Ben, hiçbir zaman cımbızlamayı sevmem. Yani bir yazıyı bütünlüğünden koparıp anlamını değiştirecek şekilde alıntı yapmam. Dediğim gibi isteyen yazının tamamını okuyabilir ama özeti de benim köşeme aldığım gibidir.
İşte bu da bir başka alıntı. Akit Gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak’ın 1 Aralık tarihli ‘Evlilik yaşı’ başlıklı yazısından iki üç cümle:
“Geçen gün yine erken evlilik, çocuk gelinler konusu gündem oldu. Gay ve lezbiyenlerin birlikte yaşaması, bireysel ve çağdaş bir tercih olarak hoşgörüyle karşılanırken erken evlilik konusunda devletin müdahaleci tavrı kabul edilemez. Bu konudaki sınır, kişinin inancıdır.”
“Çocuk gelin hikayesi, aile ile ilgili birçok ön yargıda olduğu gibi büyük ölçüde bir algı operasyonunun parçasıdır.”
İki alıntıya da yorum yapmadan gelelim konumuza:
Malum, ülkemizde bir yılbaşı tartışmasıdır eskiden beridir yapılagelir. Kimi der “Yılbaşını kutlamak günahtır”, kimi de “Yılbaşı ile Noel’i karıştırmamak gerekir.” Ayrıntıya girmeyeceğim ama sonuçta kutlama mı yapıyorsunuz yoksa ayin mi ortadadır. İsteyen kutlar istemeyen ilgisiz kalır; inançlara saygıda kusur etmemek lazım.
Eski adı Hastane Caddesi olan Saraçoğlu Caddesi, dediğimiz gibi Ödemiş’in yüzüdür. Ödemiş’in en işlek caddelerinden biridir. Burada yapılan düzenlemeler hep tartışılmış, kimi başkanlar buraya özel önem verirken kimileri de hiç dokunmamıştır.
Cadde ile ilgili çeşitli öneriler hep yapılır. Caddenin en önemli özelliği, kuzeyden güneye doğu ve batı olarak kesen trafik açısından da en hareketli ana arterdir. Cadde geniş olmasına geniştir ama fiilen tek gidiş tek geliş yapılabilmektedir.
Çınaraltı bölgesinde bir alışveriş gecesi yapıldı ama bunun devamı gelmedi. “Burada bir trafik düzenlemesi yapılabilir” dendi ama unutuldu sanki.
Yılbaşına bir ay var. Acaba cadde esnafı sadece yılbaşında değil, bazı özel günler ve bayramlarda caddeyi ışıklandırmak için ellerini taşın altına koyarlar mı?
Caddede yapılan zeybek gösterisi, biliyorsunuz Türkiye çapında büyük ses getirmişti. Hani diyorum o Çınaraltı bölgesi biraz sadeleştirilse, bölge biraz daha genişletilse, caddede yürüyüş yapan insanların dinlenebileceği şekilde oturma alanları oluşturulsa…
Not: Bu yazı, 2019’un 1 Aralık tarihinde gazetemizde yayınlandı. Bazen hem tembellikten hem de anımsatma gereğinden dolayı eski yazılara başvuruyorum…