Saraçoğlu AVC

Başlığa baktığınızda büyük olasılıkla ne demek istediğimi anlamadınız. Önce özetle 'Saraçoğlu kimdir?'den başlayalım: Mehmet Şükrü Saraçoğlu...

Başlığa baktığınızda büyük olasılıkla ne demek istediğimi anlamadınız.

Önce özetle ‘Saraçoğlu kimdir?’den başlayalım:

Mehmet Şükrü Saraçoğlu; 1887 yılında Ödemiş’te doğmuş, 1953 yılında da İstanbul’da ölmüş eski milletvekili ve başbakandır.

İlk ve ortaokulu Ödemiş’te okuduktan sonra eğitimini İzmir’de sürdürmüş. Eski adı Mülkiye olan Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdikten sonra İzmir Valiliği Maiyet Memurluğu’nda işe başlamış.

Çeşitli devlet görevleri ve eğitim için yurt dışına gidip gelmiş. Mondros Mütarekesi’nden sonra Cenevre’de Türk Talebe Cemiyeti’ni kurarak bu cemiyet adına Fransızca bir derginin yayınlanmasını üstlendi. İzmir işgal edilince Türkiye’ye gideceğini öğrendiği bir İtalyan gemisine kaçak binip yurda döndü. Ulusal Kurtuluş Hareketi’ne katılmış.

Kuşadası, Nazilli ve Aydın yörelerinde kurulan Kuva-yı Milliye hareketlerinin örgütlenmesinde çalışmış. Osmanlı Meclisi Mebusanı’na İzmir milletvekili olarak seçildiyse de bu göreve katılmamış.

1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne İzmir milletvekili olarak girmiş.

Başbakan Fethi Okyar hükümetinde Milli Eğitim Bakanlığı yapan Saraçoğlu, 1926’da Yunanlarla kurulan Mübadele Komisyonu’na başkanlık etmiş.

1942 yılında görevlendirildiği başbakanlık görevine kadar kurulan bütün hükümetlerde görev almış. Bu hükümetlerde Maliye, Adliye ve Hariciye vekilliklerinde bulundu. Hala tartışma konusu olan ‘Varlık Vergisi’nin uygulanmasında öncülük etmiş.

Fikri yapısını bilmek açısından 1942’de hükümet programını okurken söylediği “Biz Türk’üz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız. Bizim için Türkçülük, bir kan meselesi olduğu kadar bir vicdan ve kültür meselesidir. Biz azalan veya azaltan Türkçü değil, çoğalan ve çoğaltan Türkçüyüz. Ve her vakit bu istikamette çalışacağız” cümlesini buraya almakta yarar var.

1948 ve 1950 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yapmış.

1950 genel seçimlerinde yeterli oy alamayan Saraçoğlu, TBMM’ye seçilemeyince siyaseti bırakmış. 27 Aralık 1953’te de İstanbul’da ölmüş.

Saraçoğlu, ayrıca 16 yıl boyunca Fenerbahçe Spor Kulübü’nün başkanlığını yapmış. İstanbul ve Ödemiş’teki stadyumların adı, onun soyadından gelmektedir. Halk arasında Hastane Caddesi olarak bilinen Ödemiş’teki Saraçoğlu Caddesi’nin adı da…

Fikirleri ve uygulamaları ile ilgili tartışmaları bir kenara bırakıp gelelim konumuza:

Saraçoğlu Caddesi, bilindiği gibi Ödemiş’in en önemli ve merkezi caddesidir. Şehrin kalbidir gibi bir şey.

Fakat bu kalp, hastanenin yer değiştirmesi ile tekledi ve sendeledi.

İlçenin en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan bu caddede dükkanlar boşalmaya ve yerleri dolmamaya başladı. Doğal olarak cadde, cazibesini kaybetmeye başladı.

Eski Arasta gibi yaşlanmaya ve ilgi görmemeye başladı.

Ben diyorum ki eğer Ödemiş’e büyük bir AVM yapılırsa bu cadde ikinci kez sendeler.

Cadde, bir süredir bakımsız ve kendi haline bırakılmış durumda. Yaşlandığı gibi makyaj da yok!

Yeni Hastane Caddesi ve eski adı Genev Yolu olan Adnan Menderes Bulvarı, mahallenin gençlerinin dikkatini çekmeye başladı. Eczaneler bir bir kaçınca, küçülen kalabalık da eski günleri yad ettirdikçe…

Ben diyorum ki bu cadde, yeni yetme genç kızlara hala şapka çıkartır…

Ama biraz bakımdan geçmesi ve makyaj yapması gerekir.

Yaklaşık 25 yıldır bu caddeyi her gün kullanan biri olarak bana göre burada yapılması gereken işler var…

Duyuyorum, “Ne gibi!” diye…

Yapılacakları sıralasam belki siz de bir o kadar yeni öneri getirirsiniz.

Ama ben size basit bir şey önereceğim: Saraçoğlu Caddesi’ni Güzelleştirme Derneği.

Eğer cadde esnafı elbirliği yapıp bir araya gelir, bir dernek çatısı altında birleşebilirse sorunlarını belirleyip çözüm yollarında da çok sayıda öneri ile karşılaşabilir.

El, elin eşeğini ıslık çalarak ararmış.

Eğer cadde esnafı bir araya gelmez, el gibi ıslık çalmaya devam ederse bilin ki bu cadde Arasta’nın akıbetine uğrar.

Öğretmenevi, önü açılarak bir an önce faaliyete geçmeli örneğin…

Çınaraltı, o labirent görüntüsünden kurtarılıp altında oturulacak ve dinlenecek bir alana çevrilmeli.

Güzel bir ışıklandırma yapılabilir… Tabela kirliliği ve kaldırım işgallerini saymıyorum.

Bence esnaf, vakit geçirmeden o caddeyi Saraçoğlu Alış Veriş Caddesi’ne (AVC) dönüştürebilir.

Bu konuda Kent Konseyi olarak görev üstlenebiliriz.

Bakmadan Geçme