• Haberler
  • Dünya
  • Sandıktaki cesedin kimliği 53 yılın ardından tespit edildi

Sandıktaki cesedin kimliği 53 yılın ardından tespit edildi

ABD’nin St.Petersburg kentinde tarihler 31 ekim 1969’u gösterirken eyalet polisleri gelen ihbarla harekete geçti. Oyster Bar...

ABD’nin St.Petersburg kentinde tarihler 31 ekim 1969’u gösterirken eyalet polisleri gelen ihbarla harekete geçti. Oyster Bar isimli bir restoranın arka tarafında bulunan ormanlık arazide inceleme yaptı. incelemeler  sonucu

İhbarda ağaçların arasında terk edilmiş bir sandık olduğundan bahsediliyordu. Polisler olay yerine gittiklerinde sandığın gümüş kilitlerini açınca içinde bir kadın cesedi olduğunu gördü.

Kadının üzerinde bir pijama üstü olan kadın’ın Kafasında gözle görülür yaralar vardı bir ip kravatla boğularak öldürülmüş ve naylona sarıldıktan sonra sandığa yerleştirilmişti.

Haber

Konuyla ilgili hemen bir soruşturma başlatıldı ancak kadının kimliğine dair en ufak bir ipucu elde edilemedi. Kadının eşkaline uyan hiç kimse hakkında kayıp bildirimi de yapılmamıştı. Bölge halkı ve medya kadına “trunk lady” (sandıktaki kadın) ismini taktı. Kadın St. Petersburg Memorial Park Mezarlığı’na “Jane Doe” olarak gömüldü.

Aradan geçen 50 yılı aşkın sürede, sandıktaki kadının kim olduğu ve başına ne geldiğiyle ilgili en ufak bir ipucu elde edilemedi. Bir noktada polis de umudunu kesmiş ve davanın asla çözülemeyebileceği sonucuna varmıştı.

Ancak DNA teknolojisindeki ilerlemeler sayesinde, sandıktaki kadının gizemi nihayet çözüldü.

Polisin düzenlediği basın toplantısında konuşan Gates, “Şoke olduk çünkü üzerinden çok zaman geçmişti ve anneme ne olduğuna dair en ufak bir fikrimiz yoktu” dedi.

GÖRGÜ TANIKLARI “İKİ ERKEK” DEMİŞTİ

Sandıktaki kadın dosyası, St. Peterburg Emniyet Müdürlüğü’nün arşivlerindeki 60’lardan kalma birkaç çözümsüz davadan biriydi. Hatta 1969’da dosya üzerinde çalışan dedektiflerden biri hariç hepsi yıllar evvel hayatlarını kaybetmişti.

Hayatta kalan tek dedektif olan 87 yaşındaki Paul Drolet de düzenlenen basın toplantısına katıldı.

Kovacsev yaptığı açıklamada, 1969’da gelen ihbarın detaylarını aktardı. Buna göre görgü tanıkları, iki adamın bir pikap kamyonetle ormanlık araziye geldiğini, sandığı indirip orada bıraktığını ve olay yerini hızla terk ettiğini söylemişti.

O yıllarda aralarında Drolet’in de bulunduğu pek çok polis, bölgede faaliyet gösteren çeşitli kurumları telefonla arayarak ya da mektuplar göndererek, bulunan cesedin tarifine uygun birileri hakkında kayıp bildirimi yapılıp yapılmadığını soruşturmuştu.

Ancak ne o günlerde ne de ilerleyen dönemde kadınla eşleşen bir kayıp tespit edilebilmişti.

Kovacsev, “Yıllar süren çabalara karşın bir ilerleme kaydedilememişti” diye konuştu.

Haber

TAM 53 YIL SONRA

2010 yılında St. Petersburg polisi, eski dosyaları raftan indirerek kim olduğu bilinmeyen kurbanların kimlik tespiti için bir girişimde bulundu. Bu bağlamda sandıktaki kadının mezarı açıldı. Ancak alınan diş ve kemik örnekleri kimlik tespiti yapılabilmesine imkân vermeyecek kadar hasar görmüştü. Bu nedenle dosya yeniden rafa kaldırıldı.

Nihayet birkaç ay önce, davayı gözden geçiren St. Petersburg Çözülememiş Davalar Dedektifi Wally Pavelski, dosyada orijinal otopsi sırasında test edilmemiş saç ve deri örnekleri olduğunu keşfetti.

Teksas’ta bulunan Ortham Laboratuvarları’nın analizleriyle Nisan ayında elde edilen DNA profili, polisi Sylvia June Atherton’a ulaştırdı. Kadın öldürülmeden birkaç yıl önce Arizona’nın Tucson şehrinden St. Petersburg’a taşınmıştı.

Kovacsev yaptığı açıklamada, “53 yılın ardından artık bir adı var. Ailesi huzura kavuşabilecek” dedi ve ekledi:

“Çözülememiş davalarla ilgili altını çizmek istediğim noktalardan biri bu. Geriye dönüp o yıllardaki yetkililerin elinde olmayan şeylere bakmak gerekiyor. Ama daha da önemlisi kaçırmış olabileceklerimize yeniden bakmak gerekiyor.”

KIZLARINA ULAŞILMAYA ÇALIŞILIYOR

Atherton’ın ölümüyle ilgili bir şüpheli henüz belirlenmiş değil. İsmi tespit edildikten sonra kadının çocuklarının çoğunluğuna ulaşıldı ancak kızlarından ikisi halen aranıyor.

Polisin aktardığına göre, Atherton, Tucson’dan 1965 yılında eşi Stuart Brown, yetişkinlik çağındaki oğlu Gary Sullivan, 4 yaşındaki kızı Kimberly Anne Brown ve 19 yaşında olan evli ve çocuklu diğer kızı Donna Lindhurst ile birlikte ayrılmıştı. Donna’nın eşi David Lindhurst de onlarla birlikteydi.

Gates ve 11 yaşındaki erkek kardeşi ise Atherton’ın ilk eşi olan babalarıyla kalmıştı.

Atherton’ın Florida’ya taşındığı zamanki eşi olan Stuart Brown’un 1999’da öldüğü belirlendi. Brown’un kadının St. Petersburg’da ortadan kaybolması sonrasında bir kayıp bildiriminde bulunmadığı öğrenildi. Daha da garip olan Brown’un iflasına ilişkin bildirimlerinde de bir eşi olduğuna dair bir ifade yer almamasıydı.

Atherton’ın oğlu Gary Sullivan’ın daha sonra Gates ve ağabeyiyle birlikte yaşamak üzere annesinden ayrıldığı da verilen bilgiler arasında. Ancak kardeşlerin o günden sonra ne annelerinden ne de kız kardeşlerinden Haber alabildiği belirtildi.

PEKİ KATİL KİM?

California’da yaşayan Gates ise video konferans yöntemiyle katıldığı basın toplantısında yaptığı açıklamada, yıllardır soy ağacı siteleri aracılığıyla kardeşlerini bulmaya çalıştığını ama hiçbir yere varamadığını söyledi ve ekledi: “Annemin ölmüş olduğunu varsayıyordum ama nasıl ya da nerede öldüğünü bilmiyordum.”

CNN’in haberine göre Gates, “Eninde sonunda haberleri gelir diye düşünmüştük ama hayat devam ediyor. Ben çok küçüktüm. Annemin nihayet bulunmuş olması beni hem üzüyor hem de rahatlatıyor. Elbette bu berbat bir ölüm şekli – hem de Arizona’dan ayrıldıktan sadece birkaç yıl sonra” diye konuştu.

St. Petersburg polisi kendisini arayana kadar Sandıktaki Kadın olayını hiç duymadığını da sözlerine ekleyen Gates, ailesinin hikâyesini gün yüzüne çıkarmak için çalışan vatandaşlara ve dedektiflere teşekkür etti.

Bu sayede kardeşlerine ulaşmayı ve bunca yılda sonra kavuşmayı umduğunu da sözlerine ekleyen Gates, “Annemin ölümünü çevreleyen trajediden küçük bir umut ışığı doğabilir. Bu ailem için bir lütuf ve bu çilenin sonu olur” diye konuştu.

Kovacsev de Atherton’ı öldüren kişinin bulunmasında amatör internet dedektiflerine büyük iş düşeceğini belirterek, “Bu noktada parçaları birleştirmek için yardımlarını istiyoruz” dedi.

Atherton öldüğünde 20 yaşında olan Donna Lindhurst’ün de gizemi çözebilecek bilgilere sahip olabileceği belirtiliyor.

Gates, “Davanın çözülmesini istiyoruz. Bunu kimin yaptığını ve kardeşlerimi bulmak istiyoruz. Ben bunu umut ediyorum. Belki bu haberleri onlar da duyarlar ve yerlerini bulabiliriz” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme