• Haberler
  • Gündem
  • SAADET PARTİSİ ÖDEMİŞ İLÇE TEŞKİLATI 8. OLAĞAN KONGRESİNİ YAPTI

SAADET PARTİSİ ÖDEMİŞ İLÇE TEŞKİLATI 8. OLAĞAN KONGRESİNİ YAPTI

Saadet Partisi Ödemiş İlçe Teşkilatı'nın 8. Olağan Kongresi ilçenin eski otogar üstünde bulunan Ödemiş Belediyesi Nikah...

Saadet Partisi Ödemiş İlçe Teşkilatı’nın 8. Olağan Kongresi ilçenin eski otogar üstünde bulunan Ödemiş Belediyesi Nikah Salonunda yapıldı. Tek liste olarak seçime giren mevcut Başkan Şahap Bozkurt yeniden başkan oldu.

Kongreye Saadet Partisi İl Teşkilat Başkanı Yaşar Eroğlu, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, siyasi parti ilçe başkanları ve partililer katıldı.

İstiklal Marşı’nın okunması, faaliyet raporunun okunması ve konuşmaların ardından seçime geçildi.

Başkan bozkurt konuşmasında, “Saadet partimizin 8. Olağan ilçe kongresini icra etmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu vesileyle hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum, Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi hepinizin üzerine olsun.  Yediden yetmişe bu salonumuzda bulunan tüm kıymetli kardeşlerimizle daha nice kongrelerde bir araya getirmesini Rabbimizden niyaz ediyorum. Ülkemizi idare etmeye talip olanlardan milletimizin istekleri nedir diye sokağa çıkıp dolaştığımızda görüyoruz ki, herkesin beklentileri farklı. Ama çoğunluğun buluştuğu ortak nokta yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı.  Açıklanan resmi enflasyon yüzde 85 ama halkımıza yansıyan gerçek enflasyon en az yüzde 200.  Emeklimiz aldığı maaş ile ay sonunu getiremediğini söylüyor, Esnafımız kredi çekmek mecburiyetinde kalmış, şimdi borçlarını ödeyememenin sıkıntısı içerisinde,

Çiftçimiz traktörüne bir yıl önce aldığı mazotu bugün dört katına yükselmesinden tarlasını süremediğinden, gübreye gelen aşırı zamlardan şikâyet ederek, hatta toprağını ekemeyecek duruma geldiğini söylüyor,  Hayvancılık yapan köylümüz de yem fiyatlarının yüksek olduğundan, maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı zarar ettiklerini hatta süt ineklerini bile kesime göndermek mecburiyetinde kaldıklarını duyuyoruz.  Biraz önce faaliyet raporumuzu okuyan kardeşimiz il teşkilatımızla birlikte ilçe merkezimizde esnaf ziyareti yaptığımızı söyledi. Bu ziyaretimiz esnasında şahit olduğumuz bir olay var ki hiç aklımızdan çıkmıyor. Nedir bu olay; Saraçoğlu caddesinde bayan bir esnafımız, ziyaretimiz esnasında ekonomik sıkıntısını bize anlatırken gözyaşlarına boğuldu adeta hüngür hüngür ağladı.

Hani bir söz vardır ya bir dokun bin ah işit derler. İşte şu anda halkımızın durumu bu.  Sokaktaki Halkımızdan Daha birçok benzer şikayetlerine şahit oluyoruz. Değerli kardeşlerim halkımızın gündeminde kısaca bunlar var. Ama mevcut iktidarın cumhur ittifakı partilerinin gündeminde ne var onların birinci gündem maddesi ne? Onlara göre Türkiye’nin en önemli gündem maddesi şu!

“ALTILI MASANIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KİM OLACAK?”

Ülkemizin en önemli sorunu bu, sanki milletimizin başka hiçbir sorunu kalmamış gibi altılı masayla yatıp altılı masayla kalkıyorlar. Milletimizin sıkıntıları hiç kimsenin umurunda bile değil. Bütün televizyon kanallarında, TRT dahil açık oturumlarda her akşam bu konu var. Bazıları da açık oturumlarda altılı masayı nasıl dağıtırız diye tetikçilik yapıyor ha dağıldı ha dağılacak onlar da o görevi yapıyorlar. Sırf altılı masayı dağıtmak için formül üstüne formül üretiyorlar. Değerli kardeşlerim lütfen biz bu oyuna gelmeyelim, aday şu olsun bu olsun konusuna takılmayalım sonuçta 6 partinin genel başkanları bir araya gelerek kararı birlikte verecekler. İnşallah en doğru kararı vereceklerinden hiç şüpheniz olmasın.

İçimizden bir kardeşimiz bu konuya takılırsa emin olun masayı dağıtmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olur. Hatta bir kardeşimiz şunu dese ben iki ittifaka da girmeyen bir partiye oy vereceğim veya hiçbir partiye oy vermeyeceğim ben sandığa bile gitmiyorum arkadaş dese, yine dolaylı yoldan cumhur ittifakı partilerini desteklemiş olur, neden?

Çünkü: Türkiye’de seçimlere girecek olan partiler eşit şartlarda seçime gitmiyor.

İki pehlivan mindere çıkmış güreş yapacaklar pehlivanlardan bir tanesinin hem kolları hem bacakları bağlı hadi güreşin bakalım deniyor veya iki takım futbol oynayacak takımlardan birisinin kalecisinin yine aynı şekilde elini kolunu bağlayarak kaleye oturtmuşlar hakem düdüğü çalıp maçı başlatıyor. Nereden çıktı şimdi bu diyecek olursanız dilimin döndüğü kadar anlatmaya çalışacağım yine ben anlamadım başkanım diyen olursa da kongreden sonra müsait bir günde oturup uzun uzun konuşuruz.  Şimdi dönelim tekrar altılı masayı dağıtmak isteyenler neler yapıyor. Mesela Çok ilginçtir bazıları da masanın altıyla ilgileniyor, masanın üzerindeki örtünün ucundan kaldırıp altına bakıyor bakalım masanın altından kuş mu çıkacak tavşan mı? Göreceğiz. Değerli kardeşlerim masanın altında bir parti daha var diyerek hangi partiyi kastettiklerini hepimiz biliyoruz. Zaten açık açık masanın altındaki yedinci parti HDP diye her fırsatta karalama kampanyalarını yürütüyorlardı ki, beklenmeyen bir şey oldu. Altılı masanın altında aradıkları HDP’ yi kendi masalarının üstünde buldular.

Hepiniz biliyorsunuz Bir ay önce ak partili milletvekillerinden oluşan bir heyet HDP’yi mecliste ziyaret etti hem de bu heyetin başında sayın adalet bakanı Bekir Bozdağ var.  Takdiri ilahi bu olsa gerek, HDP’yi Altılı masanın altında ararken kendi masalarının üzerinde buldular. Olsun sakıncası yok sonuçta meclisteki bir partiyi ziyaret etmişler hatta küçük ortakları da onayladı mecliste gurubu bulunan bir parti terörist mi olurmuş.  Gelin beraber anayasayı değiştirelim dediler. Ama kazara millet ittifakından bir kişi HDP’lilere selam bile verse yasak sakın ha görüşemezsin günah. Siz görüşürseniz teröristsiniz.

Değerli kardeşlerim Cumhur ittifakı partilerinin bu suçlamaları yeni bir şey değil biliyorsunuz, 2018 seçimlerinde de aynı suçlamaları yaptılar.  Millet ittifakına bir lakap bile taktılar ne dediler bunlar zillet ittifakı dediler.  Yeri geldi bunlar dörtlü çete dediler yeri geldi bunlar beşli çete dediler ve bütün mitinglerde salon toplantılarında mecliste yaptıkları gurup toplantılarında sürekli bunu dillendirdiler, eğer cumhur ittifakını desteklersen, vatanseversin millet ittifakını desteklersen, vatan hainisin diyerek mahalle baskısı uyguladılar ve Milletimizi adeta ikiye böldüler.

Cumhur ittifakı partileri iktidar gücünü de kullanarak yaptıkları konuşmalar hep televizyonlarda canlı yayınlandı. 2018 Seçimlerinde güya millet ittifakı HDP’yle ittifak yapmış.  HDP. De millet ittifakının içerisindeymiş ve biz terör örgütleriyle iş birliği yapıyormuşuz!  Yalan hem de kuyruklu yalan bizi terör örgütleriyle iş birliği yapmakla suçlayanları biz Allah’a havale ediyoruz.   Yüce ALLAH Kuran’ı kerimde Zilzal suresinin sonunda buyurduğu gibi Zerre miktarı hayır ve zerre miktarı şerrin terazide tartılacağı mahşer gününde herkes hesabını verecek.  Sırf bir dönem daha iktidarda kalmak için iftira atmaya değer mi? Milletimizin takdirine bırakıyorum. Aslında bu bir seçim hilesidir, hile sadece sandıklarda yapılmaz seçimden önce de asılsız iddialarla rakibini suçlayarak can alıcı bir noktadan vuruyorsun.

Terör bu milletin yumuşak karnıdır, haberlerde bir tane şehit haberi duysak hepimizin ciğeri yanıyor. Bize terör örgütleriyle iş birliği yapmakla suçlamak en azından insafsızlıktır vicdansızlıktır. İşte size başka bir ayet meali: Kim bir kişinin ölümüne sebep olursa dünyadaki bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de bir insanın hayatını kurtarırsa yaşamasına vesile olursa dünyadaki bütün insanlığı yaşatmış gibidir. İçiniz rahat olsun kesinlikle biz bu suçlamaları kabul etmiyoruz. Kimse bizi terör örgütleriyle yan yana gösteremez.

Değerli kardeşlerim yapılan hiçbir şey gizli kapaklı yapılmaz böyle bir şey varsa çıksınlar ispat etsinler. Şimdi ben size bundan önce yapılan 2018 ve 2019 seçimlerinden örnekler vereceğim.   2018 Seçimlerinde iki ittifak seçimlere katıldı. Cumhur ittifakı ve millet ittifakı, Cumhur ittifakında AKP VE MHP, Millet ittifakında ise CHP, İyi Parti ve Saadet vardı. 2018 seçimlerinde HDP Tek başına seçimlere girdi ve yüzde on barajını aşarak meclise girdi. İşte 2018 Seçimlerinde kullanılan oy pusulası elimde aslında hepiniz oy kullandınız biliyorsunuz ama unutanlar olabilir işte oy pusulası.

Başta ak parti ve MHP Kare içerisine alınmış cumhur ittifakı arada seçime tek başına giren partiler var en sonunda yine kare içerisinde CHP, Saadet ve İyi Parti var yani millet  ittifakı 31 Mart 2019 da yapılan belediye seçimlerinde de İmamoğlu 13.729 oy farkıyla seçimi kazandı kabul etmediler büyükşehir seçimlerini iptal ettiler 3 ay sonra 23 Haziran 2019 da yapılan seçimde 806.456 oy farkıyla İmamoğlu tekrar kazandı.  Bu farkın 211.000 ini de ak parti seçmeni vermiş. İşte sonuçlar elimde. İki seçim arasında Binali Yıldırım’ın oyları 211.000 azalmış, nereye gitti bu 211.000 oy? Tabii ki İmamoğlu’na gitti. Demek ki İmamoğlu ak parti dahil bütün partilerin tabanından oy almış Tabanda seçmen 3 ay önce oy verdiği partiyi değiştirmiş.

Kimsenin alnında kime oy verdiği yazmıyor, ama oy oranlarına baktığımızda, görülüyor ki: 3 ay sonra partisini değiştiren 806.456 kişinin 211.000’i de Ak Partili. Şimdi size soruyorum 3 ay önce Binali yıldırıma oy veren 211.000 Ak partili seçmen 3 ay sonra İmamoğlu’na oy verince terörist mi oldu?

Açık ve net olarak gerçekler böyleyken cumhur ittifakı partilerinin yetkilileri milletimizin gözünün içine baka baka yaptıkları suçlamalar doğru değildir.  Kıymetli kardeşlerim gerçekleri haykırmak ta bizim boynumuzun borcudur ve de Cihaddır. Biz sesimizi nasıl duyuracağız değerli kardeşlerim, sizce şartlar eşit mi? Elinizi Vicdanınıza koyun. Bir tarafta günde 40 kez bütün televizyon kanallarında saat başı verilen haberlerde çoğunlukla canlı yayında Millet ittifakına bölücülükle suçlayan Cumhur ittifakı yetkilileri! Diğer tarafta sadece üç beş kanalda sesini duyurmağa çalışan millet ittifakı. Bu nasıl adalet milletimizin takdirine bırakıyorum.

Değerli kardeşlerim terör örgütleriyle yan yan gösterilen bir partiye kim oy verir Allah aşkına kimse vermez. Rakiplerine en can alıcı yerden vur seçimleri kazan. Milletimizin hür iradesi sandığa yansımayacaksa o zaman niçin seçim yapılıyor.  Bu kadar ucuz basit insafsızca suçlama yapılması doğrumu dur.  Milletimizin takdirine bırakıyorum. Bu durumda biz tabiri caizse ağzımızla kuş tutsak boşuna. Biraz önce söyledim şartlar eşit değil. Bir tarafta eli ayağı bağlı pehlivan diğer tarafta her türlü imkana sahip bir pehlivan. İşte bu yüzden biraz sonra söyleyeceklerim çok önemli.  Şimdi lütfen dikkatlice dinleyelim bakalım gerçekler neymiş.

Konumuz bölücülük: Bakalım kim bölücü?  Komşumuz Irak bölündü mü? Bölündü. Kim böldü Mesut Barzani, Arkasında bütün emperyalist ülkelerle önce Saddam’ı devirip ardından Irak’ı üçe böldüler.  Bu mesut Barzani’yi tanımayanınız yoktur herhalde?  Bu Mesut Barzani Kuzey Irak’ta Kürt devletini kurduktan sonra, Türkiye’de kırmızı halıyla karşılanmadı mı karşılandı beraber miting yapmadılar mı? Yaptılar. Sene 2013 Diyarbakır’da Miting var kimler var bu mitingde devletimizin en üst kademesi burada İbrahim Tatlıses, Şivan Perver, Mesut Barzani’yle kol kola miting ve toplu açılış yapıyorlar, burada kuzey ırak bölgesel Kürt devletini kuran Mesut Barzani konuşmasında aynen şu ifadeyi kullanıyor.   Bir gün gelecek Türkiye’de Kürdistan bayraklarıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım! diyerek memnuniyetini ifade ediyor.

Değerli kardeşlerim ırak bölünmeden önce de bölündükten sonra da bu bölücü Barzani ülkemizde çok ağırlandı. Biz bu bölücüyü Türkiye’de niçin ağırladık, birisi çıksın cevap versin. O zaman iktidarda kim vardı millet ittifakı mı vardı?  Değerli kardeşlerim hangisini sayalım, Büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlığı döneminde de şu ifadelere çok şahit olduk. Lütfen hatırlayın! İfade aynen şu!  Türkiye’nin Ortadoğu’da bir görevi var biz büyük Ortadoğu projesinin eş başkanlarından biriyiz, bu büyük Ortadoğu projesinde Diyarbakır bir yıldız olabilir! Şeklindeki ifadelere çok şahit olduk.

Şimdi siz ne anlıyorsunuz bu ifadeden, Diyarbakır bir yıldız olabilir derken sanki Kürdistan’ın başkenti olabilir gibi anlaşılmıyor mu?  Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi gündeme getiriliyor ve eyalet sistemi en yüksek perdeden savunuluyor o gönlerde.  Ve şu ifadeleri de çok duyduk! Osmanlıda eyaletler varmış, Laz ıstan varmış Kürdistan varmış, Büyük devletler eyaletlere bölünmekten korkmazmış. Ve Bütün bunlar gizli saklı konuşulmadı açık açık konuşuldu. Çoğunuz hatırlayacaksınız.  Eğer unutanlar varsa İnternette Google girsinler o günkü konuşmaların hepsinin videoları orada var.  Barzani’nin Diyarbakır konuşması yazın Google göreceksiniz kim nerede ne konuşmuş nerede ağırlanmış kaç kez ülkemize gelmiş görürsünüz. Bu durumda kim bölücüymüş kim bölücü değilmiş milletimizin taktirine bırakıyorum. Bir yandan eyalet sistemini savunacaksın diğer taraftan karşındaki rakip partilere günde 40 defa bölücülükle suçlayacaksın. O gün Diyarbakır’da kırmızı halıyla karşılanan Barzani kuzey ırak bölgesel Kürt devleti başkanı olarak karşılandı. Ve şu anda komşumuz ırak üçe bölündü.

Türkiye’yi bölmekten vaz mı geçtiler sanıyorsunuz, vazgeçmediler. Komşumuz Suriye’ye gönderilen 40-50 bin tır ağır silahlar kime karşı kullanılacak.  Allah korusun fırsat kolluyorlar, Ülkemize karşı kullanmak için pusudalar. O günlerde eyalet sitemini savunanlar aynı sistemi yeniden gündeme getirmeyeceklerini kim garanti verebilir. Soruyorum. Hala iktidarda bir zamanlar, eyalet sistemini savunanlar var üstelik de yetkileri sınırsız başkanlık sistemiyle yönetiliyoruz, her şey bir kişinin iki dudağı arasında.

Bölücü arıyorsanız işte Mesut Barzani komşumuz Irak bölündü ve bölen bu kişi Türkiye’ye davet edildi kırmızı halıyla karşıladı. Diyarbakır da konuşturuldu bir gün gelecek Türkiye’de bölgesel Kürt devleti bayraklarıyla karşılanacağımı rüyamda görsem inanmazdım dedi.  Şimdi biz sormayalım mı siz bu Irak’ı bölen bölücüyü ülkemize niçin davet ettiniz demeyelim mi?  Bütün bu gerçekler ortadayken millet ittifakına bunlar terör örgütleriyle iş birliği yapıyor suçlaması asılsızdır yalandır. Bu nedenle millet ittifakı asla terör örgütleriyle iş birliği içerisinde değildir İçiniz rahat olsun.   Bize yapılan bu suçlamaları biz asla kabul etmiyoruz. Şimdi Önümüzde seçimler var sırf bir dönem daha iktidarda kalabilmek için millet ittifakına bu suçlamalar devam edecek. Bütün televizyon kanalları cumhur ittifakının emrinde, her saat başı verilen haberlerde halkımız bunları dinleyecek.

Kıymetli kardeşlerim belki bu konu üzerinde biraz fazla durdum sebebi şu, bize yapılan bu haksız suçlamalar seçimlere gölge düşürmektedir, adaletli bir seçim yapılmış olmuyor Devletin ve iktidarın gücünü kullanarak rakip gördüğün partileri sen günde kırk kere terörist yaftasını yapıştırarak bir kez daha seçim kazanmanın hesabını yapıyorsun. Bir kez daha ifade ediyorum ki bu bir seçim hilesidir. Ama biz pes etmeyeceğiz işte seçimler geliyor gerçekleri milletimize anlatmak sizlere bizlere hepimize düşüyor, madem bütün haber kanalları onların emrinde bizim de birebir halkımıza ulaşıp gerçekleri haykırmak boynumuzun borcudur.  Gidilmedik mahalle, gidilmedik köy, girilmedik ev, sıkılmadık el bırakmayacağız. Şunu iyi bilsinler ki biz Artık kınayıcının kınamasına da aldırmayacağız. Anlımız açık başımız dik

“KARARLIYIZ İKTİDARA GELİYORUZ ALLAH’IN İZNİYLE”

Biz halkımızı bölmek için değil bütünleştirmek için geliyoruz. Biz halkımızı kutuplaştırmayacağız bizim derdimiz kavga etmek değil bizim derdimiz yediden yetmişe tüm Türkiye’de yaşayan milletimizi kucaklayıp bağrımıza basmaktır.  Biz siyaseti Allah Rızası için yapıyoruz, biz adaletli bir yönetim vaat ediyoruz. Bizim bir davamız var biz hakkın hâkim olması için mücadele ediyoruz. Biz maneviyatçıyız biz ahirete imanı esas alıyoruz. Biz bu dünyada yaptığımız her şeyin hesabını ebedi alemde vereceğimizin şuuruyla hareket etmeye gayret ediyoruz. Ömrümüzü vermiş olduğumuz bu davamıza hizmet etmek bizler için bir ibadettir. Kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun, kim ne düşünürse düşünsün, biz bu davanın hep külfetine ve çilesine talip olduk. Saadet partimizin temel görüşü milli görüştür. Biz yeryüzünde adil bir düzen kurmak istiyoruz. Kararlıyız Allah’ın izniyle yapılacak ilk seçimlerde iktidarız İnşallah.”

Seher GÖÇEN

 

Bakmadan Geçme