Romatizmal Hastalıklar
Hareket sistemimizin bileşeni olan kas, kemik, eklem ve bağlarda ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğuna...
Hareket sistemimizin bileşeni olan kas, kemik, eklem ve bağlarda ağrı, şişlik, hareket kısıtlılığı ve şekil bozukluğuna neden olan ve bazen iç organlarda da bozukluklara neden olan tıbbi hastalıklara ‘romatizmal hastalık’ denmektedir.
Romatizma’’ denen tek bir hastalık yoktur ‘’Romatizma’’ çok sayıda hastalığı kapsayan bir tanımdır 100’ün üzerinde türü vardır Eklem romatizmaları Osteoartrit , Romatoid artrit, Yumuşak doku romatizmaları -Fibromiyalji -Boyun ağrısı- Bel ağrısı- Kemik erimesi (osteoporoz) bunlar arasında en sık görülenleridir. Bulguları:
*Ağrı
*Şişlik
*Kızarıklık
*Sıcaklık
*Eklemin normal hareketlerini yapamaması
Uygun ve doğru bir beslenme biçimi romatizmal hastalıklarda faydalıdır. Romatizma hastaları ideal kilolarını korumalarına yardım edecek dengeli, sağlıklı bir beslenme biçimi benimsemeye teşvik edilmektedir. Beslenme önerileri;
*Çeşitli besin gruplarını içermeli,
*Gerekli tüm vitamin ve mineralleri içermeli,
*İdeal kiloya ulaşılması ya da kilonun korunması için alınan besinler fiziksel aktivite ile desteklenmeli,
*Özellikle sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı besinler alınmalı,
*Düşük oranda yağ, doymuş yağ ve kolesterol içeren besinler alınmalı,
*Şeker ölçülü oranda kullanılmalı,
*Alkolden kaçınılmalı,
Doğru bir beslenme biçimi romatizmalı hastaların birçoğunda semptomların iyileşmesine yardım edecektir. Fazla kilolu hastalar beslenme biçimlerini değiştirerek kilo vermelidir. Fazla kilolar, zaten hasarlı olan ağırlık taşıyan eklemlere (sırt, kalça, diz, bilek, dirsek) ekstra Eklemlerin işleyiş biçimi nedeniyle, kilonun eklemler üzerine etkisi üç dört kat fazla olmaktadır. En küçük bir kilo kaybı bile eklemler üzerinde büyük fark yaratabilir. Ancak doğru biçimde kilo vermek çok önemli bir konudur.
Mucize diyetler adı verilen yöntemler son derece sağlıksızdır. Kilo vermenin tek yolu beslenme biçiminin değiştirilmesidir ve düzenli egzersizlerdir yük bindirir.
Günlük beslenmemizde temel kalsiyum kaynağı süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt, vs), yeşil lifli sebzeler, kabuklu deniz ürünleridir. Kalsiyum değeri yüksek olan gıdalarla beslenmeli ve vücut D vitamini düzeyi yüksek sınırlarda tutulmalıdır. Günde bir bardak süt ya da süt ürünlerinden yeterli miktarda tüketildiği takdirde kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir. D vitaminin ise en önemli kaynağı güneştir. Özellikle menopoz sonrası kadınların kalsiyum ve D vitamini ihtiyaçları karşılanmalıdır.
Yakın geçmişte, diyetteki yağ asitlerinin faydalarının ve bunların iltihabi süreçlere etkilerinin incelendiği araştırmalar gerçekleştirilmiştir. Özellikle balıkta ve diğer deniz ürünlerinde bulunan omega-3 yağ asidleri ilgi çekmektedir.
RA’lı hastalarda balık yağı ile gerçekleştirilmiş çalışmalar olumlu sonuç verdiyse de, bu diyet tedavisinin uygulanması gereken ve güvenilir dozları bilinmemektedir. Anemik hastalara ayrıca demir takviyesi yapmak gerekebilir. En iyi demir kaynağı kırmızı ettir. Balık ve balık yağı da iyi birer demir kaynağıdır. Demir, C vitamini ile birlikte daha iyi emildiğinden, yemeklerle beraber taze meyve ve salata yenmesi faydalıdır. Çay ise emilen demir miktarını azaltır.