REFERANDUM BİTTİ, YOL MAKİNESİ GİTTİ

Yerel gazetelerdeki köşe yazılarının konusu ağırlıklı olarak 'yerel olmalıdır' düşüncesinden yanayım. Bu nedenle okuyucularımın da bildiği...

Yerel gazetelerdeki köşe yazılarının konusu ağırlıklı olarak “yerel olmalıdır” düşüncesinden yanayım. Bu nedenle okuyucularımın da bildiği gibi yazılarımın konusunu genel olarak yerel sorunlardan alırım. Çevremizde yazılması gereken o kadar çok konu var ki, insan hangisini yazsam diye düşünür. Bazı konular vardır ki, insanın gözünün içine bakar, sırıtır sanki beni yaz der gibi. Bu yazımdaki konu da bunlardan biri. Sabah gidip akşam döndüğüm Kaymakçı yolundaki göstermelik yol çalışmalarından bahsetmek istiyorum.

16 Nisan referandum öncesi, Ödemiş’ten Kaymakçı’ya girerken yolun iki kenarında yol çalışmalarının yapıldığını bildiren ikaz levhaları vardı. Kaymakçı’ya yaklaşıldığında tek evin oralarda bir yol makinesi yolun kenarını genişletiyor, çukur açıyordu. Arada kamyonlar moloz ve kum getiriyor iş makinesinin kazdığı çukurları dolduruyordu. Sanırsın ki, Ödemiş ile Kaymakçı arasındaki karayolu genişleme çalışmaları başlamıştı. Çok hızlı çalışma olmasa da görüntü böyleydi. Yirmi gün sürdü bu görüntü.

“Başlamak bitirmenin yarısıdır” diye bir söz vardır. Nasıl olsa başlandı ya uçlanır gider diye düşünür insan. Ama bu iş biraz uzun süreceğe benzer. Çünkü referandum bitti, ertesi gün iş makinesi gitti. Yol yapım çalışmaları duruverdi. Neden? Bir aya yakın bir süredir ne iş makinesi görünüyor ne de yol yapım çalışmaları devam ediyor. O uyarı levhaları hala orada duruyor ama yolda bir çalışma yok. Levhalara bakarak ha şimdi şurada çalışıyorlardır diye dikkatlice sürüyorsun arabayı ama hiçbir çalışma göremiyorsun. Orada burada kum yığınları duruyor. Açılmış çukurlar kapatılmayı bekliyor. Terk edilmiş bir çalışma alanı. Referandum öncesi bir çalışma göründü, bir daha ne zaman görülecek belli değil. Tamam bu yol yapılacak, onu herkes biliyor ama ne zaman yapılacak onu bilen yok. Bir an önce yapılması dileğimizdir.

Bu yol güzergahı üzerinde kamulaştırılacak daha birçok tarlanın var olduğunu gazetelerde gördüğüm ilanlardan biliyorum. Kamulaştırmayı tamamen bitirmeden neden çalışmaya başlandı bir anlam veremedim. Her şey hazır olur, başlarsın yapmaya. Kuyruklu yıldız gibi bir görünüp kaybolmak da neyin nesi? İnsanın aklına ister istemez referandum öncesi başlayan bu çalışmaların insanların evet demesini sağlamak için bir propaganda mıydı diye sorası geliyor. Yani bir nevi kandırmak. Hiç hoş değil.

Kanmak, kandırmak, kandırılmak bizim mayamızda mı var yoksa?

İktidarımızın her zaman öğünerek söylediği en iyi tarafının yol yapmak olduğunu biliyoruz. Bir yerlerde iktidarı eleştirirsen “Ama yol yapıyorlar” deyip hemen savunmaya geçiliyor. Ödemiş-Kaymakçı arası bu yolun yapılacağı yıllardır dillendiriliyor. Hatta bir ara hızlı bir çalışma başlatılmış, belli bir süre sonra durmuştu. Bu iş sanki yılan hikayesine döndü. Yapılan onca emek, onca masraf boşa gitti. Yol yapmakla öğünen iktidarımızın bu yolu neden bu kadar geciktirdiğini bilen varsa söylesin.

“Yol yapmak” deyince insanın aklına iki şey geliyor. Birincisi gerçekten yol yapmak, ikincisi –argo- kandırmak. Yetkililerimiz referandum öncesi ufak bir yol çalışması yaparak insanları mı kandırdı yoksa!

Başbakan, Kaymakçı’nın fahri hemşehrisi deniliyor, sayın Binali Yıldırım görev süresi dolmadan bu yolu bitirmelidir. Verdiği sözü yerine getirmelidir.

Sevgi, saygı ve mutluluklar.

Bakmadan Geçme