• Haberler
  • Gündem
  • Polis İşkencesi Sonrası İntihar Eden Onur Yaser Can’ın Davasının Sonuçlanması Bekleniyor

Polis İşkencesi Sonrası İntihar Eden Onur Yaser Can’ın Davasının Sonuçlanması Bekleniyor

Onur Yaser Can, 2010 yılında herhangi bir talimat olmadan gözaltına alınmış, savcının “salın” emrine rağmen işkence...

Onur Yaser Can, 2010 yılında herhangi bir talimat olmadan gözaltına alınmış, savcının “salın” emrine rağmen işkence görmeye devam etmişti. İşkenceci 4 polis ve bir bilirkişi resmi belgede sahtecilikten yargılanıyor. 13 yıldır süregelen davanın 5 Haziran gününde görülecek duruşmadan sonra nihayete ermesi bekleniyor.

Diken’in haberine göre,2 Haziran 2010’da gözaltına alınan Onur Yaser Can, önce çıplak aramaya maruz kalmış, ardından işkence görmüş ve tehdit edilmişti. Polisler Onur Yaser Can’ın ailesine gözaltına alındığını haber vermemişti. Savcının “serbest bırakın” talimatına uymayan polisler, Can’a daha önce işkenceye maruz kalan kişilerin ses kayıtlarını dinletti. Ardından Can’a ajanlık teklifinde bulunan polisler, Can’ı bir süre sonra serbest bıraktı. Doktor muayenesi de usulüne uygun yapılmadı.

Can serbest bırakılmasının ardından 2 kere daha emniyete çağırıldı. Burada yine tehdite maruz kalan Cana’ ifade tutanakları zorla imzalatıldı. Evraklar Can’ın avukatına gizlilik kararı gerekçesiyle sunulmadı. Can 23 Haziran günü yaşadığı evin balkonundan atlayarak intihar etti.

Polisler Can’ın başka bir nedenle psikolojisinin bozuk olduğunu teyit etmek için kendisinin avukatını aradı. Daha sonra kendisini Milliyet gazetesinden arayan biriyle konuşan avukat, bu kişinin Milliyet gazetesi ile bağlantısı olmadığını öğrenecekti.

2014 yılında evlat acısına dayanamayan Hatice Can da oğlunun ardından intihar etmişti. Onur Yaser Can’ı intihara sürükleyen 4 polis hakkında bugün firari olan savcı Muammer Akkaş takipsizlik kararı vermişti. 2 polis hakkında dava açılmıştı. Bu polislere resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davada iyi hal indirimi verilmiş, 2’şer yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmışlardı. Ardından Yargıtay kararıyla beraber Ekim 2019’da polislerin cezası 6 yıl beşer ay 15’er güne çıkarılmıştı.

Firari savcı Muammer Akkaş tarafından kendisine takipsizlik kararı verilen şüpheli 4 polisin yargılanması, dönemin İstanbul valisi, bugünün İçişleri bakanı Ali Yerlikaya tarafından engellenmişti. Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can’ın mücadeleyi bırakmaması ve itiraz etmesi üzerine valilik kararı kaldırılmıştır.

Nihayetinde söz konusu 4 polis ve bir bilirkişi sanık sandalyesine oturmuş olsalar da işkenceden değil, resmi belgede sahtecilikten yargılanmaya başladı. İşkenceden ise sorgulanmadılar.

Ezgi Sevgi Can ise durumun gidişatından dolayı artık amaçlarının resmi evrakta sahtecilikten alınabilecek en yüksek cezayı almaları olduğunu söylemişti. Sanık polisler henüz mahkemenin huzuruna hiç gelmedi.

Can ailesinin avukatlarından Mehmet Ümit Erdem, bugün hala kamu görevlilerinin sanıkları özellikle koruduğuna dikkat çekiyor. Ali Yerlikaya’nın soruşturma iznini iki kez vermemiş olmasına rağmen bölge idare mahkemesi kararıyla bu kararı kaldırttıklarını vurguluyor.

Sunulan sağlam kanıtlar, dinlenilen tanıklar, görüntü kayıtları ve Onur Yaser Can’la aynı gün birbirinden habersiz olarak gözaltına alınan bir diğer kişinin işkence hakkında söyledikleri sonucunda yarın davanın sonuçlanmasını bekleyen avukat Erdem, 4 polis ve bilirkişinin sahte belge suçlamasıyla alacak cezaları için “önemli fakat yeterli değil” diyor.

Davanın 5 duruşması 5 Haziran saat 10.00’da Çağlayan’daki İstanbul 41 ağır ceza mahkemesinde görülecek.

 

Merkez Medya

Bakmadan Geçme