Oportünist olamıyoruz!

Son dönemde düzenlenen üst düzey toplantılarda duymaya başladığımız SWOT analizi nedir biliyor musunuz? İzgilizce'deki 4 kelimenin...

Son dönemde düzenlenen üst düzey toplantılarda duymaya başladığımız SWOT analizi nedir biliyor musunuz? İzgilizce’deki 4 kelimenin baş harfleri: Strengths, Weaknesses, Opportunities, Threats. Kelimelerin Türkçeleri ile yazarsak Güçlü ve Zayıf yönler, Fırsatlar ve Tehditler.

Özellikle Kalkınma Ajansları tarafından düzenlenen bu üst düzey toplantılarda, aslında hemen hemen bölgede yaşayan birçok insanın bildiği ekonomik ve sosyal özellikler masaya yatırılıyor, durum değerlendirmesi yapılıyor.

“SWOT Analizi, bir projede ya da bir ticari girişimde kurumun, tekniğin, sürecin, durumun veya kişinin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemekte, iç ve dış çevreden kaynaklanan fırsat ve tehditleri saptamak için kullanılan stratejik bir tekniktir. Bu teknik projenin ya da ticari girişimin hedeflerini belirlemeyi ve amaca ulaşmak için olumlu ya da olumsuz olan iç ve dış faktörleri tanımlamayı gerektirir.”

Biliyorsunuz bölgemizin en önemli ekonomik değeri tarımdır. Kiraz’dan Selçuk’a kadar bir alanı kapsayan Küçükmenderes havzası adını, Bozdağ’dan başlayıp Pamucak sahilinden denize dökülen ırmaktan alır.

Ova’nın iklim ve toprak yapısı bir sezonda üç ürün almaya elverişlidir. Son dönemde artan hayvancılık ile birlikte su sorunu baş göstermeye başlayınca hem susuzluğa çare bulma hem de yeni alternatiflere yönelme açısından bir arayışın olduğu da bilinen bir durumdur.

İzmir’in 160 kilometrelik iç doğu bölgesine uzanması bakımından dış faktörlere kısmen kapalıdır. Bu özelliğiyle olumlu ve olumsuz bir takım zayıf ve güçlü yanlarının bulunduğunu biliyoruz.

Bölgemizin tarımdan sonra dikkati çeken en önemli fırsatı ‘turizm’dir. Şimdilik yerli turizme hizmet etse de aslında biraz kaynak ayrılıp yatırım yapılsa dış turizmin de ilgisini çekebileceğini sanıyorum.

Ben birkaç kez yazdım. Birkaç kez de haberlerde konu oldu.

Aranızda hatırlayanlarınız olacaktır, benim yaptığım kurgu bir haberde bir çobanın koyun otlatırken şapel ya da kilise bulduğu bilgisi basında geniş yer bulmuştu. Türkönü köyü üstündeki antik Neikaia şehrinden bahsediyorum. Prof. Dr. Arkeolog Veli Sevin, burada Efes ayarında bir şehrin toprak altında olduğunu söylemiş, hatta “Hazreti Meryem’in mezarı belki de bu şehirde!” demişti.

Birgi’yi biliyorsunuz. Bozdağ’ı biliyorsunuz… Hepsinin ayrı hikayeleri var.

Ben şimdi bunların hepsini geçiyorum. Güçlü yönler var zayıf yönler yok. Fırsatlar var tehditler yok!

Gölcük…İzmir’e 1,5-2 saatlik bir uzaklıkta 1000 metre yükseklikte doğa harikası bir gölümüz var. Yılbaşı ertesi, şöyle bir yayla havası alalım diyerek yazdan kalma günü değerlendirelim dedik.

Kabul edelim, Gölcük’te gözle görülür bir çalışma var ama yeterli mi? Kesinlikle hayır.

Bizim ekonomik anlamda Gölcük’ten daha fazla yararlanmamız gerekir. Ama nasıl?

Eleştiri anlamında yazabileceğim çok şey var. Ama yazınca da bir şey değişmiyor.

Atatürk’ün dinlenmesi için yapılan Prenses Otel, hala bitmeyen bir restorasyon çalışmasında. Tadilat yapılacak denilerek yıkılan Gölcük Otel’de müteahhit ile ilgili sıkıntılar bitmemiş. Sadece bana göre değil gören herkese göre otel üç katıyla Gölün tablo gibi görüntüsüne bir hançer gibi saplanmış durumunda. Eskiden söğüt ağaçları arasında görünen Cami ile minaresi bile otel inşaatının arkasında kalmış. Bence o otel hem orada olmamalı hem de olacaksa bile iki katı aşmamalı idi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi gölü çevreleyen yola taş döşedi ve büyük bir ihtiyaca yanıt verdi ama keşke bir yürüyüş ve bisiklet yolu da yapılabilseydi. Hatta trafik tamamen dışarıya alınabilse…

Gölden su çekme amaçlı yerleştirilen su pompalarının bulunduğu bölgedeki duvar iyice yıkılmış. Orayı da bir görenin ve tutanın olması gerekiyor… O duvarı yenilemek ve güzelleştirmek acaba çok mu zor!

Gölcük, İzmir’in Abant’ı olabilir ama olmuyor, olamıyor işte!

Yazıya ilginç bir başlık bulamadığım için SWOT’taki, siyaseten de kullandığımız ‘Opportunities’ kelimesine sığındım. Kelime içindeki ‘bencil’ anlamı görmezden geldim…

 

Bakmadan Geçme