ÖNEMLİ UYARI…

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, geçtiğimiz günlerde Atatürkçü Düşünce Derneği Samsun Şubesi’nin düzenlediği “Anayasa değişikliği” konulu konferansta yaptığı açıklamada “Birleşmiş Milletler hukukuna ve Dünya’da geçerli kriterlere göre devlet başkanları; Meclis, Anayasa Mahkemesi ve benzeri denetim mekanizmaları tarafından denetlenemiyorsa diktatör kabul edilirler, diktatörlükle yönetilen ülkelerdeki terör örgütleri ve teröristler de özgürlük savaşçıları sayılırlar.

Eğer yapılacak referandum sonrasında evet tercihi fazla çıkar, ülke başkanlık sistemine, tek adam yönetimine geçerse PKK, IŞİD ve benzeri tüm terör örgütleri ile onlara bağlı teröristler, tek adam diktatörlüğünü yıkmaya çalışan özgürlük savaşçısı muamelesi göreceklerdir.

Dünya’nın onlara silah, cephane, füze, uçaksavar dahil her tür yardımı yapması yasallaşacaktır. Hatta ülkeyi diktatörden korumak bahanesiyle ülkemize girmeye hak kazanacaklardır” diyerek tehlikeye dikkat çekti.

16 Nisan’da referanduma sunulan anayasa değişikliği taslağında bilindiği gibi Başbakanlık makamı, Meclis hükümetleri kaldırılmakta, cumhurbaşkanı, bakanları ve yardımcılarını Meclis dışından kendisi seçmektedir. Yine var olan Meclis denetim yolları kaldırılmakta, konan barajlarla kullanılmaz hale getirilmektedir.

Ayrıca Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, doğrudan ve dolaylı yollardan başkan (cumhurbaşkanı) tarafından atanmakta, yargı bağımsızlığı fiilen yok edilmektedir.

Özetle; Anayasa’da yapılmak istenen bu değişiklik isteği kabul edilirse oluşacak tek adam rejimi; bırakın terörü bitirmeyi, terör örgütlerini meşrulaştıracak, dışarıdan daha kolay yardım alabilecek ve onları daha da güçlendirecektir.

Emperyalist devletler, terör örgütlerini diktatörlüğe karşı mücadele eden özgürlük savaşçıları kabul edip ülkemizi işgale kalkışabileceklerdir. Bu tuzağa düşmememiz gerekmektedir.

Sayın Fevzioğlu haklıdır. AKP hükümetleri, 15 yıldır ülkeyi yönetmektedir. Bu değişikliğin neden yapıldığının mantıklı bir açıklaması yoktur. “Ülke şahlanacak, terör bitecek, işsizlik kalmayacak, vatandaşın gelirleri artacak, milletin yüzü gülecek” söylemlerinin içi boştur. Bu süre içinde kimse iktidara engel olmamıştır. Vatandaş mantıklı düşünerek “15 yıldır iktidardasınız, niye bunlar olmadı” deyip değişikliklere “Hayır” demelidir.

16 Nisan’da sandıklardan “Hayır” çıkarsa ülke normal yaşamına devam edecektir. Ama “evet” çıkarsa içeride ve dışarıda ülkemizin imajı değişecek, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının kurduğu çağdaş, demokratik, laik cumhuriyetten uzaklaşılacak; denetimsiz tek adam yönetimine geçilecektir.

Böyle bir durum bölgede ve dünyada zaten yalnızlığa itilmiş olan ülkemizi iyice yalnızlaştıracak, sayın Prof. Dr.Metin Feyzioğlu’nun uyardığı gibi ülkemizi felaketlere sürükleyebilecektir.