Olimpiyat sevinci

Ülkemizin başına gelen felaketlerden bu yıl olimpiyatları falan takip edemedim. Bu yazıyı yazarken bile yarışmaların bitip...

Haber

Ülkemizin başına gelen felaketlerden bu yıl olimpiyatları falan takip edemedim. Bu yazıyı yazarken bile yarışmaların bitip bitmediğini bilmiyordum.

İlgili internet sayfalarına şöyle bir göz gezdirip Türkiye’nin madalya sıralamasını merak ettim.

Yarışmalara 80’in üstünde ülke katılmış… Amerika, toplamda 113 madalya ile birinciliği almış.  ABD, altın sıralamasında da 39 madalya ile birinci olmuş… İkinci sırada Çin, üçüncü sırada da Japonya var.

Sıralama şöyle devam ediyor: İngiltere, Rusya, Avustralya, Hollanda, Fransa, Almanya… İtalya, 10 altın, 40 toplam ile 10’uncu sırada.

Türkiye; 2 altın, 2 gümüş, 9 bronz toplamda 13 madalya ile 35’inci sırada…

İki altın madalyanın biri okçulukta, diğeri de boksta… Mete Gazoz ve Busenaz Sürmeneli… Mete Gazoz’un final maçını izledim. Elbette herkes gibi heyecanlandım.

Yazmadan geçmeyelim; kadın voleybol takımımız da bazı ‘dengesiz’ tartışmalara da malzeme oldu.

**

Olimpiyat oyunlarında bazı ilginç olaylar yaşanır. E-sosyal medyadan takip edebildiğim kadarı ile yüksek atlamada da insanlık adına önemli bir olay yaşandı.

Haberlerdeki bilgilere göre Katarlı atlet Barshim, tek başına alabileceği altın madalyayı son hakkını kullanmayarak rakibiyle paylaştı. Erkekler yüksek atlama finalinde İtalyan Tamberi, finalde Katarlı Barshim ile büyük çekişme yaşadı. Mücadelede her ikisi de 2.37 atlayınca yetkililer, ikisine de bir hak daha verdi. Ancak İtalyan atlet sakatlık geçirdi. Yani rakibi saf dışı kalan Katarlı Barshim, tek başına şampiyon olacaktı. Barshim ise olimpiyat yetkilisine “İki altın madalya verilebilir mi?” diye sordu ve “Evet” cevabını alınca bunu kabul etti. Rakibi sevinçten havalara zıplarken madalyalarını birbirlerine takdim ettiler. Katarlı atlet, bütün dünyaya insanlık adına büyük bir mesaj vermiş oldu.

Dileyenler, bu görüntüleri internet ortamında da izleyebilirler.

Bu görüntülerde benim en çok dikkatimi çeken, İtalyan atletin abartılı sevinci idi. Katarlı atlet, büyük bir soğukkanlılıkla madalyasını rakibi ile paylaşma kararı alırken ben, İtalyan atletten de daha ağır başlı davranışlar beklerdim.

Aynı abartılı sevinç gösterilerini bizim sporcularda da gözlemledim.

Olimpiyatlarda altın madalya kazanmak, elbette büyük bir başarıdır. Yılların çabasına alınan bir ödüldür.

Kim ne derse desin ben, bu tür abartılı sevinç gösterilerini kabul edemiyorum.

Bir de karşılaşmalar devam ederken TV’lerdeki reklamlar. Bence maçlar devam ederken bizim sporcularımızın yer aldığı, ‘dereyi görmeden paçayı sıvamak’ cinsinden hazırlanmış reklamlar da uygun değildi.

Ayrıca kadın olmanın veya Türk olmanın da bu tür başarılarda ayrıcalık kazandırdığını kabul edemiyorum.

İşin özetini Atatürk çizmiş: “Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim”

Bu kadar…

Bakmadan Geçme