Öğretmenler…

2020 yılı, muhtemelen ‘Covid Yılı’ olarak adlandırılacak. Kışın girmesiyle birlikte normalde artan grip gibi virüs ilişkili...

2020 yılı, muhtemelen ‘Covid Yılı’ olarak adlandırılacak.

Kışın girmesiyle birlikte normalde artan grip gibi virüs ilişkili hastalıklar, kişiden kişiye değişen özelliklerden dolayı öldürücü olabiliyor. Bu yazıda konumuz, elbette virüsler ve hastalıklar değil. Zaten Mart ayından bu yana her gece konuyla ilgili yapılan haber ve yorumları dinlemekten uzman doktor olamadık belki ama birer uzman dinleyici olduk sayılır.

Hastalığın özellikle solunum yolları ile sıkıntısı olanlarda daha ağır seyrettiğini biliyoruz. Çevremizden ve yakınlarımızdan gelen ‘sonuç pozitif çıkmış’ bilgileri ile ölüm haberleri de artık kanıksanır hale geldi.

Salgın, sağlıkçı ve eğitimci de dinlemiyor. Kimi zayıf yakaladı ise onu aramızdan alıyor.

En son, öğretmen arkadaşımız abimiz Baki Kutlu’nun ölüm haberi hepimizi üzdü. Atatürk İlköğretim Okulu öğretmeni Baki abimiz, bildiğim kadarı ile uzun süreden bu yana akciğer kanseri ile mücadele ediyordu ve onu yendiğini biliyorduk. Yakınlarına ve dostlarına başsağlığı diliyorum.

**

Biliyorsunuz her yıl olduğu gibi tüm yurtta 24 Kasım’da Öğretmenler Günü kutlamaları yapıldı. Yurtta diyorum çünkü bu gün, evrensel bir gün değil.

Günün ilanı, anlamı ve kutlanması ile ilgili hem olumsuz anılar hem de yanlış bilgiler var. Var ama bunları görmezden gelerek kutlamaya ve her yıl aynı yazıları yazmaya devam ediyoruz…

Öncelikle bu gün, Atatürk’ün öğretmenlere armağan ettiği bir gün değil.

Türkiye’de her yıl 24 Kasım, Öğretmenler Günü olarak kutlanır. Bu, 1981 yılında başlamış bir uygulamadır.

Özetle ansiklopedik bilgilere gidersek şu bilgilerle karşılaşırız: “Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında onun ‘başöğretmen’ oluşunun yıl dönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü kutlanmasına karar verildi. 24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği’ni kabul ettiği gündür.”

Yine uzatmadan söyleyelim, bu günü 12 Eylül 1980’de darbe ile iktidara gelen Kenan Evren başkanlığındaki cunta yönetimi, öğretmenlere ‘ihsan’ etmiştir.

12 Eylül Darbesi ve Kenan Evren’in Türkiye’deki devrimci ve demokratik eğitim mücadelesi ile Atatürkçü düşünceye verdiği tahribatı ben burada anlatmayayım, bilmeyenler varsa bir yerlerden bulup okusunlar. TÖB-DER, TDK ve TTK gibi kurumları kapatıp yöneticilerini zindanlara atan darbeci Evren yönetiminin öğretmenlere bahşettiği bu günle ilgili doğru bilgiler böyledir.

Özetle sonuç şudur: Cunta, “Seni öldürüyorum ama öperek” demiştir.

Gelelim 5 Ekim tarihine…

“Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini icra eden kimseleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerin düzenlendiği bir kutlama günüdür.”

Yine ansiklopedik bilgilere göre durum özetle şöyledir: “Pek çok ülkede 1994’ten beri her yıl 5 Ekim günü, UNESCO tavsiyesiyle Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. 5 Ekim günü, 1966 yılında Paris’te gerçekleşen ‘Öğretmenlerin Statüsü Hükümetlerarası Özel Konferansı’nın sona erip UNESCO temsilcileri ile ILO tarafından ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi’ni oybirliği ile kabul edilişinin yıl dönümüdür…”

Bir de şu bilgiyi aktaralım: Öğretmenler Günü, pek çok ülkede farklı günlerde ve farklı anlamlarda kutlanmakta imiş. Örneğin Hindistan’da Öğretmenler Günü, 5 Eylül’de kutlanırmış. Bu, eski Hindistan devlet başkanı ve öğretmeni Dr. Sarvepalli Radhakrishnan’ın doğum günü imiş.

Ben şunu bilir şunu söylerim: “Yılın her günü birilerine adanmış. Bunlardan anlamlı olanları da var olmayanları da. Biraz da kapitalist tüketim toplumunun alış veriş hareketliliği için abartıldığına inandığım ‘bir armağan alma geleneği’ oluşturulmuş…”

Yazının sonucunda da şunu yazayım: “El öpme ve alkışlama ile gün kutlanmaz. Eğitim ve sağlığın değeri artık anlaşılmalıdır. Her açıdan sağlıklı bireyler, ancak ve ancak doğru eğitimle sağlanabilir.”

Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk de, “Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder” demiş…

**

Ödemiş Belediyesi, günün anlamı ile bağlantılı olarak aynı gün Zafer Mahallesi’nde bir park açılışı yaptı. Terör, sağlık, kaza ve cinayet gibi nedenlerden dolayı hayatını kaybeden Ödemişli öğretmenlerin anısına yapılan park için öğretmen belediye başkanımız Mehmet Eriş başta olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederiz.

Bakmadan Geçme