Ödemiş'teki direniş panelde anlatıldı

Ödemiş'in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılı kapsamında Ödemiş Belediyesi'nin organizasyonuyla 125. Yıl Kültürpark'ta Ödemiş'te Milli Mücadele...

Ödemiş’in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılı kapsamında Ödemiş Belediyesi’nin organizasyonuyla 125. Yıl Kültürpark’ta Ödemiş’te Milli Mücadele adlı panel düzenlendi. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Günver Güneş, çok önemli bilgileri panele katılanlarla paylaştı.

Güneş, “Yunanlılar tarafından işgal edilmesi, direnmeye kararlı olanlar arasında bu süreci hızlandırdı. Yunan askeri birliklerine karşı ilk Kuvayı Milliye direniş örgütünün Ödemiş’te kurulması da bu süreçte yaşandı. Ödemiş’te bu örgütün kurulması için yapılan çalışmalar kimi zaman duraksamış, ikircikli durumlar yaşanmış ancak Yunan İşgali sınıra dayandığında tekrar canlanmıştı. 15 Mayıs 1919’da İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali sonrası Batı Anadolu’da doğrudan doğruya halk örgütlenmesiyle oluşan Kuvayı Milliye içinde en etkili yerlerden biri Ödemiş idi. Ödemiş’teki örgütlenme, Kuvayı Milliye için önemli bir model oluşturmuştur.

Ödemiş, aynı zamanda tüm Batı Anadolu’da Yunan birliklerine karşı silahlı, etkin ve tamamen sivillerin katılımıyla oluşan ilk örgütlü yerel direnişin adı olmuştur. Bu direniş, neredeyse tüm araştırmacı ve yazarlar tarafından Milli Mücadele tarihinde önemli dönemeçlerden biri olarak kabul edilmektedir. Bu direnişin tarihi olarak belgelenmesi, Ödemiş Halkevi’nin 1930-1940’lı yıllarda başlattığı bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Ödemiş ve çevresinde Milli Mücadele dönemine ait bütün tarihi malzeme, söz konusu dönemde Ali Orhan İlkkurşun tarafından derlenip toplanmıştır. Ali Orhan İlkkurşun, Ödemiş-Aydın-Tire-Salihli-İzmir civarında faaliyet göstermiş ve o dönemde hayatta olan Kuvayı Milliye hareketi içinde yer almış efe, zeybek ve askerlerden toplamış olduğu mektup, anı, fotoğraf türü malzemeyi bir araya getirerek ciddi bir arşiv oluşturmuştur” dedi.

Gizli Cemiyet’in faaliyetleri

Öğretim Üyesi Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü: “1951 yılında Halkevleri kapatıldıktan sonra oluşturduğu bu arşivi evine taşıyan Ali Orhan Bey, İlkkurşun Savaşı ve Milli Mücadele’de Ödemiş isimli yayınlanmamış çalışmalarını bu belgelere dayanarak yazmıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde de tefrika olarak değişik içeriklerde yayınlanmış olan evrak, İlkkurşun’un vefatından sonra ailesi tarafından Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü’ne bağışlanmıştır.

Daha Paris Barış Görüşmeleri’nde İzmir’in Yunanlılara verileceği haberi İzmir’de duyulduğunda bir dönem bu kentte İttihat ve Terakki’nin Katib-i Mesulü olan Celal Bey (Bayar), kaçınılmaz bir Yunan işgaline karşı direniş hatları oluşturmak amacıyla Mart 1919’da Ödemiş’e geldi. Yanında Sarı Edip Efe de bulunuyordu. Ödemiş’te İnceoğlu Şevket Bey’in evinde gerçekleşen toplantılar yapıldı. Bu toplantılara Ödemiş Kaymakamı Zühtü Bey’in yanında Ödemiş Jandarma Tabur Komutanı Yüzbaşı Tahir (Özerk) Bey, Alimoğlu İsmail Efe, Gökçen Efe de katılırken Yunanlılara karşı direniş örgütü kurma konusunda uzlaşıldı. Bu faaliyetlerden haberdar olan İzmir Valisi İzzet Bey, Ödemiş Kaymakamı Zühtü Bey’i görevden aldı. Kendisine daha yakın olan Kemalpaşa Kaymakamı Bekir Sami (Baran) Bey’i 28 Mart 1919 tarihinde Ödemiş’e tayin etti. Teğmen Ahmet Rıfat Bey ve Yüzbaşı Hüsamettin Beyler, aldıkları vazifenin aksine Milli Mücadele yolunda hareket edeceklerine dair Ödemiş’te ‘Gizli Cemiyet’ üyeleri tarafından ikna edildiler. Bu gizli cemiyet; Refik Şevket Bey, Hamit Şevket Bey, Eczacı Tevfik, Doktor Mustafa Şevket, Hakkıpaşaoğlu Fahri, Müftü Hacı Hüseyin Efendi, Müderris Mustafa, Hacı Mümtaz damadı Kazım, Kulalı Softaoğlu İbrahim, Hanaylıoğlu Mehmet Emin, Belediye Reisi Ali Bey’in çalışmalarıyla kuruldu.”

“Ödemiş direnişinin üç aşaması var”

Gizli Cemiyet’in Birgi gibi bazı bucaklarda da teşkilatını genişlettiğini ve Ödemiş direnişinin üç aşaması olduğunu kaydeden Güneş, “Yunan işgal kuvvetlerinin 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkışıyla başlayan toplantılar dönemi. gizli örgütlerin ortaya çıkış dönemi ve sivil halkın silahlanarak işgal için gelen Yunan kuvvetleriyle savaşması dönemi. İzmir’in işgali haberi, 15 Mayıs 1919 sabahı Teğmen Naci tarafından Yüzbaşı Tahir’e bildirildi. Tahir Bey, eşraftan Hacı Mümtaz Efendi’yi çağırttı ve onunla birlikte gelen üç arkadaşıyla orada mücadele kararı alındı. Bu gruba Ödemiş’teki ihtiyat zabitleri de katıldılar. Tahir Bey, Yunan ilerleyişine karşı Ödemiş mühimmat deposundan halka silah ve mühimmat verilmesini istemesine rağmen Ödemiş Kaymakamı Bekir Sami Bey buna müsaade etmedi. Ödemiş’te Kuvayı Milliye’yi organize etme çalışmaları, İzmir’in işgalinin ilk gününden itibaren sürerken, oluşturulan Gizli Cemiyet de yaptığı ilk toplantıda Tahir Bey’i Ödemiş-Tire-Bayındır ilçeleri mıntıka kumandanlığına tayin ederek bir dizi karar aldı. İlçenin yönetimine doğrudan el koymak olan bu kararların ardından belediyede toplantı yapılması kararlaştırıldı.

Ödemiş Kaymakamı Bekir Sami Bey, bu gelişmelere uzak kalırken direniş karşıtı tutumunu sert ve engelleyici bir biçimde 29 Mayıs 1919 tarihine kadar sürdürdü. 25 Mayıs’ta Bayındır, 28 Mayıs’ta da Tire işgal edilince 29 Mayıs 1919 Perşembe günü Tahir Bey ve Ödemişli yedek subaylar toplanarak kaymakamlık makamına çıkmışlardır. İçlerinde Ali Orhan Bey’in de bulunduğu bu yedek subaylar, bir saatten fazla süren bu toplantıdan sonra Ödemiş direnişi konusunda önceden olumsuz bir tutuma sahip olan Bekir Sami (Baran) Bey’in Yunan kuvvetlerine karşı koymayı kabul ettiğini halka müjdelemişlerdir. Ali Orhan Bey, 29 Mayıs 1919 günü kaymakamlık makamındaki bu toplantıdan sonra Ödemiş gençleri, öğretmenler ve diğer yedek subaylarla birlikte silah deposuna gitmiştir. Direniş zamanı Jandarma Komutanı Tahir (Özerk) Bey, yedek subayları toplayarak içlerinden birini cephe komutanlığına seçmelerini söyleyince Ali Orhan Bey cephe komutanlığına seçilmiştir. Hükümet Konağı’nda alınan karar, kurtuluş ve Küçük Menderes tarihi açısından çok önemli ve gurur verici bir karardır” dedi.

“Ödemiş’te direniş hükümeti kurulmuş oluyordu”

Koca bir devletin başındaki hükümetin aciz kalıp yapamadığını belirten Güneş, “Küçük Menderes’te bir kaza yapıyor tek başına. Güçlü İtilaf Devletleri’nin işgal kararına karşı çıktığını ilan ediyordu. Bu toplantı neticesinde Ödemiş Direniş Hükümeti kurulmuş oluyordu ve 29 Mayıs 1919 günü bir dizi kararlar alınmış. Ödemiş’te Yiğit Ordusu adıyla bir milli teşekkül kurulduğu, başına Ödemiş Jandarma Tabur Komutanı Yüzbaşı Tahir Bey, müşavir ve emir subaylığına Avukat Hamit Şevket ve hareket reisliğine de Jandarma Üsteğmeni Ahmet Rıfat Bey getirildiği ilan edilmiştir. Bu kararların alınmasından sonra 17 yedek subay, topluca yemin ettiler. Daha sonra kimi yedek subaylar, elbise ve donanımlarını almak için dağıldılar. Kimileri de emperyalist güçlerin temsilcilerine gönderilecek protesto telgraflarını, İzmir Valiliği’ne gönderilecek telgrafı ve halka duyurulacak bildirileri yazmak üzere başlarında Avukat Hamit Şevket (İnce) Bey ile birlikte süvari kışlasında kaldılar.

Ali Orhan (İlkkurşun), Selim (Örsel), Selim (Kayalar), Aziz (Kurtcebe), Hamdi (Akalın), Muallim Faik ve Nuri Beyler, askerlik şubesi deposuna giderek buradaki silahlara el koydular. Savcının karşı koymasına rağmen adliye binası deposundaki jandarmadaki silah ve cephane ile arızalı piyade tüfekleri Yüzbaşı Tahir Bey tarafından halka dağıtıldı. Çeşitli tip ve modelde iki bin kadar silah dağıtılmış oldu. Aynı gece askerlik şubesi deposu da açılmış ve 240 adet 98 modeli Alman tüfeğine el konulmuştur ve el konulan silahların tamamı halka dağıtılmıştır. Bu tüfeklerden 143 tanesi, Poslu Mestan Efe komutasında Birgi, Bozdağ ve Tekke’den gelenlere verilmiştir. Ödemiş ve çevresindeki halk, düşmanın gelmekte olduğunu haber aldıkları andan itibaren civar köylerden kaza merkezine akın etmişlerdir. Depolardan yetiştirilebildiği kadar silah dağıtılmış, daha sonra halk savunma aracı olarak mavzer, martin, av tüfeği, yatağan, büyük bıçak ve hançerler hatta orak, tırpan ve baltalar alarak Yunan kuvvetlerine karşı koymak için hazırlanmıştır” ifadelerini kullandı.

Halka dağıtılan bildiri

Konuşmasının devamında Ödemiş’te depoların açılması, silah ve cephanelere el konmasını anlatan Güneş, “Burada başlayan bu hareket, tüm yurda örnek olmuştur. Ödemiş halkına da üç maddelik bir bildiri dağıtılmış, kaymakamlıktaki toplantıda alınan kararlar böylece halka duyurulmuştur. 29 Mayıs 1919 günü önemli bir gündü. Yunanlılar bir Efzon taburu, bir dağ bataryası, bir bölük jandarma ile Aydın’a girmişlerdi. Tire ve Bayındır ise birkaç gün önce işgal edilmişti. Ödemiş, her yönden sarılmıştı. Ödemiş’te yaşayan Rumlar ve İtilaf Devletleri tarafından bölgeyi işgal için Yunanlıların seçilmesine en az Rumlar kadar memnun olmuş olan Ermeniler, Ege’deki diğer il ve ilçelerde görülen aşırı taşkınlıklara efelerin varlığı yüzünden cesaret edilemiyordu. Bir şeyler yapmak gereğini hissederek Rumlar, Ermeniler ve iş birlikçi birkaç kişiden oluşan bir heyet, hükümet konağında kaymakamı ziyarete gittiler. Ziyaretin sebebi, Yunan birliklerinin Ödemiş’e girişinde yapılacak olan karşılama töreninin hazırlıklarını görüşmek istemeleriydi. Yunan Efzon taburu, 30 Mayıs 1919 günü Ödemiş’teki ulusal direniş hazırlıklarını öğrendi ancak Yunanlıların buradaki hazırlıklar hakkında aldıkları haberlerden bazıları abartılıydı. Bu abartılı bilgilerden biri, demiryolunun tahrip edilmiş olduğu idi. Yunanlılar, demiryolunun tahrip olduğunu sandıklarından Derebaşı mevkiinden Bayındır’a geri döndüler ve takviye kuvvet istediler. 31 Mayıs 1919 günü toplanan kuvvetler, Çatal İstasyonu’na getirildi. 1 Haziran 1919 günü saldırıya geçtiler. Zincirlikuyu ve İlkkurşun Muharebeleri’nden sonra Ödemiş, Yunanlılar tarafından işgal edildi” şeklinde konuştu.

Ödemiş’in kurtuluşunun 99. yılı kapsamında düzenlenen panelde önemli bilgileri ve detayları paylaşan Adnan Menderes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Günver Güneş’e Ödemiş Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İlknur Gündüz tarafından Ödemiş’in değişmez simgesi efe heykeli takdim edildi.

Şazenuş Keskin

 

Bakmadan Geçme